Müjde, bugün Filmekimi başlıyor...

Gösterimler 15 Ekim'e kadar sürecek.

Müjde, bugün Filmekimi başlıyor...
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 04.10.2018 - 23:05

Son yıllarda meraklısı için nerdeyse İstanbul Film Festivali’yle eşdeğer önem ve anlama sahip bir hale gelen Filmekimi’nin (15 Ekim’e dek) 9 gün sürecek yenisi bugün başlıyor, yine uluslararası festivallerden seçilmiş, 50 kadar ödüllü, kimi başyapıt düzeyindeki seçkin filmden oluşan zengin programıyla. Kuşkusuz sinemaseverlere bir süreliğine vizyondaki filmleri unutturacak olan yeni Filmekimi’nde kimler yok ki, Yedinci Sanat’ın hayattaki son büyük ustası, 88 yaşındaki Jean-Luc Godard’ın filmden çok kitap gibi okunacak yeni eseri “Le Livre d’Images-İmgeler ve Sözcükler”den yeni İtalyan maestro Paolo Sorrentino’nun “Loro”suna, Terry Gilliam’ın nice yılına mal olan ‘hayatının filmi’ “Don Kişot’u Öldüren Adam”dan 5 yıldır sesi soluğu çıkmayan Lars  Von Trier’in “Jack’in Yaptığı Ev”ine, Meksikalı usta Alfonso Cuaron’un Filmekimi’ni kapatacak olan “Roma”sından gitgide olgunlaşıp ustalaşarak Cannes’da en iyi yönetmen seçilen Polonyalı Pawel Pawlikowski’nin “Soğuk Savaş”ına, İranlı dost Cafer Panahi’nin “Üç Hayat”ından Şilili Pablo Trapero’nun “Sükûnet”ine ve Rus sinemasının yükselen yıldızı Kiril Serebnikov’un “Yaz”ından “Köpekdişi”yle ünlenen Yunan Yorgos Lanthimos’un Venedik’te jüri ödülünü kazanan son işi “Sarayın Gözdesi”ne kadar... Japon yönetmen Hirokazu Kore-eda’nın bu yıl Cannes’da Altın Palmiye’yi alan “Arakçılar”ını, İranlı Asgar Farhadi’nin Penelope Cruz-Javier Bardem çiftini yönettiği “Herkes Biliyor”unu, “Gommorra”yla adını bellediğimiz İtalyan Matteo Garrone’nin bolca şiddet ve kötülükle bezenmiş “Dogman”ını ve Fransız Gaspar Noé’nin yine teknik ustalığını konuşturduğu “Climax”ını da kuşkusuz eklemek gerek bu görülecekler listesine.

‘Şüphe’ ya da dünya bir muamma!

Bu hafta Filmekimi’nin en görülesi filmlerinden birini, yönetmen Chang-Dong Lee’nin “Şüphe” adıyla gösterilecek ve bence seyircisini 2.5 saatliğine esir alacak “Beoning”ini tesadüfen önceden seyredince tabii ki yazmak da kaçınılmaz oldu.  

2018’in Cannes’ında eleştirmenlerce çok beğenilmesine karşın jürinin dikkatini pek çekemeyince sadece FIPRESCI ödülüyle yetinmek durumunda kalan “Beoning-Şüphe”, “Rüzgarın Şarkısını Dinle”, “Dünyanın Sonu”, “Sahilde Kafka”, vb. gibi ‘hayatı algılayışımızı değiştiren’, tuğla gibi kitapların ünlü yazarı Haruki Murakami’nin “Samanlık Yangını” adlı bir öyküsünden uyarlanmış. O sinemada çok bildik aşk üçgeni kalıbını yineleyip yenilerken, romantizm dalgalarından savrularak gerilimle karışık neo-noir’ımsı derinliklere dalan, usta işi bir çeşitleme.

2010 yapımı “Şiir”le hayranlarını mest ettiğinden 8 yıl sonra suskunluğuna son vererek yeni bir başyapıtla çıkagelen, Güney Koreli yönetmen Chang-Dong Lee’nin imzasını taşıyan “Şüphe”, askerlikten yeni dönmüş, Seul’de ayak işlerinde çalışan, aslında hayranı olduğu Faulkner gibi bir romancı olmak isteyen Jung Su (Jong-Seo Jun) adındaki, (hapse düşmüş, ineğine baktığı, geçimsiz, aksi babasıyla sorunlu, annesiyle de görüşmeyi kesmiş) içedönük bir gencin Shin Hae Mi (Ah-In Yoo) adlı, pandomim kursuna giden, şirin, cıvıl cıvıl bir genç kızla sokakta tanışmasıyla başlıyor ve karşılıklı birbirlerine tutuluyorlar. Aslında Jung Su’nun vaktiyle ne çirkinsin dediği aynı mahalleden çocukluk arkadaşıdır bir güzellik operasyonu geçirmiş kız ve bir Afrika seyahatine çıkacağı için yokluğunda kedisi Buhar’a bakmasını ister Jung Su’dan.

Dönüşündeyse beraberindeki zengin, kibirli, küstah, tuvalete bile Porsche arabasıyla giden Ben adındaki biriyle (Steven Yeun) tanışırız. Filmin yarısından itibaren kayıplara karışacak olan Hae Mi’yi fena halde etkisi altına almış Ben’in devreye girmesiyle genç çiftin tutkulu bir sevdaya dönüşmüş ilişkisi de giderek değişir ve Jung Su bir türlü kıza ulaşamaz. Pembe romantik tonu, Ben’in öne çıkmasıyla gitgide gerilim yollarına saparak seyirciyi heyecanlı bir saplantı, öfke, kıskançlık, şiddet sarmalına doladığı film, Jung Su’nun kıskandığı (ve Muhteşem Gatsby’ye benzettiği), belli başlı hobisi de seraları yakmak olan ‘kundakçı’ Ben’le patlak verecek, kaçınılmaz bir çatışma-benzinle yakma sahnesiyle final yapıyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler