Muğla çam balının geleceği tehdit altında
KONUK YAZAR | Anıl Talat Eryontuk, Cumhuriyet'in Ege'si için yazdı...
Türkiye bir süredir Akdeniz ve Ege kıyılarında meydana gelen orman yangınlarıyla mücadele ediyor.
Şimdiye kadar 20'yi aşkın il ve ilçede toplamda 200'e yakın noktada orman yangını çıktı.
Ekosistem tahrip oldu.
Yangından en çok etkilenenler dünyadaki çam balı üretiminin yüzde 90'ını gerçekleştiren Akdeniz ve Ege Bölgesi'nde ve yüzde 68'i ormanlarla kaplı Muğla ve çevresinde faaliyet gösteren arıcılar oldu.
Corona virüs salgını nedeniyle 2 yıldan bu yana Çin'in dünyadaki bal saltanatına son veren ülkemiz ne yazık ki yangın ile beraber büyük bir yara aldı.
Özellikle Muğla'daki yangınlar dünyaca ünlü çam balına çok zarar verdi.
Muğla çam balı üretiminin büyük bir kısmının karşılandığı Marmaris’te ise durum daha vahim.
Marmaris ve Köyceğiz'de arı kovanlarının büyük bir kısmı zarar gördü. Bin 500 civarında kovan ile içindeki arılar telef oldu.
Birçok köylü çam ormanlarının iç kısımlarında konuşlanmış arı kovanlarını kurtaramadı.
Bakın!
Dikkatinizi çekmek istediğim diğer konu da şu.
Bal için bir o kadar önemli ve gerekli olan Balsıra Böceği’nin yaşadığı çam ağaçları yandı.
Çünkü Balsıra Böceği gelişmiş olan çam ağacının özünü emerek beslenir ve çam balı için gerekli sıvıyı üretir.
İşte bu sıvılar da gerekli hava şartları oluştuğunda arılar tarafından çok sevildiği için çam ağaçlarından toplanır ve çam balı arı kovanına girmiş olurdu.
Üreticiler de arının biriktirdiği balı kısa sürede hasat ederdi.
Aynı döngünün gerçekleşmesi için sanırım uzun yıllar beklenecek.
Görünen o ki yangınla beraber birçok şey kaybettik.
Çok acı.
Unutulmamalı ki arılar ekosistemde kilit taşı görevindedir.
Dünyada canlılığın devamı için arılara ihtiyaç vardır.
Eğer yok olurlarsa dünyadaki canlılık da uzun süre devam etmeyecektir.
Peki, bu inanılmaz canlılar neden bu kadar önem arz etmektedir?
Arıların ekosistemde bu kadar önemli olmasının sebebi çiçeklerin nektarları ile beslenirken bitkilerde tozlaşmaya yardım etmeleridir.
Tüm bitkiler hayat döngüsünde tozlaşma yapar ve bu tozlaşma sırasında polenlerini yumurtalara taşıyacak canlılara ihtiyaç duyarlar.
Bu noktada arılar ortaya çıkar.
Çiçekler renkli taç yaprakları, mis gibi kokuları ve lezzetli nektarlarıyla arıları kendilerine çeker.
Arı lezzetli nektarları yerken çiçekte polenlerini arının kıllı vücuduna bırakır. Böylece arı bir çiçekten diğerine gidip karnını doyururken tozlaşmayı da yapmış olur.
Tüm bunlar ışığında yaşadığımız felaketi sadece “Yanan ağaçların yerine yenilerini dikeriz” diyerek değerlendirirsek büyük hata yaparız.
Bu nedenle bal ihracatı ve arıcılık için de derhal afet desteği verilmeli, orman yangınlarındaki kayıpların bilançosu çıkartılarak sektör için acil bir eylem planı oluşturulmalıdır.
En Çok Okunan Haberler
- Futbolda pis kokular yükseliyor
- TÜPRAŞ'ta patlama: 12 kişi yaralandı
- 'Erdoğan bize göre tek seçenektir'
- CHP’de çelişen başkanlara uyarı
- AKP’li vekilin PKK yöneticisiyle fotoğrafı gündem oldu!
- Son seçim anketinde çarpıcı sonuç!
- Hekimlerin istifaları hızlandı
- 'Erdoğan ömür boyu Cumhurbaşkanı olacak diye...'
- 'Atatürk ile Cumhuriyet ile bayrak ile...'
- İşte sıfır faizli kredi veren bankalar…