Mustafa Kemal İstanbul’da

1919’un yüzüncü yılı dizi yazılarına devam ediyoruz. İzmir’in işgali, Kuvayı Milliye’nin ve Milli Mücadele’nin Başlangıcı, Kuvayı Milliye’de Atılan İlk Kurşunlar yazılarından sonra, bu yazımızda Mustafa Kemal’in İstanbul’a gelişi üzerinde durulacaktır.

Yayınlanma: 17.05.2019 - 22:13
Abone Ol google-news

Mondros Ateşkesi’nden hemen sonra Yıldırım Orduları Komutanlığı’na atanan Mustafa Kemal, bu görevde ancak 7 gün kalabildi.

Mondros Ateşkesi’nin, işgallere olanak tanıyan müdahalelerine ve özellikle İngilizlerin İskenderun’a asker çıkarmasına karşı çıkan Mustafa Kemal, 7 Kasım 1918’de İstanbul’a geri çağrıldı.

Adana’da görevlerini General Ali Fuat Cebesoy’a devreden Mustafa Kemal, Adana’dan 10 Kasım 1918 günü trenle hareket ederek 3 gün içinde 13 Kasım 1918’de İstanbul’a ulaştı.

Mustafa Kemal İstanbul’da

Mustafa Kemal, soğuk bir kasım günü İstanbul-Haydarpaşa tren istasyonuna vardığında, kendisini sadece yakın arkadaşı Dr. Rasim Ferit Bey (Talay) karşıladı. Tarih 13 Kasım 1918 Çarşamba’dır. Yanında yaveri Cevat Abbas’la birlikte Adana’dan başlayan ve üç gün süren uzun tren yolculuğunda Mustafa Kemal çok düşünceliydi. Yol boyunca bir yandan İstanbul’da karşılaşacağı durumları, öte yandan vatanın kurtuluşu için yapılması gerekenleri düşünüyor, kuşkusuz çok tasalanıyordu.

Kaderin cilvesi

13 Kasım 1918 günü Mustafa Kemal Haydarpaşa Garı’na indiği zaman, kaderin cilvesine bakınız ki aralarında Yunan kruvazörü Averof’un da bulunduğu 55 parçadan oluşan “müttefiklerin” işgal güçlerinin ortak donanması gövde gösterisi yaparak yavaş yavaş Haydarpaşa önlerinden İstanbul Limanı’na ve Boğazı’na doğru yol alıyordu.

İşgal ordularının ortak deniz gücünü oluşturan savaş gemilerinin birbiri ardından Haydarpaşa önlerinden Kız Kulesi’ni sıyırarak Boğaz’a bir geçit töreni disipliniyle girmeleri nedeniyle deniz ulaşımı durdurulmuştu.

İşgal güçlerinin gösteriş geçişinin sona ermesini Haydarpaşa Garı’nın köşesindeki çayhaneden çaresizlik içinde 3-4 saat seyretmek zorunda kalan Mustafa Kemal, ancak öğleden sonra saat 3’e doğru Kartal adlı eski bir askeri istimbotla Sirkeci’ye geçti, oradan doğru Pera Palas Oteli’ne gitti.
Savaş gemileri, Dolmabahçe Sarayı önlerinde toplarının ağızlarını saraya çevirip, yarım ay biçiminde konum alarak demir atmışlardı.

Mustafa Kemal, Haydarpaşa’dan Karaköy’e küçük Kartal istimbotu ile bu yabancı gemilerinin arasından giderken, işte o ünlü sözünü söylemiştir: “Geldikleri gibi giderler”.

Ortaya çıkan karanlık tablonun kafamızda canlanması için bu anlatımlar yetersiz kalır. Haydarpaşa Garı’ndan eski ve küçük bir motorla işgal gemilerinin arasından geçerek Sirkeci yönüne doğru giden Mustafa Kemal’in içinde bulunduğu ruh halini anlamak pek de güç değildir.

Hüzünlü ruh hali

Çanakkale’de, İngiliz ve yandaşlarının donanmasını durduran, Anafartalar ve Conkbayırı’nda onlara unutamayacakları dersler veren İngiliz, Fransız ve Anzak güçlerinin Çanakkale’yi geçemeyip başarısız olarak geriye gidişlerini gören, Çanakkale destanını yaşayan ve yaratan bir genç generalin, bu yeni durumdan hüzün ve acı duyması kadar doğal bir şey olamazdı.

Demek ki o kadar büyük gayret, demek ki Çanakkale’de şehit olan on binler boşunaydı... Çanakkale’de yenilerek yüz geri edilen bu donanma işte şimdi, hiçbir engelle karşılaşmadan ‹stanbul’a gelip demirlemişti. Düşman gemileri arasından boynu bükük geçen 37 yaşındaki genç Mustafa Kemal’in ruhunda yaşadığı fırtınalar... Kızgınlık, öfke, acı ve tasa duyguları içindeki bu gelgitler, bir an için kafamızda canlandırılmalıdır.

İşte, boynu bükük Mustafa Kemal’in bu acı tablo karşısında içbenliğinden dışa vuran duygularını yansıtan üç kelime... “Geldikleri gibi giderler!”

6 ay

Mustafa Kemal İstanbul’da tam 6 ay kaldı. Bu 6 ay içinde Mustafa Kemal, birçok temas, birçok toplantı, birçok görüşme yaptı.

Vatanın kurtuluş çarelerini herkesle konuştu. Eski İttihatçılar, onlara karşı olanlar, işgal kuvvetleri ile birlikte çalışanlar... Hatta Padişah Vahdettin’le dört kez görüştü.

Yakın tarih yazarlarının birleştiği bir nokta şudur. “Mustafa Kemal en büyük siyasal yeteneğini İstanbul’da geçirdiği bu 6 ay boyunca göstermiştir.”

Kaynak: Bilal Şimşir, İngiliz Belgelerinde Atatürk, C.1, s.3

İngiliz gizli servisi Mustafa Kemal’in tutuklanmasını istiyor

Kuşkusuz, İngiliz gizli servisi İstanbul’da etkin bir biçimde çalışıyordu. Daha sonra gün yüzüne çıkan İngiliz gizli belgelerine göre şubat ayında, Mustafa Kemal’in tutuklanması ve ivedi olarak İstanbul dışına gönderilmesi resmen istenmişti.

28 Şubat 1919’da, gizli servis elemanı Yüzbaşı Hoyland, İstanbul’daki İngiliz Gizli Servis Başkanlığı’na verdiği raporda 34 kişinin görevlerinden uzaklaştırılmasını ve İstanbul dışına sürülmesini istemişti.

Bu listede bulunan isimler içerisinde Mustafa Kemal ve yaveri Cevat Abbas’a ilave olarak, o sırada Osmanlı Devleti Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak, Savunma Bakanlığı Müsteşarı Albay İsmet İnönü, Kazım Karabekir Paşa, Halil Kut Paşa, Albay Ali Çetinkaya vardı. İngiliz gizli servis elemanı raporunda bu kişilerin tutuklanmalarını ve İstanbul’dan uzaklaştırılmasını istiyordu. 28 Şubat 1919’da İstanbul’daki İngiliz İstihbarat Başkanlığı’na verilen bu rapor 12 Nisan 1919’da Londra’ya gönderildi. Yüzbaşı Hoyland’ın bilinçli bir gizli servis uzmanı olduğu anlaşılıyor. Saptadığı isimlerden Mustafa Kemal, Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir ve İsmet İnönü çok değil, beş-altı ay sonra başlayacak olan Anadolu İhtilali’nin kilit isimleri olacaktı.

Bu raporun gerekleri yerine getirilseydi, örneğin o sırada Mustafa Kemal tutuklanıp Malta’ya sürülseydi, tarihin gidişi değişebilirdi.

Mustafa Kemal ve arkadaşları tedirgindiler, tutuklanabileceklerini düşünüyorlardı, ama haklarında böyle bir resmi rapor yazıldığını herhalde tahmin etmiyorlardı. Halifeciler, padişah hayranları Mustafa Kemal için İngilizlere yakın diye yazarlar. Bu belge karşısında acaba utanacaklar mı?

Anadolu’ya geçişin ana noktaları

Yan sütunda Anadolu’ya geçişin 3 ana aşaması başlığı ile üç aşama anlatıldı. Gelişmeler değerlendirildiğinde 1919 Şubatı’nın son haftasında şu özet ortaya çıkıyor:

- Anadolu’ya geçiş kararı Mstafa Kemal tarafından Osmanlı Meclisinin 21 Aralık 1918 günü kapatılmasından sonra verilmişti.

-  Mustafa Kemal Şişli’deki evde Albay İsmet Bey’le görüşüp, onun düşüncesini aldı. (Ocak 1919)
4 Arkasından, yaveri Cevat Abbas’a Anadolu’ya gizli olarak geçiş ve bu geçişin yol planının tespiti ve güvenlik önlemlerinin alınması için görev verdi.

- 20 Şubat 1919’da Şişli’deki evde Mustafa Kemal, Rauf Orbay ve Ali Fuat Paşa ile çok önemli üçlü bir görüşme yapıldı. Mustafa Kemal kendisini bir göreve tayin ettiremezse, Anadolu’da en güvendiği bir komutanın yanına gideceğini ve ilk kez oradan işe başlayacağını söyledi. Ali Fuat Paşa bu toplantıda, “Paşam, ben ve kolordum daima hizmetinizdedir,” dedi. Yerinden kalkan Mustafa Kemal, Ali Fuat’ın ateşli bir biçimde elini sıkıp, “Beraber çalışacağız Fuat” dedi.

Anadolu’ya geçişte izlenecek yol haritasını Başyaver Cevat Abbas yaptı.

İşgal güçleri etkinliklerini artırıyor

-  Verilen müşterek karar üzerine Rauf Orbay bir hafta sonra askerlikten istifasını verdi. (27 Şubat 1919) Kader ağlarını örüyordu, Ali Fuat Paşa’nın Anadolu’ya, kolordusunun başına hareket etmesi, Mustafa Kemal’i rahatlatmış ve Anadolu’ya geçişini de hızlandırmıştı.

Şubat ayının ikinci yarısında işgal güçlerinin etkinliklerini artırdıkları açık bir biçim de görülür. Fransızlar, İstanbul, Edirne ve Çatalca’da halkın elinde bulunan silahların toplanmasını ve bu silahların 15 Mart’a kadar işgal güçlerine teslim edilmesini, teslim etmeyenlerin cezalandırılmasını istedi. Hükümet, bu kararları uygun bulduğunu bildiren bir yanıtı işgal güçleri komutanlığına sundu. İngiliz Karadeniz Orduları Başkomutanı General Milne, Londra’ya gönderdiği raporda yaptığı işleri anlatıyordu: “İstanbul hükümetine istediklerimi yaptırıyorum. 9. Ordu Komutanı Yakup Şevki’yi görevinden attırdım. Batum Tümen Komutanı Mürsel Bey’i tutuklattım.”

Mustafa Kemal artık kesin kararını vermişti. Anadolu’ya kendi başına geçecekti.
İşte tam bu sırada Nisan 1919’da Mustafa Kemal, 9 Ordu Komutanı tayin edildi. Yarın bu konu üzerinde duracağız.

ANADOLU’YA GEÇİŞİN AZ BİLİNEN EVRELERİ

İstanbul’daki faaliyetlerin üç ana aşaması

Mustafa Kemal’in İstanbul’daki faaliyetleri üç ana aşamada özetlenebilir.

- Birinci aşama: Siyasal girişimler

Bu aşamada, Mustafa Kemal hükümette yer alıp Harbiye (Savaş) Bakanı olmak için çalışmalar yapmıştır. Siyasal girişimlerde bulunmuştur. Sivil giysileriyle meclise gitmiş, milletvekilleriyle görüşmeler dahi yapmıştır.

- İkinci aşama: İhtilalci darbe girişimleri

Birinci yolun gerçekleşmesinin olanaksızlığı anlaşılınca, Mustafa Kemal ve arkadaşları ihtilalci metotlara yönelmişlerdir. Hükümeti darbe yaparak devirmek ve Kuvay-ı Milliyecilerin yer aldığı bir hükümetin oluşmasını sağlamak için ihtilalci yöntemler aramışlardır. Bunu gerçekleştirmek için bir İhtilal Komitesi kurmuşlardır. Mustafa Kemal bu yolun geçerli olmadığına karar verdi.

- Üçüncü aşama: Anadolu’ya geçiş kararı

Her iki metodun, daha doğrusu barışçıl ve ihtilalci yolların denenmesi ve her çareye başvurulmasına karşın hükümette görev almanın olanaksızlığı ortaya çıkınca Anadolu’ya geçme planları yapılmaya başlanmış ve buna bağlı olarak Anadolu’da verilecek bağımsızlık savaşının kadrosunun oluşturulması için çalışmalara girişilmiştir.

3. aşamaya, Ocak 1919’da ulaşmıştı. Çünkü 21 Aralık 1918’de Osmanlı Millet Meclisi kapatılmıştı.

Osmanlı Meclisi önünde demirlemiş olan İngiliz ve Fransız savaş gemileri...

Bu aşamalarla ilgili olarak Mustafa Kemal’in kendi sözlerine yer verelim...

Gizlenen sır

“İçimde çok dikkatle gizlediğim bu sırrı vakti gelmedikçe kimseye söylemedim. Böyle bir karar vermemişim gibi temaslara devam ettim.”

Hazırlık aşaması: Davul zurna ile olmaz

“Bu geçirdiğim zamanın bir kısmını da hazırlıklara ayırdım. Tahmin edersiniz ki fikir hazırlıkları, seferberlikte asker toplamak için olduğu gibi davul zurna ile temin edilemez. Fikir hazırlıklarında alçakgönülle çalışmak, kendini silmek, karşısındakine içtenlikli bir kanı yaratmak lazımdır.”

Yukarıdaki alıntılar, Mustafa Kemal’in İstanbul’da geçirdiği 6 ayın aşamalarını kendi söylemiyle ortaya koymaktadır.

Aşağıdaki harita, Mustafa Kemal’e eğer görev verilseydi Anadolu’ya geçmek için izleyeceği yolu göstecektir. Mustafa Kemal anılarında şöyle diyor:

“Uygun bir zamanda ve fırsatta İstanbul’da kaybolmak, basit bir tertiple Anadolu içlerine girmek.”

Mustafa Kemal’in İstanbul’daki faaliyetleri üç ana aşamada özetlenebilir.

Mustafa Kemal’in gizli olarak Anadolu’ya geçişte izleyeceği yol.

YARIN-MUSTAFA KEMAL: BİR ŞEY YAPACAĞIM...


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler