Periton diyalizi hastaları koronavirüsten daha iyi korunuyor

Koronavirüs sürecinde periton diyalizi tedavisinin avantajının bir kez daha ortaya çıktığına dikkat çeken Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Uzmanı Doç. Dr. Ebru Aşıcıoğlu, bu dönemde evde periton diyaliz tedavisi gören hastaların kendilerini daha etkin bir şekilde izole edebildiklerini söyledi. Aşıcıoğlu “Diyaliz merkezi gibi kalabalık ortamlardan uzak kalabildiklerinden, tedavilerinde aksama olmaksızın çok daha iyi bir şekilde korunuyorlar. Bu sebepten koronavirüse yakalanma oranlarının daha düşük olduğu gözlenmiştir” dedi.

Periton diyalizi hastaları koronavirüsten daha iyi korunuyor
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 05.01.2021 - 13:15

Periton diyalizinin uzun zamandır ülkemizde ve dünyada bir diyaliz yöntemi olarak kullanıldığını anımsatan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Uzmanı Doç. Dr. Ebru Aşıcıoğlu, periton diyaliz tedavisine yönelik önemli açıklamalarda bulundu. 

YATAĞA BAĞIMLILAR İLE ÇOCUKLAR İÇİN İLK TERCİH

Tıbbi açıdan sakıncalı bir durum olmadığı sürece tüm böbrek hastalarının periton diyalizi için uygun birer aday olduğunu ifade eden Doç. Dr. Aşıcıoğlu, “Özellikle diyaliz merkezine ulaşımda problemi olan veya yatağa bağımlı yaşlı hastalar ya da 0-5 yaş arası küçük çocuklar için periton diyalizi ilk tercihtir. Dolaşım yetersizliği, kalp yetmezliği veya damar giriş yolu problemleri nedeniyle hemodiyalizi tolere edemeyen hastalar ile hemodiyaliz ünitesine uzaklık nedeniyle erişimi olmayan hastalarda da periton diyalizi tercih edilmelidir. Benzer şekilde aktif çalışan hastalar, seyahat etmek, serbest ve bağımsız kalmak isteyen hastalar için de yine periton diyalizi daha uygun bir seçenek olacaktır” dedi.

KİMLER UYGUN DEĞİL

Karın içerisinde geçirilmiş ameliyatlara bağlı yapışıklıklar, apse, fıtık ya da kolostomi olan hastalar ile divertikülit, ülseratif kolit veya iskemik kolit gibi iltihabi bağırsak hastalıkları olan kişilerin periton diyalizi tedavisine uygun olmadığını belirten Doç. Aşıcıoğlu, “Sosyal açıdan ise tedavi uyumsuzluğu, demans, kötü hijyen alışkanlığı ve ciddi psikotik hastalığı olan kişilerde de periton diyalizi tercih edilmemelidir” dedi.

Başarılı bir periton diyaliz programının ilk ve en önemli aşamasının hasta eğitimi olduğunun altını çizen Aşıcıoğlu, şöyle devam etti: 

“Periton diyaliz tedavisi hasta ve/veya hasta yakınları tarafından evde uygulanan bir tedavi yöntemidir. Dolayısıyla tedaviyi uygulayan kişilerin prosedürler ve dikkat edilecek konular hakkında iyi bir şekilde eğitilmeleri tedavi başarısını ve uyumunu arttıracaktır. Bizim kendi ünitemizde de hastalar gerek diyaliz öncesi dönemde gerekse periton diyaliz tedavisine karar verdikleri andan itibaren yoğun bir eğitim programına alınmaktadır. Periton diyaliz tedavisi gören hastaların böbrek nakli olmalarında hiçbir sakınca yok. Periton diyalizi tedavisinin olmazsa olmazı hijyendir. Hijyenin sağlanamadığı durumlarda periton diyalizi yapılması uygun değildir. Periton diyalizinde ancak hijyen kurallarına dikkat edildiği takdirde sağlıklı ve uzun süreli bir tedavi mümkündür. Burada hijyenden kastedilen hem genel olarak kişisel hijyen hem de diyalizin yapıldığı ortam ve diyaliz prosedürleri sırasında izlenmesi gereken basit hijyen kurallarıdır. Aslında tüm bu kurallar günümüzde koronavirüs salgını nedeniyle uyulması gereken önlemler ile benzerdir. İşlem esnasında maske takılması ve el yıkanması gibi. Bu arada koronavirüs salgını sırasında periton diyaliz tedavisinin önemi ve avantajı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu dönemde evde diyaliz tedavisi gören hastalar kendilerini daha etkin bir şekilde izole edebildiklerinden, hastane ve diyaliz merkezi gibi kalabalık ortamlardan uzak kalabildiklerinden, tedavilerinde aksama olmaksızın çok daha iyi bir şekilde korunmuşlar ve koronavirüse yakalanma oranlarının daha düşük olduğu gözlenmiştir.”


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler