Mısır’la deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşması gündemde

Geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, ""Doğu Akdeniz'de en uzun karası ve kıyıları olan iki ülke olarak ilişkilerimizin seyrine göre biz de yarın deniz yetki alanları konusunu Mısır'la müzakere edebiliriz, kendi aramızda da ileride bir anlaşma imzalayabiliriz" açıklamasıyla Mısır ile ilişkiler gündeme geldi.

Mısır’la deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşması gündemde
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 07.03.2021 - 02:22

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, Mısır’la deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşması yapılabileceğini söylemesi, Doğu Akdeniz siyasetini yeniden hareketlendirdi. Prof. Dr. Hüseyin Pazarcı, “Mısır’la görüşme yoluna girilmesi, Yunanistan’ın maksimalist pozisyonunu bozar, fakat Mısır’ın Yunanistan ve GKRY ile anlaşmaları hesaba katıldığında o çizgilerin ötesine gitmek çok kolay görünmüyor” dedi.

Mısır, 18 Şubat’ta Akdeniz’de petrol ve doğalgaz arama faaliyetleri için ruhsat sahaları ilan etmişti. Batı kesimindeki sahalar geçen yıl Yunanistan ve Mısır anlaşmasıyla Mısır’ın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile 2003’te yaptığı anlaşmayla belirlenen deniz sınırına uygun olarak oluşturulmuş, 28 numaralı boylamın doğusunda bulunan bir saha ise Türkiye’nin 2019’da belirlediği kıta sahanlığına uygun olarak çizilmişti. Mısır’ın bu adımı, Yunanistan basını tarafından “Kahire’nin Ankara’yla müzakereye açık kapı bırakması” olarak yorumlanmıştı. 

Konuyla ilgili Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan uluslararası hukuk uzmanı ve emekli büyükelçi Prof. Dr. Hüseyin Pazarcı, Mısır’ın Yunanistan’la yaptığı anlaşmada adalara, Yunanistan’ın daha önce savunduğu şekilde anakaralara verildiği şekilde tam yetki verilmediğini ve Yunanistan’ın “Sevilla Haritası” olarak adlandırılan haritadaki sınırlardan bir ölçüde taviz verdiğini anımsattı. Pazarcı, “Türkiye ile Mısır arasında, Mısır’ın bu pozisyonu üzerinden giderek bir görüşme, alan saptama yoluna gidilebilir. Fakat Mısır’ın Yunanistan ve GKRY ile yaptığı anlaşmalarla çizilen sınırlar orada dururken Türkiye’nin tam olarak istediği sınırlarda Mısır’la bir anlaşma yapması zor” dedi.

DIŞ POLİTİKADA HATALI YAKLAŞIM SONUCU

Mısır’la halen üst düzey diplomatik ilişkilerin kurulmadığını belirten Pazarcı, “İktidarın hatalı dış politika yaklaşımları sonucu Mısır’la diplomatik ilişkiler alt seviyeden yürütülüyor. Esasen Mısır’la Yunanistan bu anlaşmayı imzalamadan önce Türkiye ile Mısır arasında bu görüşmeler yapılabilseydi çok daha iyi olurdu. Çünkü Yunanistan’la yapılan anlaşma, burada bir engel olarak karşımızda duruyor” dedi. Pazarcı, mevcut uluslararası siyasi ortamda deniz yetki alanları konusunun uluslararası yargıya taşınmasının Türkiye açısından olumlu sonuç doğurmayacağını da belirterek “Uluslararası Adalet Divanı’na ya da hakemliğe gitmesi Türkiye’nin çıkarına olmayacaktır. Çünkü ister istemez buralardan çıkan sonuç, sadece hukuk değil, siyasetin rol oynadığı bir sonuç olacaktır” değerlendirmesini yaptı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon