Nilüfer Yanya: Kendimi müziğe kaptırmak istiyorum
Türk asıllı İngiliz müzisyen Nilüfer Yanya, genç yaşına rağmen müzik otoritelerince geleceğin yıldızı olarak görülüyor
Londra çıkışlı, Türk asıllı yetenekli genç müzisyen Nilüfer Yanya, şu sıralar The Guardian, Pitchfork, The FADER, i-D, Noisey, Nylon ve BBC 6 Music gibi birçok önemli müzik platformundan övgüler alıyor. “Small Crimes” ve “Keep on Calling” ile yakaladığı çıkışı “Baby Luv” ile devam ettiren 23 yaşındaki sanatçı; kısa sürede The xx, Broken Social Scene ve Mitski gibi sanatçılarla ile aynı sahneyi paylaşmayı başardı. Yanya, en son olarak yeni albümünün habercisi “Heavyweight Champion of the Year” teklisini paylaştı. Sık sık Türkiye’de de konser veren sanatçıyla müziğini konuştuk.
Nilüfer Yanya, son olarak 28 Mart'ta Babylon'da konser verdi.
- Yayımlanan teklilerin çoğu Pitchfork tarafından en iyi yeni müziklerden biri olarak tanımlandı, albüm ise The Guardian tarafından dört yıldız değerlendirmesi aldı. Siz nasıl değerlendirirsiniz?
Gelişmek için çok alan var, muhtemelen kendim için daha çok çaba göstereceğim.
- Nasıl hedefler koyuyorsunuz kendinize?
Bir yandan kendimi gitgide müziğe daha çok kaptırmak bir yandan da gerçek dünyadan kopmamak ve onu olduğu gibi yaşamak istiyorum. Yakında yeni albümümün çıkması güzel olacak.
- Kariyerinin başlarında biri olarak, bir anda parlayıp sönen isimlerden biri olmak yerine kalıcı olmak için neler yapmak gerek? Siz şu an geleceği çok parlak bir isim olarak görülüyorsunuz, bu şekilde ilerlemek için neler yapıyorsunuz?
Sahne şovumu geliştirmeyi gerçekten istiyorum ve bu alanda kendimi zorluyorum. Çünkü bana birçok açıdan çok pozitif yönde etkisi oluyor, özellikle de tekrar stüdyoya girdiğimde. Bir sonraki albümümün müziğini istediğim gibi yapmak istiyorum. Bunun için de odaklanmam ve bir süreliğine kendimi bir yere kapatmam lazım.
- Aileniz ve İngiltere’de yaşamak müzik hayatınızı nasıl etkiledi?
Dışarıdan bakınca Türkiye’deki sanat ortamını değerlendirebiliyor musunuz? Türkiye’de çok fazla zaman geçiremediğim için sanat ortamını maalesef değerlendiremem. Buna rağmen eminim ki birçok yerde de olduğu gibi güzel şeyleri bulmak için biraz derinlere bakmanız, araştırmanız gerek. İngiltere’de büyümüş olmak ilginç çünkü bu beni İngiliz yaptı. Ama şimdi anlıyorum ki herhangi bir yerde doğmuş ve bambaşka bir insan olmuş da olabilirdim. Yine de Londra'da doğmuş olmaktan dolayı şanslı hissediyorum; bazı sıkıntılarına rağmen harika bir şehir.
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Elazığspor'dan maça çıkmama kararı!
- Trabzonspor'da ayrılık!
- Ali Koç'tan çok sert Kayserispor açıklaması!
- Al Nassr'dan Talisca açıklaması!
- Yetki kısıtlayan teklif komisyondan geçti