OHAL kadını vuruyor

CHP İzmir Milletvekili Doç. Dr. Selin Sayek Böke, KAGİDER’in toplantısında ‘İlk mücadele alanı OHAL’in kaldırılması konusunda verilmeli’ dedi.

OHAL kadını vuruyor
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 28.12.2017 - 22:52

“OHAL en çok kadını vuruyor. İlk mücadele alanı OHAL’in kaldırılması olmalı...”

Yılın son son günlerinde CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği’nin (KAGİDER) toplantısında belki sadece kadınlara seslendi ama aynı anda müthiş bir Türkiye fotoğrafı da çekti, sorunu masaya yatırdı; reçeteyi önümüze koydu. Ama peşinen ekledi. “Bu siyasi düzeni eğer değiştirmezsek ara reçeteler fazla işe yaramaz. İlk mücadele alanı OHAL’in kaldırılması olmalı. OHAL kalkmadığı sürece bu ülkede ne hak hukuk doğru işler, ne kadın özgürleşir, ne girişimcilik çıkar...”

Sorun kaynak değil

Böke geçen mayıs ayında CHP Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı ve Parti Sözcülüğü görevlerinden istifa etmiş ancak CHP ailesinin bir üyesi olarak mücadeleye devam edeceğini söylemişti. Böke KAGİDER’in toplantısında özetle “Kaynak sorunu yok bu ülkenin, ama kadına bakış sorunu var. Sorun, ülke nüfusunun yarısını oluşturan kadınlara ekonomide ‘yedek işçi’ gözüyle bakılması, güya yasalarla pozitif ayırımcılık yapılıyor gözükerek aslında ekonomik yaşamdan uzaklaştırılıp evin içine sokulmaları... Kaynak sorunu yok bu ülkenin ama rant sorunu var; hukuk sorunu var; siyasi dikta sorunu var...” dedi ve ekledi: “2018 yılı bütçesinden ulaştırmaya ayrılan 29 milyar liranın yarısı her mahalleye kreş ve geceli gündüzlü bakımevi açmaya yeter. Böylece kadının çalışmasının önündeki en büyük engel kalkmış olur. Hem kadın ekonomik olarak özgürleşir, hem istihdam artar, hem de kalkınmanın itici motoru çalışmış olur...”

Aslında konu bu kadar basit. Ama yapılmıyor, yapılmak istenmiyor... Böke’ye göre kadın istihdamını artırmanın 3 yolu var.

Üçlü reçete

Biri başta da belirttiğimiz sosyal bakım hizmetlerine ilişkin kamu yatırımları. İkincisi işgücü piyasasında kadın ve erkeği eşit kılacak yasal düzenlemeler. Örneğin doğum izninin sadece kadınlar değil ebeveynlere özgü bir izne dönüştürülmesi gerekliliği. Üçüncü olarak, kız çocuklarının gelecekte işgücüne katılabilecekleri beceri ve donanımları edindikleri bilimsel ve laik bir eğitim düzeninin kurulması.

Böke’nin konuşmasından diğer başlıklar ise özetle şöyle:

İki değerde toplumsal uzlaşı

Böke 2019 seçimlerinin aynı zamanda bir değerler referandumu olacağını belirtti. “İki temel değer var: Parlamenter demokrasi ve adalet. Bu değerler etrafında bir araya gelebilirsek bir toplumsal uzlaşı yaratılabilir” diyerek şunları ekledi:

“Girişimcilik aynı zamanda işsizliğin azaltılmasında da önemli. Ancak günümüz ülke gerçekleri sadece kadın girişimciliğinin değil, genel olarak girişimciliğin önünde engel. Fiber altyapımız hâlâ yetersiz, girişimci yetenek havuzu oluşturulabilmiş değil, fikri mülkiyet haklarındaki karnemiz çok zayıf (2007 yılında 126 ülke arasında 38’inci idik, şimdi 78.’yiz.

KHK ile üniversitelerden atılan akademisyenler ve kapatılan şirketler burada en büyük unsur). Oysa sadece bir cep telefonu ve bir yazıcı ve iyi bir fikir ile girişimci olunabildiği bir dönemdeyiz. Üstelik Sanayi 4.0 gerçeği var. Sanayi 4.0 bir fırsat ama dikkat, zaten sorunlu olan örgütlülüğü daha da kırabilir. Bu yüzden doğru okunmalı. Emek dostu doğru politikalarla geliştirilmeli.

Siyaset diliyle toplum ayrıştırıldı, ötekileştirildi. Bu da insanların birbirine olan güvenini dibe vurdurdu. İktidar evrensel değerler yerine, yaş, din, cinsiyet ve etnik söylem ile ötekileştirmeyi besledi. Bugün Türkiye’de toplumda kişiler arası güven yüzde 12. İsveç, Norveç, Danimarka gibi ülkelerde ise yüzde 70’in üzerinde.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler