Oyuncu Füsun Demirel: Her şeye rağmen inadına kahkaha
‘Aşk Dersleri’ oyununda devletin okullarda vermediği cinsellik eğitimini sahneden veren Füsun Demirel: “Hayatımı kadınların özgürleşmesine adadım. Her şeye rağmen inadına kahkaha!” diyor
Oyunun “Aşk üzerine eşinizin, sevgilinizin, jinekoloğunuzun, psikoloğunuzun, annenizin bile söyleyemediği her şeyi bu oyunda bulabilirsiniz...” gibi büyük ama doğru bir iddia var. Niye anlatmıyorlar bize sizin anlattıklarınızı?
Topyekün bir tabu. Okullarda ders olarak anlatılmıyor, aileler bilgilendirmiyor. Gençler, çocuklar nereden, nasıl öğrenecek sağlıklı bilgiyi? Bu toprakların tamamında var bu tabu. Neredeyse kader haline gelmiş. Bu tabuyu aşabildiğimizde toplum çok başka bir yere sıçrayacak. Ama uzun soluklu mücadele gerektiriyor.
Baktınız devlet vermiyor, ben vereyim cinsellik eğitimi mi dediniz?
Devletin çok görevi var eğitim konusunda ve aslında o kadar çoğunu yapmıyor ki... Sivil toplum örgütleri, kuruluşlara çok iş düşüyor. Sanatla ilgili herkese de tabii.
Sizce cinsel devrim bu dünyanın ve ülkenin tüm sorunlarını çözer mi?
Çok sorununu çözer. Temelde bilgi eksikliği ve tabularla yetişme sonucu yaşanan mağduriyetler bu toplumda her gün artıyor. Dario Fo; dans ederek, sevişerek devrim yapmak ne kadar güzel şeydir, der. Bu söze inanıyorum.
‘Penis toplumuyuz’
Sizce Türkler klitorisin yerini ne zaman bulacak? Bu gidişle klitoris tümden kaybolacak galiba! Sadece bir penis toplumuyuz çünkü. Öyle bir çaba yok yani. Oyunda da öyle bir laf var ya hani, “Aman derdimiz klitoris olsun, ülke kan ağlıyor” esprisi. Tabii ki öyle değil. Ne yazık ki AKP iktidarıyla birlikte sürekli fetvalarla ülke yönetilmeye başlandı. Neredeyse artık dinle yönetilme noktasına geliyoruz.
Meclisteki tüm milletvekillerinin mutlu cinselliği olsaydı, Türkiye nasıl olurdu?
Çok güzel bir ülke olurdu. Harika yasalar çıkardı. Dario Fo der ki, kadınlar dışarıda bütün bu şiddete maruz kalırken, parlamentoda erkek milletvekilleri m*lafatlarını kürsülere dayayarak siyaset yapmayı sürdürdüler. O kadar evrensel ki bu söylediği. Onun için de zaten bir adım ileriye gidemiyoruz. Bizim seçtiğimiz insanlar bunlar ama ne yazık ki malzeme çok zayıf.
Erdoğan 8 Mart konuşmasında, “Bu ülkenin kadınını yanına alanın sırtı yere gelmez, karşısına alan da iflah olmaz” dedi. Kendisi bir sürü kadını karşısına aldı halbuki. İflah olmamak konusunda haklı çıkabilir mi?
Eskiden çok ütopyalarım vardı ama artık yok. Gezi’yle beraber yine muazzam ütopyalara kapıldık, ama ondan sonra bir türlü kıpırdanamıyoruz. Onun için çok hayal kuramıyorum. Ama eğer toplumda bir ivme olacaksa kadınlar öncüsü olacaklar. Çünkü kadınlar bu toplumda gerçek acıyı çeken taraf. Sayın Erdoğan’ın da dediği gibi, bir kere anne. Bu ülkede yapılan bütün bu zulüm ve neredeyse iç savaş sırasında, en büyük acıyı anneler, yani kadınlar yaşadı.
Gezi’de ütopyalara kapıldık dediniz. Gezi bir heyecandı ve bitti mi?
Ben de bunu o hareketin içinde olan bütün genç dostlara soruyorum. Ne oldu, bitti mi? Çünkü Sur’da, Silopi’de, Diyarbakır’da bir sürü yerlerde, yaşananlara bakıyorum. bence Gezi ruhunun topyekün her yerde yaşanması lazım.
‘Kuş’ değil ‘vajina’
Kendi çocuklarınıza cinselliği nasıl anlatıyorsunuz? 4-5 yaşlarında cinsel farkındalık başlıyor çocuklarda. 8 yaş bir sürü şeyi bilmeleri gereken bir yaş. Aslı mesela kadın cinsel organına “vajina” diyor, “önpopo”, “kuş” falan değil. Pedagoglar da bunun doğruluğunu söylüyorlar. Yaşları gereği ne bilmeleri gerekiyorsa onu anlatıyorum. İnsanların sadece dişi ve erkekten ibaret olmadığını, dünyada farklı cinsel yönelimler de olduğunu mesela. Zaten onlar 8 yaşında bunun pratiğini hayatın içinde yaşıyorlar.
İkizlerden biri kız, biri erkek. Onlara kadın erkek eşitliğini nasıl öğretiyorsunuz?
Hep o mücadele içindeyim. Ben feminist bir anneyim. Doğuştan itibaren dişi ve erkeği izleme fırsatım oldu. Bu feminist bakış açımı perçinledi. Hiçbir öğreti olmadığı halde erkek çocuğun şiddete meyli var. Diyorum ki Memo’ya: “Sizin fiziki gücünüz eşit değil. Seninki 10’sa, kız kardeşinin 5. O halde ona fiziki kuvvet uygulamamalısın Memo. Çünkü seninle o şekilde baş edemez.” Bazen oğlum Memo “Anne, içimdeki öfkeyi durduramıyorum” diyor. Demek ki durdurmaya çalışıyor!
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin en ünlü tekstil devi kapandı
- SMA'lı bebeğin babası intihar etti!
- Muğla'da helikopter kazası: 4 kişi öldü!
- Soğuk havada TIR kuyruğu 30 kilometreyi geçti
- 'Su sorununu çözmek, DSİ'nin görevi değil'
- Öğrencisinin Suriye'de Bakan olduğunu öğrendi
- Evini kiraya verecekler için geri sayım
- 'Ev hapsi' kararının ardından ilk kez konuştu
- CHP'den Erdoğan'a sert yanıt!
- İstanbul Barosu hakkında soruşturma!