Onur Yaser ve annesi için mücadeleye devam

Onur’un intiharına neden olan polisler hala ortada yok. ‘Evrakta sahtecilik’ten yargılanan 2 polisin davasına devam edilirken kardeşi Ezgi mücadeleyi bırakmayacaklarını söyledi.

Onur Yaser ve annesi için mücadeleye devam
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 31.05.2017 - 20:33

 

ODTÜ mezunu mimar Onur Yaser Can’ın (28) İstanbul Narkotik Şube’de gördüğü işkence sonrası intiharının ardından ‘evrakta sahtecilik’ suçundan yargılanan 2 polis memurunun dosyası Adli Tıp Kurumu’na (ATK) gönderildi. Mahkeme, ATK’den polislerin değiştirdiği belirtilen tutanakların içeriklerinin tespitini istedi. Tespit mümkünse, belgelerin imajların da alınmasına karar verdi. Dava 1 Aralık’a ertelendi. Onur’un kardeşi Ezgi Can, “Bu ülkede adaletin zor ilerlediğini biliyoruz. Önce abimi ardından annemi kaybettik. Polisler sadece abimi değil annemi de katletti. Yılmadan abimi intihara sürükleyen işkenceyi ortaya çıkarmaya devam edeceğiz” dedi.


ATK’den rapor istendi


İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dünkü oturuma Onur Yaser Can’ın kardeşi Ezgi Can ve babası Mevlüt Can katıldı. Can ailesinin avukatlarından Ömer Kavili, dosyadaki iki bilirkişi raporu arasında farklar olduğunu söyleyerek, “İmaj kayıtları bizlere verilirse, bizler bunları inceletip bilirkişi raporundaki eksiklikleri ve yanlışları bulup sizlere iletebiliriz. Maddi gerçeğe ulaşmamız açısından bu çok önemlidir” diye konuştu. Mahkeme heyeti ise , adli emanette kayıtlı bilgisayarlar, cd’ler, imaj kaydına ilişkin yazılı döküman, iddianame, Yargıtay bozma ilamı da dahil tüm yargılama dosyasının ATK’ye gönderilmesine hükmetti. Kavili’nin talebi ise ATK’den alınacak rapor sonrası değerlendirilecek.

‘Annemin eksikliğini hissediyorum’


Ezgi Can, dava sonrası gazetemize değerlendirmelerde bulundu. “Bizi destekleyen insanların dayanışmasıyla mücadelemize devam edeceğiz” diyerek, şöyle konuştu: “Sadece bu iki polis, gözaltı tutanaklarını değiştirmekle yani evrakta sahtecilikten yargılanıyor. İşkence başvurumuz şu an Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde. Ülkemizde işkenceyi açığa çıkarmak çok zor bir şey. Abime uygulanan cinsel şiddeti, yapılan psikolojik işkenceyi kanıtlamaya çalıştığımız içim işimiz daha da zor.” Abisinin intiharının ardından annesin de bu acıya dayanamayıp intihar ettiğini anımsatan Can, “Her sabah uyandığımda annemin eksikliğini hissediyorum. Annem evimizin direğiydi. Babamla başbaşa kaldık. Ama tek kişi kalsak da yılmayacağız” dedi.


Ne olmuştu?


Onur, esrar satın aldığı gerekçesiyle 2 Haziran 2010’da Harbiye’de gözaltına alındı. İkinci kez emniyete çağrıldı ve ifadesi değiştirildi. Onur, üçüncü kez ifadeye çağrıldığı günün akşamında ise canına kıydı. Dosyadaki ifadelere göre, Onur, emniyette çırılçıplak soyuldu, yüzü duvara dönük uzun süre bekletildi, yere çökertildi, öksürtüldü. Hakarete uğradı. Savcılık, işkence suçundan yapılan suç duyurusuna takipsizlik kararı verdi. Anne Hatice Can da üç buçuk yıl hukuk mücadelesi vermesinin ardından oğlunun acısına dayanamayarak intihar etmişti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon