‘Mesafeliamabirlikte’ sanata erişiyoruz

Zorlu PSM de aylar sonra ciddi güvenlik önlemleri ile tiyatroya ağırlık vererek sezonu açtı, maske, mesafe ve perde!

‘Mesafeliamabirlikte’ sanata erişiyoruz
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 07.10.2020 - 02:00

Aylar sonra yeniden perde: Zorlu PSM de Cem Yılmaz’ın yeni gösterisiyle sezonu çevirim içi değil, canlı canlı açtı. Hiç kolay değil, bu kadar büyük bir kurum, bu kadar yatırım, bu kadar çalışan ve aylardır pandemi koşullarında ayakta kalma çabası. Yöneticiler, bizden heyecanlıydı. Önceden HES kodu edinmemizi önermişlerdi ki zaten vardı. Biletler online gelmişti. Yarım saat kadar önce gittik ama kapı girişinin bu kadar uzun süreceğini tahmin etmeliydik, kuyruk dış kapıya uzuyordu! Çünkü hâlâ herkesin HES kodu yok, alın kardeşim birer HES kodu, belediye otobüsüne bile binemeyeceksin artık, bu yoksa. Süresiz alın, tepe tepe kullanın. Parayla değil ya! Ya varsa? Kendi telefonunuzdan gösteriyorsunuz, kare kodunu istiyor, onu da gösteriyorsunuz, bu kez kimlik istiyor! Neyse ki akciğer röntgeni istemiyor! Tedbirin fazlası seyirciyi kaçırır. Bunu da hatırlatmış olayım. Benim telefonumda HES kodu varsa o benim demek ki? İçeriye girince bir hüzün çöktü. Buraya sık sık gelir, cheers’te oturur, gösteriyi beklerken bir şey içer, arkadaşlarla sohbet ederdik. Hayatımız ne kadar değişti! İçeri girince şok şok şok! Sosyal mesafe için iki kişi yan yana oturamıyor. Birlikte gelmiş olsalar bile. İKSV’nin konserlerinde ikili ve tekli koltuklar vardı. Burada bir boş, bir dolu, iki boş, bir dolu. Sevgilisiyle gelen fena bozulur, benden söylemesi, o kadar para ödeyip gelmiş, yan yana oturup iki fısıldaşmak ister yani. Ama koca salon, üç kat, her yer dolu, biletler de can yakıyor yani, Cem ağabeye para lazım, aylardır çalışmıyor! Her zaman pahalıdır onun biletleri, benimki şaka. Hep o yapacak değil ya.

Cem Yılmaz, pandemiyle nasıl dalga geçecek diyordum, çok da takılmadı. Ama hep komik. İki buçuk saat adam nasıl hiç durmadan konuşur, o bile müthiş. Karakomik filmleri seyredilmedi diye üzülmüş, onu da fark ettim, ama onlar komik değildi? Film yapmayı seviyor, yine yapacak, içkisi yok, kumarı yok, bir film yapıyor işte, parası var yapıyor, kime ne? Seyircilerin çoğu çok gençti, şaşırdım. Genç erkekler, ben orta yaş üstü kadınları bekliyordum halbuki, seyirci olarak. Yeni kuşakları yakalamış. En çok güldüğüm espri de gösterinin adında olan “plus”la yancıları kastetmesi oldu! Başka ne mi anlattı? Yok ya, gidin dinleyin! Espri anlatılır mı havası kalmaz! Gösteri bitti, önlemler bitmedi, Ninja kaplumbağaları gibi görevliler geldi, önümüze şeritler çekti ve salonun boşalmasında da grup grup çıkış sağlandı. Tabii salon dışında insanlar yine yakındı, biz Akdeniz insanı, seviyoruz teması! Ama bu kadarı da müthiş. Turuncu maske ne için diye sorulmuş Instagram’da, herhalde takmayanı daha rahat görmek ve maskenin kalitesinden emin olmak için diyorum?  


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon