Öykü Çelik: İnsanlara yardım etmek istiyorum

Gerçekten güzel, gerçekten yetenekli. Ama bence bir tık fazlası var Öykü Çelik’de. Adının hakkını vermiş, yaşamını güzel bir hikayeye dönüştürmeyi başarmış o. İşine sarılmış, ama dünyayı da pas geçmemiş.

Yayınlanma: 08.11.2020 - 07:00
Öykü Çelik: İnsanlara yardım etmek istiyorum
Abone Ol google-news

Son dönemin popüler oyuncularından biri Öykü Çelik. Çok yetenekli, çok güzel, çok sevimli. İnternet onun hakkında övgülerle dolu. Ekşi Sözlük'te “Gereksiz bu kadar güzellik, karşı karşıya gelseniz kalbinize inebilir maazallah” diye yazmış bir kullanıcı... Gerçekten güzel, gerçekten yetenekli. Ama bence bir tık fazlası var Öykü’de. Adının hakkını vermiş, yaşamını güzel bir hikayeye dönüştürmeyi başarmış o. İşine sarılmış, ama dünyayı da pas geçmemiş...

- Dizilerin bitişi biraz üzücü, değil mi?

Dizilerin bitişi tabii ki üzücü ama biz profesyonel oyuncular olarak işe başlarken bitme ihtimalini göze alarak kabul ediyoruz projeleri. Diğer sektörler için bu durum geçerli değil ama zaten bunun bilincinde başladığımız için üzülsek bile kabullenip yeniden kariyerimiz için doğru olanı yapma peşinde koşmamız gerekiyor.

 - Şeref Sözü bitince bu kadar emek bir anda heba olmuş gibi hissettin mi?

Yayınlanmasaydı hissederdim ama yayınlandığı için öyle bir hissiyatım yok. Ayrıca emek dışında, gerçekten çok pozitif bir set olduğu için, olaylara negatif tarafından değil pozitif tarafından bakıp o emeği gösterirken geçen süreçte ekip olarak ne kadar mutlu olduğumuzu ve iyi vakit geçirdiğimizi düşünüyorum.

- Neden biter? Bu kural değişmez mi?

Doğru denklemi kuran, daha çok insanlara hitap eden kazanır. Daha az olan kaybeder. Bu bir kural değil zaten bu bir yarış.

 - Çok küçük yaşından beri bu sektördesin. Selena’da oynarken herhalde 18 yaşındaydın. Nasıl başladı?

Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları’nda tiyatro okuyarak başladım. Sonrasında Ankara’dan İstanbul’a geldim. Biraz kısmet işi oldu benim durumum. Daha önce hiç kamera önü oyunculuğu yapmadığım için Selena’ya kamera önünü öğrenmem için ders niteliğinde girmiştim. Benim için ilk kamera görüşüm, ilk duruş öğrenişimdi. Zaten bir iki bölümlük bir şeydi. Her oyuncunun kariyerinde olan bir deneme bölümleri gibi düşünelim. Sonrasında Tomris Giritlioğlu ve Cevdet Mercan’la ‘Kasaba’ dizisiyle başladım.

- Bu kadar ilerleyeceğini hiç düşündün mü?

Ben yaptığım işe odaklı biriyim. Dolayısıyla her zaman ilerlemeyi düşünüyorum. Şu an kendimi de yeterince ilerlemiş görmüyorum. Bizim sektörümüzde ya da bizim pozisyonumuzda insanların ilerlemesi ilerleme sayılmıyor. Durmadan devam etmek zorundayız. O yüzden düşündüm mü? Zaten işime odaklı olduğum için ve daha iyisini yapmak istediğim için her zaman daha iyisini yapmayı düşünürüm.

- Çok güzelsin oldukça da beğeni alıyorsun. Bu aileden gelen bir şey mi? Anneye ya da babaya benzerlik var mı?

Teşekkür ederim iltifatınız için. Anne ve baba karışımı bir benzerlik diyebilirim. Ama mesela annem sete ziyarete geldiği zaman insanlar direk Öykü’nün annesi gelmiş der. Çok benzeriz. O da güzel bir kadındır :)

- Güzellik her kapıyı açar mı?

Güzel olmak her kapıyı açmaz. Yetenekli ya da zeki olmanız lazım. Bu sadece bizim sektör için geçerli bir durum değil. Çok güzel insanlar var ama iletişime geçemediğiniz zaman güzelliği var sayılmıyor. En güzel manzaraya bakması zaten iki hafta sürer. Belki algıda insanları ilk başta etkileyebilirsiniz ama güzellik beklentisini de yükseltir insanın. Daha bilinçli daha kültürlü olmalısınız bu sebeple. O yüzden tek başına güzellik hiçbir kapıyı açmaya yetmez.  

- En beğendiğin oyuncular kim?

Demet Evgar’ı çok beğeniyorum her zaman.

- Setten komik bir anını paylaşır mısın?

Ben hep pozitif yüklü bir insanım, gülmeyi ve güldürmeyi çok severim. O yüzden sette yaşadığımız birçok komik an var. Zaten sürekli anlık olarak gülmekteyiz. Çünkü, bunu söylemek durumundayım söylemeyi de sevmiyorum ama zor şartlar, fiziksel olarak ve psikolojik olarak yoran şartlar.. Pozitiflikle beslenmek zorundasınız. Bir yerden sonra sette her şeyi deliliğe vurup  her şeye gülüp eğleniyoruz. En son mesela sabah yedi buçuktu set bir gün öncesinden başlamıştı sabahlayıp devam ediyorduk ve stresli olunacak bir durumda gülüyorduk.

 - Oyuncu olmasan ne yapardın?

Oyuncu olmayı düşünmeden önce öğretmen olmak isterdim. Hatta benim dönemimde okuldayken daha küçük köy okullarına gidip geçici etüd gibi çocuklara yardım amaçlı öğretmenlik yapıyorsunuz, sınıflarda ders veriyorsunuz böyle bir programa katılmıştım. Ama orada gördüm öğretmenlik de bir yetenek öğretmek de bir yetenek, o yetenek bende yok (gülüyor)

- Başka bir yerde yaşamayı düşündün mü hiç?

Başka bir yerde düşündüm tabii ki. Ama şöyle bir durum var, mesleğim yüzünden zaten sürekli başka başka yerlerde yaşadım. Hatta en son iki üç sene önce Eskişehir’de Savaşçı dizisinde oynarken ‘ilk defa Starbucks olan bir yerde çalışıyorum’ diye düşünmüştüm. Ya da İstanbul’da çalıştığım zaman evden işe gitmek garip geliyor. Yaşamak dışında tamamen yüzde yüz bir yerde bağlı olarak yaşayabilecek bir karakter olduğumu düşünmüyorum. Sürekli yer değiştirebilirim. Sürekli sabit bir yerde yaşamayı düşünüyor olsam bu garip bir durum olurdu.

- Aklında kalan, yapmak isteyip de yapamadığın neler var?

Hayalini kurduğum şeyleri hemen gerçekleştirme peşine koştuğum için aklımda kalan, isteyip yapamadığım hiçbir şey yok hamdolsun, İşin en güzel tarafı öyle. Sürekli yeni hayaller kurup yeni hedefler koyuyorum kendime.

- Türkiye’yi bir yabancıya nasıl anlatırsın?

Anlatmaya önce yemeklerinden başlarım sonra doğal güzelliğiyle devam ederim ve insanların samimiyetinden, espri anlayışımızın ne kadar yüksek olduğundan bahsederim.

- Peki kendini nasıl anlatırsın?

Kendimi; pozitiften beslenen, sadece iyiye ve iyi şeyler yapmaya odaklı biri olarak anlatırım. Kendini sürekli geliştirme derdi olan, insanlara yardım etmek isteyen biri olarak anlatırım. Ve kendimi burada tutmak için çok çabalıyorum. Çünkü dış etkenler insanları daha kötücül hale getiriyor. Ben o kötücüllükten etkilenmemek için çok çalışıyorum. İnsanlara sinirlenmemek, kırmamak yada bencilleşmemek için çok çabaladım ömrümce. Başardım ve böyle de devam ediyorum.

- Hayallerin neler?

Hayallerim daha çok insanlara yardım etmek, daha çok iş yapmak, daha çok yer gezip görmek, daha çok öğrenmek üstüne. Spesifik bir şunu yapayım hayalden çok daha geniş hayallerim var.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler