Mülteciler 'erketeye yattı'...

Ege Denizi, ardı ardına mülteci dramlarına sahne olmayı sürdürüyor. Çeşme, Aydın, Çanakkale kıyılarından umut yolculuğuna çıkanlar Ege’nin soğuk sularında can verirken, onlarcası ise “erketeye yatarak”, aynı yolculuk için Sahil Güvenlik ekiplerinin çekilmesini bekliyor.

İsimleri Davut, Haci, Meyasa, Maiser... Yaşları 3 bilemediniz 5. Çıktıkları yolculuktan habersiz, ailelerinin peşlerine düşmüşler. 6 kişinin geçen gün yaşamını yitirdiği Çeşme’nin Pırlanta Koyu’nda karşımıza çıktılar. Kimisi Suriyeli kimisi Afgan. Kalabalık gruplar oluşturmuşlar. İçlerinde çocuklar, bebekler, yaşlılar. Gözleri Pırlanta Koyu’nda devriye gezen Sahil Güvenlik botunda. Konuşmaya çalışıyoruz. Babalar tedirgin yaklaşıyor bize. Anneler hemen başlarını öne eğip suskunluğa bürünüyor. Selamımızı geri çevirmeyen çocuklar oluyor. Önce Davut koşuyor yanımıza.

Elinde daha yeni topladığı sarı bir papatya. Uzatıyor bize... Sorularımız boğazımızda düğümleniyor...

Ardından Haci, daha 5’lerinde. Ardından kızlar koşuyor hemen Meyasa en önde. “Ne için burada olduğunuzu biliyor musunuz?” sorumuza “gezmeye geldik” yanıtını veriyorlar. Daha büyük yaşta olanlar ailelerin yanından ayrılmıyor. Aileleri bu yolculuğa neden çıktıklarını onlara anlatmış belli ki.

Daha sonra 30’lu yaşlarındaki Hasan yanaşıyor yanımıza. Umuda yolculuğa çıkıp canlarını da, hayallerini de denizde bırakanları tanıyor. “Bir şekilde” diyor, “geçeceğiz karşıya”...

Pırlanta Koyu’nun en hakim tepesinde çalılar içinde kamp kurmular. Çiflikköy’den Pırlanta Koyu’na kadar hemen hemen her sapağa “gözcü”ler yerleştirilmiş. Gelen araçlar hemen bir diğer sapaktaki gözcüye bildiriliyor. Karşıya geçmek için en uygun zaman bekleniyor.

TEKERLEKLİ SANDALYEYLE...

Grubun yanından ayrılmak üzereyken Hasan, tekerlekli sandalyede hasta bir kişiyi gösteriyor bize. Adını soruyoruz. Yanındaki annesi adını söylemek istemiyor. Ancak fotoğraf çekme isteğimizi geri çevirmiyor. Hasan, tekerlekli sandalyeyle umuda yolculuğa çıkan kişiyi, komşu Yunan adalarına geçirmenin olanaksız olduğunu, karayoluyla İstanbul’a göndereceklerini söylüyor.

Bu sırada yürüyüşe çıkmış bir grup Çeşmeli yanımıza yaklaşıyor. Atalarının mübadelede döneminde Çeşme’ye yerleştiğini söyleyen yurttaşlar, bu insanlık dramının bir an önce sona ermesi gerektiğini yineliyorlar. Yöre halkı özellikle gece yarısından sonra mülteci trafiğinin hızlandığına dikkat çekiyor. Hatta mültecilerin yürüdüğünü, botlarını ve eşyalarını ise taksilerle, gitmek istedikleri koya gece gönderdiklerini söylüyorlar.