Öz: Başbakan beni tehdit etti!
Rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun koordinatör savcısıyken Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekili olarak atanan Savcı Zekeriya Öz, Erdoğan’ın 2 yüksek yargı kökenli kişiyi kendisine yolladığını ve Bursa’da bir görüşme yaptıklarını belirterek Erdoğan’ın kendisine çok kızgın olduğu mesajının iletildiğini açıkladı. Öz, soruşturmaları durdurmazsa sonuçlarının ağır olacağı konusunda uyarıldığını söyledi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili iken HSYK 1. Dairesi’nin kararı ile Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı vekilliğine atanan Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz dün yazılı açıklama yaparak hakkındaki iddialara yanıt verdi. Hakkımdaki iddalar Başbakan tarafından açıklanmadan önce yüksek yargı kökenli olan, daha önceden tanıştığı ve saygı duyduğu iki kişinin bizzat sayın Başbakan tarafından kendisine gönderildiğini belirtti.
BAŞBAKAN ERDOĞAN'DAN ÖZ'ÜN İDDİALARINA AÇIKLAMA GELDİ!
Özür mektubu istendi
Öz açıklamasında şu çarpıcı ayrıntılara yer verdi:
“Bursa’da bir otelde görüştüğüm bu kişiler Sayın Başbakan’ın bana çok kızgın olduğunu, hakkımda ağır laflar ettiğini, bir mektup yazarak kendisinden özür dilemem gerektiğini, hükümete yönelik soruşturmaların derhal durdurulmasını, aksi taktirde zarar göreceğimi ve bunun sonuçlarının benim için ağır olacağını, Emniyet’e neden gittiğimi, bunun herkesi çok kızdırdığını söylediler. Tehdit niteliğindeki bu haberi getiren değerli kişilere, soruşturmanın benim dışımda vicdanları ve kanunlar çerçevesinde görev yapan savcılar tarafından yürütüldüğünü, kaldı ki kuvvetli deliler nedeniyle birçok şüphelinin tutuklandığını, kuvvetli deliller bulunduğunu, Emniyet müdürlüğüne de yeni atanan personelin şüphelilere sorulmak için hazırlanan soruları değiştirdiği yolunda bir ihbar yapılması üzerine gittiğimi ve sorulacak soruları kapalı zarf içinde mühürlü olarak teslim aldığımı, başıma gelebilecek en kötü şeyin ölüm olduğunu, görevim nedeniyle ölmem halinde de görev şehidi olacağım için, bunun benim için şeref olacağını ifade ettim. Bu cevabımdan sonra çok zarar göreceğim tarafıma söylendi. Daha sonra kamuoyunda ikinci yolsuzluk operasyonu olarak isimlendirilen dosyada ilgili savcılarla görüşerek bu soruşturmaya müdahale etmem gerektiğini işin farklı boyutlara kaydırılmasını bu konuda yardımcı olamam gerektiği söylendi. Ben de o soruşturmadan bilgimin olmadığını soruşturmanın TMK 10’uncu maddesi ile yetkili başsavcı vekilliği tarafından yürütüldüğünü belirttim.”
ZEKERİYA ÖZ'ÜN AÇIKLAMASINDA DİKKAT ÇEKİCİ BÖLÜM
Başbakan’ın hakkındaki iddialarına yanıt vererek 22 kez yurtdışına çıktığı hususunun kesinlikle gerçekdışı olduğunu belirtti. Eğer iddia edildiği gibi bugüne kadar 22 kez yurtdışına çıktığı ispatlanırsa aynı gün istifa edeceğini kaydeden Öz , “İddiaların asılsız çıkması halinde aynı erdemli davranışı bana bu tür suçlamaları yapanlardan da bekliyorum” dedi.
Bir kişinin yurtdışına giriş çıkış kayıtları devletin resmi kurumlarında muhafaza edilen ancak bir soruşturma sırasında sorgulanabilecek kayıtlar olduğunu anımsatan Öz, kişisel veri niteliğindeki bu bilgilerin Başbakan’a iletildiği ifade etti. Öz, suç teşkil eden bu eylemlerden dolayı gerek yetkisiz olarak sorgulama yapan kamu görevlileri gerek bunları yetkisiz olarak açıklayanlar hakkında yasal yollara başvuracağını söyledi.
Baskı artacak
Asılsız haberlere dayanılarak hakkında başlatılan inceleme daha sonuçlanmadan aynı gün tayininin çıkarılmasını, üzerindeki baskının artacağını gösterdiğini söyleyen Öz, “Ergenekon soruşturması nedeniyle bugüne kadar şahsımın ve tüm ailemin maruz kaldığı tehditlere bugün yenilerinin eklenmesi ve bunun Ergenekon terör örgütünün ve faaliyetlerinin büyük oranda deşifre edilmesinin sağlandığı huzur ortamında varlığını her geçen gün güçlendirerek sürdüren kesimlerden gelmesini, aziz milletime havale ediyorum” dedi.
'Belgeler ibraz edilecek'
“Devletin resmi kayıtlarında bulunan bu bilgilerin bile kamuoyuna abartılarak ve yanlış şekilde açıklanması, sadece görevimi hukuka uygun olarak yapma gayreti içinde olduğum için tarafına yöneltilen husumetin boyutunu gözler önüne sermektedir. 16-22 Ekim tarihleri arasında Dubai’de tatil yaptığım ve bunun 77 bin 500 TL bedelini Ali Ağaoğlu isimli işadamına ödettiğim hususu da gerçekdışıdır. HSYK tarafından yapılacak soruşturmada yurtdışı giriş çıkış kayıtlarım sorgulandığında da anlaşılacağı üzere ailem ve bir meslektaşım ile birlikte Dubai’deki otele giriş tarihim 17 Ekim 2013, çıkış tarihim ise 20 Ekim 2013’tür. Bu yurtdışı seyahati kendisi ile 5 yıldır tanıştığım ve samimi dostum olan Halil İbrahim Demirhan tarafından organize edilmiştir. Konunun iddia ediliği gibi yolsuzluk operasyonu olarak bilinen soruşturmanın şüphelilerinden Ali Ağaoğlu ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Otel ücreti basına abartılı olarak yansıtıldığı şekilde değildir. Gezinin maliyeti uçak biletleri dışında ailemle birlikte şahsım için 4 bin 250 dolar, meslektaşım ve aileri için 3 bin 500 dolardır. Bunlara iişkin bilgi ve belgeler yapılan inceleme sırasına ibraz edilecektir.”
En Çok Okunan Haberler
- Meyve suyu devi konkordato ilan etti
- ‘Binadan çıkamıyorum, bu çaresizliğe...'
- ABD’nin Colani’den beş talebi
- CHP'den Erdoğan'a sert yanıt!
- CHP'nin cumhurbaşkanı adayı kim olmalı?
- Volkan Demirel'den Şenol Güneş'e sert sözler
- Bombacı Mülayim neden tutuklandı
- Belgrad Ormanları yapılaşmaya mı açılacak?
- 'Çocukları diri diri yakıyor; Filistin'e özgürlük'
- 'Erdoğan’ın programıyla ilişkisi var mı?'