Otomobil meraklılarına Fransız cenneti
.
Kanada’nın Atlantik Okyanusu kıyısındaki komşusu (!) Fransız adasının en büyük sorunu, oto tamirci ve servis yetersizliğidir. Allah başka dert vermesin, bu da hallolur tabii... Balıktan ve şaraptan yana dertleri hiç yok! Zaten bir Fransız için bu ikisi mühimdir. Somon balığının hası orada, şarabın âlâsı masada; her şey var fakat otomobilsiz de olmuyor! 1536’da Fransız Kralı II. Henry adına kutsanan yan yana iki küçük ada, o vakitten beri halen Fransız toprağı olarak Kuzey Amerika kıtasının kıyısında bayrak dalgalandırmaya devam ediyor. Çifte adanın Fransa’dan, anavatandan gelen mallara düşkünlüğü de bu yüzdendir. “Saint Pierre ve Miquelon” iki küçük adadan oluşur; Kanada’nın “New Foundland & Labrador” eyaletinin kıyısına 16 deniz mili, yaklaşık 25 km. uzaklıktadır. Ada, Fransa toprağıdır, Avrupa Birliği’nin batıdaki son gümrük noktası burasıdır. Avro’yla alışveriş yapılır haliyle... Yurttaşların sayısı 6 bin, yüzölçümüne gelince büyüklüğü 240 kilometrekaredir. Yani 24 km. şöyle biraz gidin, sonra 10 km. azıcık yan tarafa yürüyün; işte o kadar. Balıkçılıkla geçinmesi için Kanada ve ABD’den gelecek tüccarları beklemesi gereken ada esnafı birkaç yıldan beri, Paris’teki merkezi yönetimin teşvikleriyle turizme yöneldi. Bunun için Fransa’dan günde bir kez, o da yarı yarıya boş kalkan bir uçak bekleniyor. Gelenler fos çıkıyor, kuruş harcamıyorlar. Fransa halkı turizm için başka yerleri tercih ediyor olmalı ki, gelen giden pek yok; burayı ziyaret eden yine Kanadalı komşuları, bazen de meraklı Amerikan turisti. Adanın, uç uca eklerseniz uzunluğu toplam 80 km’yi bulan, dar, asfaltı bozuk, çoğu kez çıkmaz sokakla sonlanan yollarında 120 civarında Fransız model araba dolaşıyor. Citroen’ler, Renault’lar, Peugeot’lar hatta Bugatti’ler. Louis de Funes filmlerinden kalma antika Döşova-Citroen 2Cv’ler de oradadır; hani şu patates çuvalı taşınan Fransız köylü arabaları. Arada birkaç yabancı modelde araba var elbette; fakat iyi bir Fransız, Fransız arabası kullanır. Sorun şu ki, bu araçların bakımını yapacak servis ve tamircileri yetersizdir; Kanada’dan ustalar geliyor tamire yahut araçlar arabalı vapurla karşıya geçiriliyor, tamire gidiyor. Adanın dış güvenliği zaten dert değil, kim ne yapacak oraya! Kanada’nın bağrında, emanet bırakılmış bir Fransız toprağı!
Ucuz araba arayanlara...
Asayişi berkemal denilen iç güvenlik ise Fransa’dan ayda çift maaşa razı olup buraya gelmiş jandarma tarafından temin ediliyor; hepi topu 26 jandarması var, biri astsubay. Olay yok, balık çok, şarap da Fransa’dan geliyor tıpkı otomobiller gibi. Yol yetersizliğinden otomobillerle hız yapma imkânı da bulunamayınca, jandarma trafik cezasını ağız tadıyla kesemiyor elbette. Araçlar asfalttaki çukurlara bata çıka yol alıyor; haydi servise ama ufak tefek tamirlerin, lastik değiştirme gibi işlerin dışında hizmet verilemiyor! Fransa hükümeti bu adanın tamirci sorununu halledememiş, onun yerine ucuza, hükümet teşvikli araba gönderiyor. Öyle olunca eskiyen, birkaç yılını dolduran Fransız otomobilleri Kanada’dan gelen meraklısı tarafından satın alınıyor; bedavaya. Otomobil dünyasının 1 numarası sayılan meşhur Buggati’ler de burada eskimeyi bekliyor; saatte 408 km. kadar hıza çıkan bu aracı adaya hangi akıl getiriyorsa! Kanadalı alıcılar 8 litre hacimli motoruyla, 7 vitesli, 2 ton ağırlığındaki bu ultra-lüks Buggati’lerin alıcı kuşu gibi peşinde; ucuza kapatmak için. Gümrük ve plaka vergisi, taşınması, sigortası, Kanada’da bakımının ve piyasasının olmaması nedeniyle pırıl pırıl Citroen C5 modeli araç, mesela, birkaç bin Kanada Doları’na alıcı buluyor. Bu sene adada en çok piyasası olan, gözde araba Renault’un Megane modeliydi; bakalım seneye ne olacak? Takipteyiz! Antika araba heveslileri için Saint Pierre-Miquelon adası tam bir cennettir! Ada tarımla pek uğraşmadığından 3 adet traktör ve birkaç kamyon dışında hizmet aracı da bulunmuyor. Ada itfaiyesinin sadece 5 aracı var; yeter de artar. Adaya benzin, mazot, akaryakıt, söylemesi lüzumsuz artık, Kanada’dan gönderilmektedir. Birazcık eskiyen araçlar için bir otomobil-mezarlığı da bulunmuyor, parçaları sökülsün diye karşıya, Kanada’ya gönderiliyor. Aman böyle kalsın, doğa harikası bu yere insan ayağı daha fazla basmasın diyebileceğiniz bir coğrafya: Denizaslanları, fok balığı, balina ve her tür deniz canlısının fıkır fıkır dolaştığı denizi, kıyısıyla cennetten bir yer burası, bir de ucuza lüks araba arayanlar için cennet.
senolasenola@gmail.com
En Çok Okunan Haberler
- 87 yaşındaki iş insanı İnan Kıraç evlendi
- Özgür Özel'den grev çağrısı!
- 2025 yılının asgari ücreti belli oldu!
- AKP koridorlarında konuşulan 'erken seçim tarihi' sızdı
- Mühimmat fabrikasında patlama
- Özel'den Erdoğan'a 'Esad' ve 'HTŞ' yanıtı
- Teğmenler soruşturmasında flaş gelişme
- Açıklanan asgari ücrete tepki yağdı!
- Muhalif gruplarla anlaşmaya varıldı!
- Milli Eğitim Bakanı Tekin'e şok protesto!