Ocak ayında en az 82 işçi yaşamını yitirdi

Meclisin, basından ve emek-meslek örgütlerinden derlediği bilgilerden hazırladığı rapora göre, Ocak ayında en az 82 işçi yaşamını yitirdi.

Ocak'ta işçi ölümleri en çok inşaat, taşımacılık, belediye-genel işler ve ağaç-kağıt sektörlerinde yaşandı. Kış ayı olmasına rağmen inşaat işkolunda ölümler devam etti, 21 işçi can verdi. Bunların yarısı yüksekten düşme nedeniyle yaşandı. Rapora göre, taşımacılık işkolunda ise 12 işçi öldü. Raporda, "Uzun, yoğun, sağlıksız çalışma koşulları ve taşeronlaştırma-düşük maliyet hesabıyla yapılan çöken, kayan, kışın tuzlanmayan vb. kısaca gerektiği şekilde yapılmayan yollar ve bir bütün olarak yanlış ulaşım politikaları" nedeniyle iş kazalarının yaşandığı belirtildi.

  Belediye işçilerinin çalışma koşulları nasıl olacak?

Belediye, genel işler işkolunda Ocak'ta 10 işçi yaşamını yitirirken, raporda yerel seçimler yaklaşmasına rağmen kimsenin belediye işçilerinin çalışma koşullarından bahsetmediği kaydedildi. Raporda, "Taşeronlaştırma sektörde başat çalışma biçimi. Düşük ücretler, sosyal hakların olmaması veya gasbedilmesi cabası. Diğer yandan da geri dönüşüm ve ev içi çalışmada sigortasız, açlık sınırında, insani olmayan her türlü yaşama koşulları mevcut" denildi.

Rapora göre; ağaç, kağıt işkolunda ise 10 işçi yaşamını yitirdi.

  Çocuk işçi ölümleri sürüyor

Ocak'ta yaşamını yitiren işçilerden 5'i çocuk işçi. Bunlardan ikisi 14 yaş ve altı, üçü 15-17 yaş arasında. Raporda, çocuk işçilere ilişkin şunlar belirtildi: "Yoksulluk çocukları çalışma yaşamına itiyor. 6 yaşındaki Yücel Arı'yı Bursa-Yıldırım'da ailesine yardımcı olmak için yine çocuk işçi olan ağabeyleriyle kağıt ve karton toplarken kamyonetin altında kalması sonucu kaybettik. 8. sınıf öğrencisi 13 yaşındaki İbrahim Bozkurt ise Şırnak Cizre'de okul harçlığını çıkarmak ve aile bütçesine katkıda bulunmak için hurda topluyordu. Onu da demir parçaları toplamak için girdiği bir inşaatın bodrum katında bulunan içi su dolu havuza düşmesi sonucu kaybettik. 17 yaşındaki çoban Mehmet Öztürk'ü Gaziantep İslahiye Çınarlı Köyü'nde koyun otlatırken yaban domuzu saldırısı sonucu; 17 yaşındaki Ulusoy firması yolcu otobüsü muavini Serdar Özdemir'i Ankara Kızılcahamam'da trafik kazası sonucu ve yine 17 yaşındaki akaryakıt istasyonunda garson Osman Avcı'yı Konya Kulu'da istasyon önündeki zincirleme trafik kazasında yaralılara yardım etmek için çıktığı yolda bir aracın çarpması sonucu kaybettik." Raporda, çocuk işçiliğinin yasaklanması talebi de dile getirildi.

Raporda, ölen işçilerden 2'sinin kadın işçi, 7'sinin de göçmen işçi olduğu bilgisi verildi.

Raporda, göçmen işçiliği konusunda şunlar belirtildi: "Son yıllarda ülkemizde göçmen işçilik hızla artmaktadır. Devlet göçmen işçileri sınırdışı eden bir politika yerine sağlıklı çalışma koşullarını güvence altına alacak koşulları sağlamalıdır. Emek örgütlerimize düşen görev ise göçmen işçiler ücretleri düşürüyor yaygarası yapmak ve onları dışlamak değil aynı Güney Kore Sendikalar Konfederasyonu'nun yaptığı gibi bir göçmen işçi politikası geliştirmek ve onları örgütlemek olmalıdır."

Raporda, Ocak'ta 51 yaş ve üstünde çalışan 14 işçinin yaşamını yitirdiği de belirtildi.

Rapoda 31 Ocak 2008'de meydana gelen Davutpaşa patlaması, 3 Şubat 2011'de meydana gelen OSTİM-İvedik patlamaları, 10 Şubat 2011'de meydana gelen Afşin-Elbistan'daki göçük, 24 Şubat 2012'de meydana gelen Kozan Gökdere Köprü Barajı ve Hidroelektrik Santrali'ndeki kazada yaşamını yitiren işçiler de anıldı.

Raporda, "İş cinayetlerinin sorumluları devlet ve sermayedir. Yaşanan her işçi ölümünde adalet sağlanmalı ve sorumlular en ağır biçimde cezalandırılmalıdır" denildi.