“Mış” gibi oynadı, Emre Akbaba ipten aldı!

Masal gibiler; bir varlar, bir yoklar...

Geçen hafta sonu Antalya'da vardılar. Konya karşısında yokları oynadılar. 

Sonuç hiç önemli değil.

Siz az da olsa şampiyonluk şansıyla sondan 5. maçınıza çıkıyorsanız 70 dakikada 2 isabetli şut atabilme lüksünüz yok.

Düşünsenize 45'lerde Fernandes, 70'lerde Babel'in vuruşları kaleyi buluyor.

50-55 milyon Avro'luk bir takımdan söz ediyoruz.

Hadi ligin sonuncusu Denizlispor bu kadar sınırlı şut atsa anlarsınız; bir forvetleri vardır, ama sizin elinizde sakat, cezalı ve kovulanlara rağmen alterntafli bir kadronuz varsa oturup düşüneceksiniz.

Ne o Konyaspor 11 kişi ile defans yapmış, ortayı iyi kapamış, kimi zaman 5 stoperle oynamış.

Eğer siz elinizde yıllık 5 milyon Avro ödediğiniz Falcao'nun yanına bir de Mustafa Muhammed'i alıyor. Ümit Milli Takım'ın forveti Halil'i kadronuzda barındırıyorsanız, isabetli şut atacaksınız.

Yalandan, 'mış' gibi oynamayacaksınız. 

Antalya önündeki gibi onurlu baş kaldırışı sürdüreceksiniz.

Öyle son dakikaya bırakmayacaksınız golü. 

İlk 45 dakikayı çöpe attılar. Sırf Etebo'dan yaratıcı bir şeyler bekledikleri için. Yok, kumaş bu. Etebo'yu koyun rakibin örneğin Ghezzal gibi kreatif oyuncusunun başına kitlesin, ama pas falan beklemeyin, ya da koşsun, tempo yapsın. Emre güçsüz, Mustafa Muhammed 3 gün önce gol atmasına rağmen, koronavirüsün etkisindeydi belli ki.

Aslında baktığınızda Galatasaray sürekli rakip yarı alandaydı, ama istek ve hırs yoktu rakibin kilidin açacak. 

Kalite de sahaya bir şekilde yansımayınca devre golsüz bitti.

3 değişiklik Fatih Terim'in de oyundan memnun olmadığının göstergesiydi.

Kim memnunu ki!

Taylan, Babel, Emre Akbaba değişikliği orta alana güç değil ama kalite getirecek, Gedson kendini daha çok gösterecekti. Ama yine gol gelmedi. Son çare olarak Lines, sonra da Falcao'yu sürdü Fatih Terim sahaya.

Ya atacaklardı, ya bitecekler!

Donk'u da ileri aldılar,  artık "ya herro, ya merro" diyorlardı.

Konya'nın kalabalık defansının dengesini bozacak hamleler gelmişti. Özellikle Babel boşa çıktı, 1-2 şut denedi, 3.'sünde kaleyi buldu, dönen topu da tıpkı Trabzon maçındaki gibi Emre Akbaba ağlara gönderdi. Galiba Galatasaraylıların ömürlerinden birkaç yılı götüren bir vuruştu, neyse ki ağlara gitti!

İpten alıyordu Emre Galatasaray'ı. Sonlarda Ömer'in bir de direği yalayıp dışarı giden vuruşu var. 

Evet artık 360 dakika var bitime!

Lider Beşiktaş kazanıyor, 6 puanı koruyor. 

Ama bir gerçek var ki, bu gol Galatasaray'ın şampiyonluğuna ya da lig ikinciliğine yetmeyebilir, çünkü öndekiler kaçıp gittikçe, yapacakları bir şey yok!