Müzik şiirle buluşunca

RR’de Nicholas Phan ile Myra Huang’dan dinleti...

Müzik şiirle buluşunca
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 30.11.2014 - 17:17



Müzikle şiir buluşunca dünya güzelleşiyor, insan kısa bir süre için de olsa sanat dünyamızda yaşanan olumsuzlukları, devlet sanat kurumlarını bekleyen karanlık geleceği, sansürü, oto sansürü düşünmüyor; tersine, güç topluyor.

Son yılların yükselen genç tenorlarından, dünyanın en önemli opera sahnelerinde söyleyen Nicholas Phan’ın 25 Kasım Salı akşamı Cemal Reşit Rey’de verdiği, müzikle şiiri buluşturan dinleti düşündürdü bana bunları. Phan’a birçok önemli operanın ve Operalia yarışmasının resmi eşlikçisi, Amerikalı piyanist Myra Huang eşlik ediyordu. Yaklaşık bir yıl önce aynı sahnede Schubert ve Britten lied’leri dinlediğimiz sanatçılar bu kez Alman romantizminin önemli bestecisi Robert Schumann’ın (1810 – 1856) Op.48  “Dichterliebe / Şair Aşkı”  adlı yapıtıyla başladılar dinletilerine. Schumann’ın çağdaşı, Alman romantik şiirinin önde gelen adı Heinrich Heine’nin (1797 – 1856) şiirleri üzerine, yaşamının en mutlu döneminde, Clara ile evlendiği 1840 yılında bestelediği bu yapıtını Phan derinlikli ve ışıltılı bir yorumla söylerken; Huang da, çok sevdiği ve önem verdiği piyanoyu lied’lerinde ikinci bir insan sesi gibi düşünen Schumann’ın istediği gibi, yer yer ve özellikle giriş ve çıkışlarda adeta Phan’ın yerine konuşan bir çalışla eşlik etti. Gerçek anlamda bir şiir-müzik şöleniydi.

Dinletinin ikinci bölümü üç Amerikalı bestecinin yapıtlarına ayrılmıştı. Böylece 19. Yüzyıldan 20. Yüzyıla geçiyorduk. Önce, aynı zamanda Paris Günlüğü olay yaratan bir yazar olan, Pulitzer Müzik Ödüllü, Time’ın “en iyi lied bestecisi” seçtiği Ned Rorem’den (d.1923) sekiz şarkı dinledik. Onu, aynı zamanda iyi bir piyanist olan, müziğin her türünde ürün veren, “Dead Man Walking” ve “Moby Dick” operalarıyla ününü pekiştiren Jake Heggie’nin “Friendly Persuasions” başlıklı, yaşamında önemli yeri olan üç dostu (klavsenci Wanda Landowska, bariton Pierre Bernac, çocukluk arkadaşı Raymonde Linossier) ile Paul Eluard için yazdığı, “Poulenc’e adanmış şarkılar” altbaşlıklı dört şarkı izledi. Dinletinin son bestecisi ise, Bertolucci’nin “Çölde Çay” adıyla film yaptığı, “Sheltering Sky / Esirgeyen Gökyüzü” adlı romanıyla tanıdığımız; yazar, çevirmen, yaşamının 53 yılını Fas’ta geçirmiş bir gezgin, müzik etnoloğu ve besteci Paul Bowles’du. Besteci-yazar Bowles’la yeniden şiire döndük ve dinletiyi yakın arkadaşı, bizim oyunlarıyla tanıdığımız Tennessee Williams’ın şiirleri üzerine bestelediği “Blue Mountain Baladları” üst başlıklı dört şarkıyla bitirdik. Haklı alkışlarımızın ödülü ise bir Amerikan halk şarkısı oldu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler