Ne çektin be Plüton!
Yalan Dünya’nın Vasfiye Teyzesi’nden konu hakkında yorum istesek herhalde başlıktaki gibi tepki verirdi. Sahiden çok üzdüler Plüton’u. Gezegensin dediler, yok değilsin dediler. Belki olabilirsin dediler. Çevresini suçladılar. En son, Schengen peşindeki bizler gibi, biyometrik fotoğrafını görmeden gezegen vizesi vermemeye vardırdılar işi. Hafta içinde gördük ki, onun da bir kalbi varmış!
Sanki o mu istedi bu galaksiye doğmayı?
Hayır. O daha doğmadan, Boston'lı zengin Percival Lowell’ın kurduğu gözlemevinde doğması gerektiğine hükmetmişlerdi. Lowell’ın X Gezegeni teorisine göre kabaca açıklamak gerekirse, Güneş Sistemi'nde var olanların dışında bir gezegen daha olması gerekiyordu. Lowell’ın ömrü vefa etmedi belki ama onun izinden giden Clyde Tombaugh bu yeni gezegenin doğumunu müjdeledi.
Cüce diye aşağıladılar
Doğdu da ne oldu? Keşfinin henüz 76'ncı yılını idrak ettiğimiz günleri sürerken onun ilkokulda ‘...Neptün, Plüton!’ diye bir solukta sonlandırıverdiğimiz dokuz gezegenden birisi olmadığını söylediler. Sadece bununla kalınsa yine iyi. Fiziksel özelliklerini eleştirdiler, yörüngesine laf ettiler, insanlara cüce denmesinin ayıp karşılandığı, cüce yerine "küçük insan"ın tercih edildiği politik doğruculuk günlerinde "cüce gezegen" ismini taktılar.
Kendisi iyi, çevresi kötü
Fiziksel özelliklerinin gezegen olmaya yetmediğini söylerken acımasızdı bilim insanları. Uluslararası Astronomi Birliği, 14-25 Ağustos 2006 arasında Prag’da kapandıkları odada gezegen olmanın üç şartını açıkladı. Onlara göre Plüton üçüncü şartı yerine getiremiyordu yani yörüngesinde bağımsızlığını sürdüremiyordu. Baskın bir çekimsel kuvvete sahip değildi ve bu nedenle yörüngesindeki küçük cisimleri yok etmeyi başaramıyordu. Yani kendisi iyiydi belki ama çevresi kötüydü. Dolayısıyla ancak cüce gezegen sınıfına sokulabilirdi.
Kötü arkadaş gezegenlikten eder
Biz yıllarca Plüton’un en yakın arkadaşı, hatta kardeşi olsa olsa Neptün’dür diye düşündük. Değilmiş. Hatta Neptün’le Plüton, 1988 yapımı İkizler filmindeki Danny DeVito ve Arnold Schwarzenegger kadar birbirine benziyormuş. Plüton’un gerçek kankası meğer kendisinden bir miktar daha büyük olan Eris imiş. Zaten Plüton’un başına ne geldiyse, Eris’in 2005 Ocak’ında keşfedilmesiyle geldi. Bilim insanları baktılar ki Eris tıpkı Plüton, Güneş Sistemi'ne bir gezegen daha ekleyeceklerine Plüton’u gezegenlikten men etmeye karar verdiler. Bugün, söz meclisten dışarı, güneş sistemimizde beş cüce gezegenimiz var: Ceres, Haumea, Makemake, Eris ve içimiz burkularak da olsa Plüton.
Hepimiz Plüton olmasaydık keşke
Plüton gezegenlikten çıkarılınca dünyada ilk itiraz edenlerden biri de Beşiktaş’ın Çarşı grubu oldu. Çarşı sıradaki ilk lig maçına Hepimiz Plütonuz pankartıyla çıkarak cüce gezegen tezini savunan bilim insanlarına itirazını açıkça beyan etti. Fakat olup bitene bakınca keşke hepimiz Plüton olmasaymışız diyesi geliyor insanın. Şöyle ki: Son 10 yılda Güneş Sistemi'nin derinlikleri hakkında bilgi arttıkça Plüton’la aynı kütle ve çekim özelliklerine sahip parçacıkların sayısının da epey fazla olduğu ortaya çıktı. Hatta öyle ki, sayıları binlerle ifade edilen bu parçacıklara artık plütonumsu parçacıklar denir oldu. Plütondan çok plütoncu bu parçacıklar dokuzuncu gezegenin gezegen olma savında elini zayıflattı.
İsim annesinin gözü açık gitti
Tarihler bir miktar sürreel gelebilir ama Plüton’un isim annesi bundan sadece altı yıl önce aramızdan ayrıldı. Venetia Burney 1930 yılında Plüton’a ismini verdiğinde sadece 11 yaşındaydı. Altı yıl önce aramızdan ayrılan Burney için 2006 epey kötü bir yıl oldu. Aynı yıl içerisinde 59 yıllık eşini kaybetmekle kalmadı, Oxford Üniversitesi kütüphanesinde çalışan dedesi sayesinde ismini verme şansına eriştiği Plüton’un gezegenlikten çıkarılmasına da tanıklık etti. Bu konuda çok konuşmadı ve kısa bir açıklama yaparak üzgün olduğunu söylemekle yetindi. Venetia Burney’in Plüto isminin, Minerva ve Cronus gibi adayları bırakarak seçilmesinin ardında yazının başında ismini zikrettiğimiz Percival Lowell’ın isim ve soyisminin baş harflerinin Pl olmasının payı olduğunu da belirtmiş olalım.
Onun da bir kalbi var, düşünmediniz mi?
NASA’nın New Horizons misyonu sağ olsun, öğrendik ki Plüton’un da bir kalbi var. New Horizons 26 yıllık geçmişe sahip ve Plüton ile Kruiper Kuşağı’nı araştırmayı hedefleyen bir proje. Son aracın Plüton’a gönderilmesinden bu yana ise dokuz yıl geçti. Araç saatte 48 bin kilometre hızla 4,8 milyar kilometre yol kat etti ve Plüton’a en yakın konumundan gönderdiği fotoğrafların ilkinde Plüton’un üzerinde beliren kalp şekli, cüce veya değil, bu gezegene olan sevgiyi bir kat daha artırdı.
Bu tartışma bitmez Plüton bölünmez
Plüton sevgisi büyüyor, onun bir gezegen olup olmadığı tartışması sürüyor. Uluslararası Astronomi Birliği kararını değiştirmiş değil. Buna karşılık geçtiğimiz yılın ekim ayında Harvard Smithsonian Astrofizik Merkezi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen bir tartışmadan çıkan sonuç Plütoncuların elini kuvvetlendirdi. Üç önemli astrofizikçinin ortak açıklamasında şöyle deniyordu: Cüce bir meyve ağacı yine de küçük bir meyve ağacıdır, cüce bir hamster da küçük bir hamster’dır.
En Çok Okunan Haberler
- 6 yaşındaki Şirin'i katleden şahsın ifadesi ortaya çıktı
- Ünlü oyuncu gözaltında: Marketten 'zeytinyağı' çaldı
- Erdoğan'a ve Yerlikaya'ya çok sert yanıt!
- Tutuklanan baba cezaevinde ölü bulundu
- Mitinge neden katılmadığını açıkladı
- Oy oranını en çok artıran parti hangisi?
- İmamoğlu'na 'ahmak' dedi, davaya çağırdı
- 'Fethullah Gülen hayatta olsaydı...'
- Halk TV'den ayrılan Şirin Payzın'ın yeni adresi netleşti
- Kayyuma karşı istifa etti