MİT, Emniyet, Vali ne iş yapıyor?

DİSK Başkanı Kani Beko, katliam öncesinde ve sonrasında yaşananları Cumhuriyet’e anlattı.

MİT, Emniyet, Vali ne iş yapıyor?
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 14.10.2015 - 01:06

Katliamla kana bulanan barış mitinginin düzenleyicileri arasında yer alan DİSK’in Genel Başkanı Kani Beko, “Canlı bombalar sokaklarda dolaşıyor, istediği yere girip çıkıyor o zaman MİT, Emniyet ne iş yapıyor ?” diye sordu. Miting öncesinde hiçbir uyarı almadıklarını belirten Beko, katliam sabahı Ulus’tan gar önüne yürüyerek gittiğini ne kimlik soran, ne de arayan olduğunu ifade etti.

DİSK Başkanı Beko’nun sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

* Miting öncesi size uyarı geldi mi?

Hayır ne Emniyetten, ne Valilik’ten uyarı gelmedi. Oysa 2013 1 Mayıs kutlamalarını Taksim’de yapmak istediğimizde “Provokasyon olabilir, can güvenliğiniz yok” dediler. Ben de o zaman kendilerine “Siz Taksim’i açın biz kendi güvenliğimizi kendimiz sağlarız” dedim. Eğer bize yine böyle bir uyarı yapmış olsalardı biz gar önünde kendi önlemimizi kendimiz alırdık. Arkadaşlarımızın can güvenliğini sağlardık.

* Önceki mitinglerde de gar önünde arama yapılmadığı ifade ediliyor...

Evet ama Suruç, Diyarbakır, Reyhanlı’da yaşanan katliamların ardından MİT’in, Valiliğin, Emniyetin mitinglerde, insanların bir araya geldiği kalabalık noktalarda daha dikkatli olması gerekirdi. Yüz binlerce insanın bir araya geleceği yerde insan oranın tedbirini almaz mı ? Canlı bombalar sokaklarda dolaşıyor, istediği yere girip çıkıyor o zaman MİT, Emniyet ne iş yapıyor? Vali, Emniyet Müdürü, İçişleri Bakanı, MİT şefi neden var?

'Ailecek gittik’

* 4 Miting öncesinde olağanüstü bir durum sezinlediniz mi?

O sabah Ulus’taki Genel-İş Sendikası Genel Merkezi’nden eşim, iki kızım ve damatlarımla birlikte Ankara Garı önüne yürüyerek gittik. Ailem de İzmir’den gelmişti. Hatta ben giderken kimlik kartlarımı evde unuttuğumu fark ettim. “Eyvah kartlarımı unutmuşum, şimdi girişte kimlik sorarlar” dedim. Ancak ne beni, ne ailemi aradılar ne de kimlik sordular. Sanki “Ne haliniz varsa görün” anlayışı hâkimdi. Valilik, Emniyet, MİT’in gerekli önlemleri almadığını gördük. Emniyet ve MİT’in büyük zafiyeti var.

* Bombanın patladığı sırada neredeydiniz?

Biz kortejin en önünde yer alıyorduk. Yürümeye başlamıştık. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası önüne geldiğimizde art arda iki patlama oldu. Biz önce ses bombası sandık. Herhalde birileri rahatsız oldu kitleyi korkutup dağıtmak için ses bombası attılar diye düşündük. Yürüyüşe devam ettik. Sonrasında katliam bilgileri geldi.

* Sonra patlama noktasına gittiniz...

Evet, gar önünde 35’e yakın cenaze gördüm. Organlar parçalanmıştı. Savaş alanı görünümü vardı. Daha cenazeler yerlerdeyken yaralılar varken Emniyet gaz sıktı. İnsanları gözaltına aldılar. Polise “bu kadar da tahripkâr olmayın” dedim.

* Katliamı 2 canlı bombanın yaptığı belirtiliyor...

Bu işi 2 canlı bombaya bağlamamak lazım. 1 Mayıs 1977’de Taksim’de işçi arkadaşlarımızı katledenler adalete teslim edilmiş olsaydı, Sıvas katliamının failleri yakalanmış olsaydı, Reyhanlı, Suruç katliamlarını yapanlar bulunsaydı bu katliam da yaşanmazdı.

Emniyet’e güvenimiz yok

* 4 Bundan sonra mitinglerde ve yürüyüşlerde ne gibi önlemler alacaksınız?

Mitinglerde, yürüyüşlerde bundan böyle demek ki kendi önlemlerimizi kendimizin alması gerekiyor. Ne Emniyet’e ne de hükümete güvenimiz kalmadı.

* Katliam sonrası kimler aradı?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek, TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, TİSK Başkanı Yağız Eyüboğlu, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan aradı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ katliamın yaşandığı yere karanfiller bıraktı. CHP ve HDP milletvekilleri bizi yalnız bırakmadı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler