Öncü bir kadın ressam: Mihri
Araştırmacı Özlem Gülin Dağoğlu’nun projesi olan ve araştırmacı Gizem Tongo’yla çalışmaları sonucunda ortaya çıkan “Mihri: Modern Zamanların Göçebe Ressamı” sergisi, dün SALT Galata’da yapılan basın ön gösterimiyle birlikte ziyarete açıldı.
Araştırmacı Özlem Gülin Dağoğlu’nun projesi olan ve araştırmacı Gizem Tongo’yla çalışmaları sonucunda ortaya çıkan “Mihri: Modern Zamanların Göçebe Ressamı” sergisi, dün SALT Galata’da ziyarete açıldı. Sergi, İmparatorluğun son döneminde yetişen portre ressamı Mihri’nin hem hayatını hem de hem de 50 yıllık kariyeri boyunca çizdiği portrelerden günümüze kadar korunabilmiş olanları ziyaretçilerle buluşturuyor. Mihri (1885-1954), henüz 29 yaşındayken kadınlara mahsus güzel sanatlar okulu İnas Sanayi-i Nefise Mektebi’nin kuruluşunu sağlamasıyla toplumsal dönüşümün kayda değer aktörleri arasında yerini alır. Ancak, ömrünün büyük bir kısmını yurtdışında geçirmesi, Türkiye sanat tarihi yazımında arka planda kalmasına neden olur. Ülkeyle irtibatı gitgide kopan ve hakkında az sayıda araştırma bulunan “Mihri Rasim” ya da “Mihri Müşfik”in hikâyesine dair kimi ayrıntılar halen muammadır.
‘Mihri marjinalleştirildi’
Mihri’nin 50 yıllık kariyeri boyunca ressam olmanın çok ötesine geçmiş bir kadın olduğunu; Amerika’daki hayatında özellikle kadın hakları derneklerinde de aktif rolünün olduğunu söyleyen araştırmacı Gizem Tongo, serginin amacını şu sözlerle ifade ediyor: “Taha Toros’un 1980’lerde sanat dünyamızda Türkiye’deki kadın ressamlara dair yaptığı çalışmalarda ve daha sonra kitap olan “İlk Kadın Ressamlarımız” yapıtında Mihri’nin hikâyesi oldukça trajik olarak yer alıyor, New York’ta sefalet içinde öldüğü ve sanatı için çok acılar çektiği gibi... Biraz marjinal bir Mihri portresi çiziliyor, bu portre de, bu hikâye de aslında gerçek olmayan bir mite dönüşüyor. Öncelikle Mihri’nin sanat üretiminin eğitimci rolünün önüne geçiyor. Bizim amacımız da kadın olarak aslında bu yanlış hikâyeyi düzeltmeye çalışmak. Yanlış hikâye dediğimiz, Özlem’in de Amerika’da yaptığı araştırmalarla vardığı sonuç şöyle ki Mihri aslında pişmanlık ve sefalet içinde ölen bir sanatçı değil. Orada da oldukça hayata tutunan öğrenciler yetiştiren, kadın örgütlerinde aktif rolü olan Manhattan’da gayet şaşaalı bir stüdyosu olan bir kadın ve bu hikâyeyi biz duymuyoruz. Bir de şöyle bir şey var tabii, bir yandan yanlış değil, Ekonomik Buhran yaşanıyor 1929 sonrası Amerika’da ve Mihri de Amerika’da elbette bundan etkileniyor. Amacımız Taha Toros’un ve Taha Toros’la devam eden erkeklerin yazdığı, kadın sanatçıların marjinal hayatlarının yazıldığı bu sanat tarihine aslında yeniden bakmak ve yeniden yazmaya çalışmak.”
Mihri’nin hayatının bugüne kadar çok parçalı şekilde aktarıldığını söyleyen araştırmacı Özlem Gülin Dağaoğlu ise “Biz Mihri’nin hikâyesini belgeler, dokümanlar, somut kaynaklar üzerinden aktarıyoruz. Bu bakımdan sergimiz bir dönüm noktası teşkil ediyor. Türkiye’de ve Amerika’da çok fazla arşiv taraması yaptık ve bunlar üzerinden yeni bir Mihri hikâyesi ortaya koyduk” diyor. “Mihri: Modern Zamanların Göçebe Ressamı” sergisi 9 Haziran’a kadar SALT Galata’da ziyaret edilebilir.
En Çok Okunan Haberler
- Köyüne dönmek isteyene 5 gebe düve verilecek
- Barış Atay’dan Özgür Özel'e sert yanıt
- Gaga Bulut'tan skandal pedofili yayını!
- Yatak odasında yakalandı: Kaçarken balkondan düşüp öldü
- Rusya'dan, Bakan Fidan'ın Suriye açıklamalarına yanıt
- Bakan Yerlikaya'dan 'kayyum' açıklaması
- Cemal Enginyurt'tan, Soylu'ya büyük taş
- İstanbul'da AVM yangını: Çok sayıda itfaiye sevk edildi!
- AKP'li üst düzey isimden 'genel af' yanıtı
- Kürsüde Erdoğan'a çok sert 'İsrail' tepkisi