Ölümden kaçış (15.06.2015)

PYD’nin Telabyad’ı düşürmesi an meselesiyken binlerce Suriyeli de Akçakale’de sınır tellerinin bulunduğu bölgede toplanarak Türkiye’ye sığınmak istedi. Türkiye kapıyı açtı, ancak IŞİD geçişi engelleyince Suriyeliler mayınlı bölgeden geçmeye kalktı. Kısa süreli arbedenin ardından geçişler başladı.

Ölümden kaçış (15.06.2015)
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 15.06.2015 - 06:29

Akçakale son birkaç yıldır içinde Suriye, IŞİD ya da sığınmacı geçen haberlerde medyada adı en çok anılan yerlerden biri. Şanlıurfa’nın 60 kilometre ötesinde, Suriye’yle Türkiye’yi ayıran doğal sınır olan demiryolunun hemen yanındaki bu ilçe 2014 Ocak ayından bu yana daha bir önemli. MİT’in silah ve mühimmatlarıyla birlikte cihatçıların sevkiyatını da sağladığı ortaya çıkan günlerde Akçakale’nin karşısındaki Tel Abyad, IŞİD’in eline geçmişti. Hem savaştan hem de IŞİD teröründen kaçarak bir anda sınıra yığılan Suriyeliler, Akçakale’nin nüfusunu da neredeyse iki katına çıkardı. İki yıldır IŞİD’in denetiminde bulunan Tel Abyad ve çevresinden son bir haftadır yeniden kaçış başladı. Çünkü PYD ile Özgür Suriye Ordusu’nun kimi bileşenleri Tel Abyad’dan IŞİD’i söküp atmakta kararlı bir savaşa tutuşmuş durumda. Artan bombardımanda ya da IŞİD’in canlı kalkan olmaya zorlamasıyla canlarının derdine düşen Suriyeliler de bir haftadır Akçakale sınırında umutsuz bir bekleyiş içindeydiler.

Konuşmak yasak

Suriyelilerden şu ana dek 13 bininin Türkiye topraklarına geçişi sağlandı. Geride kalanlar ise, yasal gümrük kapısının IŞİD’in denetiminde olması nedeniyle 30 kilometre ötedeki Zenginova’nın hemen karşısında Akçakale’ye geçebilmek için bekliyordu. Son dört gündür sınırdaki tel örgünün hemen ardında, Türkiye toprağı kabul edilen alanda güneş altında açlık ve susuzlukla boğuşarak bekleyen birkaç yüz Suriyelinin geçişine düne kadar izin verilmiyordu. Yabancı ajans çalışanlarının Türkiye’yi dünya kamuoyuna “kötü” gösterdiği iddiasındaki bir askeri yetkilinin emriyle görüntü alınması da yasaklanmış. Birkaç haneli Zenginova’daki evlerin damlarından, tek tük ağaçların ardına gizlenerek fotoğraf çekebilenler olsa da sınırdaki açlık ve susuzlukla birleşen çaresizlik layığıyla anlatılabilmiş değil. Görüntü alınmasının yanı sıra sığınmacılarla konuşmak da yasak.

Bölgenin kavurucu sıcağında askerin sert tutumuna rağmen tel boyunca dizilen Suriyeliler su için yalvarıyordu. Çevremizdekilerin anlattıklarına göre çocukların susuzluk ve açlıktan ölmek üzere olduklarını söylüyorlarmış.

TOMA devrede

Su ihtiyacı ise, Türkiye’deki protesto gösterilerinde eylemcilerin can düşmanı olan TOMA’lardan sıkılan sularla karşılanmaya çalışılıyor. Tazyikli su serinlemeye yarasa da insanın içini yakan susuzluğa çare olamıyor. Köylülerin içme suyu verme önerisi de reddediliyor.

Sözcükler farklı, hikâyeler hep aynı

Akçakale, neredeyse 40 bin olan kendi nüfusu kadar sığınmacının gelişiyle birlikte adeta bir Suriye kasabasını andırıyor. Sınırdan geçmek isteyenlerle konuşamayınca Akçakale’nin diğer konuklarıyla konuşmak için ilçenin girişindeki kampa gidiyoruz. Giriş için gerekli izin çıkmayınca ilçenin sokaklarındaki Suriyelilerle başlıyoruz sohbete. Yoksulluğun çaresizlikle birleştiği ilçedeki savaş mağdurları doğal ucuz iş gücü olunca ilçenin iki ayrı noktasında amele pazarı da kurulmuş. İşçi arayanın ilk bakındığı ilk yer yarıdan Suriyelilerin amele pazarı. Irgatlık yevmiyesi 20 liraya düşmüş.

Fotoğraf çekmemizi istemeden, her biri farklı sözcüklerle aynı hikâyeyi anlatıyor. Köylerinde kimseye muhtaç değilken kimi zaman aç da kaldıklarından bahsediyorlar. Savaş bitse geri dönmek isterlermiş ama ne bulabileceklerinden emin değil hiçbiri. Suriye’yi bekleyen geleceğin ne olduğunu, “Irak’ta savaş bitti ama artık her gün savaş var” diye açıklıyorlar. Dönebilenlerin kaçı bıraktıklarını bulabilir bilinmez ama anlaşılan o ki Türkiye’deki 2 milyondan fazla olan Suriyelinin birçoğu artık kalıcı.

Ağlayarak geldiler

Akçakale’deki sivil ve askeri yetkililer dün yaptıkları toplanının ardından günlerdir sınırda bekleyen Suriyelilerin Türkiye’ye alınacağı açıklandı. Binlerce Suriyeli Akçakale Sınır Kapısı’ndaki gümrük sahasına akın etti. Ancak birkaç ailenin geçişinden sonra IŞİD sınır kapısını kapatarak sığınmacıları engelledi. Binlerce Suriyeli sınır kapısı yakınlarındaki mayınlı bölgeden koşarak Türkiye’ye geçmek istedi. Bu sırada Suriye tarafından silah sesleri duyuldu. Akçakale sınırında da askerler zırhı araçlarla bölgeye giderek sığınmacıların geçişi engelledi. Yakınlarını karşılamak için sınıra Akçakale’den sınıra koşan binlerce Suriyeli’ye TOMA’larla müdahale edildi. Yaşanan gerginliğin ardından askeri araçlar sınır hattına paralel olarak bir koridor oluşturdu. Saat 18.30 sıralarında sınır tellerinin açılmasıyla binlerce kişinin Türkiye’ye geçişisine izin verildi. Bazı Suriyeliler gözyaşıları içinde Türkiye’ye girdi.

Tel Abyad düşüyor

IŞİD’in lojistik merkezi Tel Abyat’a doğru ilerleyen YPG ve Burkan El Fırat, Silük kasabasını alarak IŞİD’in “başkenti” konumundaki Rakka ve Tel Abyad arasındaki bağlantıyı kesti. Koalisyon uçaklarının da destek verdiği Kürt güçlerinin 24 saat içinde Tel Abyad’ta kontrolü ele alabileceği belirtiliyor. Kürt güçlerinin Tel Abyad’da kontrolü ele alması halinde IŞİD militanlarının tek kaçış noktası Akçakale olacak.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler