Modern Felsefenin Karanlık Tarihi (05.08.2020)
VakıfBank Kültür Yayınları’nca Türkçe’de ilk kez yayımlanan, Bernard Freydberg’in Modern Felsefenin Karanlık Tarihi; Antik Çağ’dan modern zamanlara düşünce sistemlerinin karanlıkta kalan oluşum sürecini, Sokrates, Kant, Hegel, Spinoza, Platon, Heidegger, Hume, Berkeley, Herakleitos, Locke, Leibniz ve Descartes gibi felsefecilerin görüşleriyle gün ışığına çıkarıyor.
VakıfBank
Kültür Yayınları (VBKY) tarafından yayımlanan Modern Felsefenin Karanlık Tarihi,
ABD’li felsefeci Prof. Dr. Bernard Freydberg’ün Türkçe’de yayımlanan ilk yapıtı.
Kitapta, modern Batı felsefesinin karanlıkta kalan literatürü ayrıntılarıyla
inceleniyor.
Freydberg,
Antik Çağ felsefecilerinden modern çağın düşünürlerine kadar uzanırken
Sokrates, Kant, Hegel, Spinoza, Platon, Heidegger, Hume, Berkeley, Herakleitos,
Locke, Leibniz ve Descartes gibi felsefecilerin görüş ve çalışmaları
ayrıntılarıyla aktarılıyor.
DERSLER
KANT’LA SONA ERER
Kitapta,
modern felsefe tarihi derslerinin genelde önemli şahıslar üzerinden bir
ilerleme şeklinde anlatıldığını ifade eden Freydberg, bunun bir anlamda doğru
olduğunu söylüyor.
Freydberg,
Descartes’la başlayan çoğu dersin rasyonalistler ile ampiristleri kronolojik
olarak gruplandırarak devam ettiğini ve her iki kesimi birleştirmeye çalıştığı
düşünülen Kant’la sona erdiğini belirtiyor.
Yazar,
“Her iki kesim de ayrı ayrı ya da birlikte aklın rolünü takdir etmiştir. Bu
dönemin bütün önemli düşünürleri, aklın rolünün belirlenmesinin modern
felsefenin esas konusu olduğunu teslim eder” diyor.
DESCARTES’İN
ZİHİN-BEDEN İKİLİĞİ
Freydberg,
modern felsefenin önemli kurucusu olarak görülen Descartes’ın düşüncesinin,
Anglo-Amerikan ve Kıta Avrupası filozofları tarafından zihin-beden ikiliği
isimli bir doktrine sahip olduğunun düşünüldüğünü vurguluyor. Ancak ona göre,
Descartes’ın öne sürdüğü zihin ile beden arasındaki ciddi fark, nicel, daha
doğrusu matematiksel bir fark!:
“Bölünebilirlik
ve bölünmezlik matematiksel kavramlardır. Düşünen töz (res cogitans) ile uzamlı
töz (res extensa) arasındaki meşhur Latince ayrıma başvurmak suretiyle zihin ve
beden arasındaki bu ciddi fark, res cogitans için olan ve onun içindeki bir
farka tekabül eder. Bu şekilde ele alınan bedenler saf geometri nesnelerinden
ne eksik ne de fazladır.”
LEIBNIZ’İN
MANTIKSAL MODELİ
Descartes
ile Leibniz’in matematiğe muazzam ve kalıcı biçimde katkı sunduklarını belirten
Freydberg şöyle devam ediyor:
“Descartes,
analitik geometriyi icat etmiştir; Leibniz ise kalkülüsün mucitlerinden biri
olup sonrasında formal mantık olarak anılacak olan disipline ciddi katkılar
sunmuştur. Evren, her iki düşünürde de rasyonel ve tümdengelim üzerinden
işleyen bir düzendir. Bu noktadaki farksa Descartes’ın matematiksel ve
Leibniz’in mantıksal modelinden kaynaklanır. Her iki modelde de bu zorunlu düzeni
bozabilen hiçbir şey meydana gelmez. Her ikisi de kendi sisteminde mekanik
etkin nedenselliğe yer verir.”
LOCKE
KARTEZYEN SİSTEME KARŞI
Freydberg’e
göre, büyük filozoflar arasında John Locke’ta, retorik tumturaklı ifadeler
mühim görüşlere ve ara ara beliriveren ilhama karışıyor.
Locke’un
1690’ın başlarında yazdığı “İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Deneme” isimli
eserinin Kartezyen sistemi yıkma çabasının gücü felsefede hâlâ hissediliyor.
Lockeçu zihnin boş bir levha (tabula rasa) olduğunu belirten John Locke, “İde,
zihnin düşündüğü anda (ki her zaman düşünmez) düşünür olması gereken şeyden
başkası değildir. Bütün ideler, duyulardan ve düşünceden gelir ki, bu ikincisi
tamamen zihnin kendi operasyonlarını gözlemlemesinden ibarettir” diyor.
BERKELEY:
“VAR OLMAK ALGILAMAKTIR”
George
Berkeley’in, Locke’un töz kavramının ve töz çıkarımının yapılmasını sağlayan
soyut ideler mefhumunun ne kadar boş olduğunu ifşa etmekten epey keyif aldığını
da ifade eden Locke şu vargıları da kaydediyor:
“Esse
est percipi (Var olmak algılamaktır) salt bir taahhüt değildir. Daha ziyade,
çok daha titiz bir ampirizmi savunur. Bu ampirizm, Locke’un bahsettiği
empeiros’u çok daha yakından sınırlandırır. Algı ve varlık geri kalan her şeyi
dışlayacak şekilde birleştirilir. Algı, maddi töz gibi bir şeye değil, sadece
zihindeki idelere yol verir.”
Modern Felsefenin Karanlık Tarihi / Bernard Freydberg / Çeviren: Öznur Karakaş / VBKY / 224 s.
En Çok Okunan Haberler
- Hayatını kaybetti!
- AKP’li vekilin PKK yöneticisiyle fotoğrafı gündem oldu!
- 'Atatürk ile Cumhuriyet ile bayrak ile...'
- Serdar Ortaç son malını da satışa çıkardı!
- 'Erken seçim' çağrısı: CHP tarih verdi
- CHP’de çelişen başkanlara uyarı
- İşte Belediye Başkanı'nı öldüren saldırganın ifadesi!
- İşte sıfır faizli kredi veren bankalar…
- AKP'den kayyum için ilk açıklama
- ‘Bu haliyle akla ziyandır’