Maskeli Şebnem’i duyun

Köseoğlu, “Yapman gereken tek şey Kızılay’a gidip 3 tüp kan vermek ve bir imza atmak. Yani 5 dakikada ben ve benim gibilerin hayatını kurtarabilirsin” diyor

Antalya’nın Alanya ilçesindeki bir üniversitede öğretim görevlisi olan Şebnem Köseoğlu (29), ikinci kez lösemiye yakalandı. İstanbul’da tedavisi süren Köseoğlu, sosyal medyada açtığı “Maskeli Şebnem” kullanıcı ismiyle de bir video paylaştı ve “Şu anda lösemiyle savaşıyorum ve ilik nakli gerekmekte. Benim maskemden kurtulmam için yardımına ihtiyacım var. Yapman gereken tek şey Kızılay’a gidip 3 tüp kan vermek ve bir imza atmak. Hadi bakalım desteklerini bekliyorum” dedi.
Alanya Hamdullah Emin Paşa (AHEP) Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü öğretim görevlisi Köseoğlu, geçen yıl eylül ayında diş etlerinde yaşadığı bir sorun nedeniyle diş hekimine gitti. Doktoru Köseoğlu’nun dişetlerindeki sorundan şüphelendi ve birtakım testler istedi. Yapılan tahlil ve tetkiklerin ardından Köseoğlu’na Akut Miyeloid Lösemi (AML) teşhisi konuldu. İstanbul’da özel bir hastanede tedavisine başlanan Köseoğlu, yaklaşık 3 aylık kemoterapinin ardından ocak ayında hastalığı yendi. Ancak Köseoğlu, yaklaşık 1 ay önce rutin kontrolleri sırasında kan verdi ve hastalığının nüksettiğini öğrendi. Yeniden İstanbul’a gelen Köseoğlu, hastalığına savaş açtı.

Öğrencileri yalnız bırakmadı
Sosyal medyada açtığı “Maskeli Şebnem” kullanıcı ismiyle video paylaşan Köseaoğlu “Merhaba Şebnem ben, son zamanda en bilinen adımla maskeli Şebnem. Şu anda lösemiyle savaşıyorum ve ilik nakli gerekmekte. Benim maskemden kurtulmam için yardımına ihtiyacım var. Yapman gereken tek şey Kızılay’a gidip 3 tüp kan vermek ve bir imza atmak. Yani toplamda 5 dakikada benim ve benim gibilerin hayatını kurtarabilirsin” diyerek bir mesaj yayımladı.
Ardından Köseoğlu’na çok sayıda destek geldi. Köseoğlu’na uygun ilik bulunması için başlatılan kampanyaya duyarsız kalmayan çok sayıda yurttaş kök hücre nakli bağışında bulunuyor. Tedavisi süren Şebnem Köseoğlu, “Aslında her şey yolundaydı. 1 ay önce rutin kontrollerim için kan verdiğimde hastalığımın yeniden ortaya çıktığını öğrendim. Kızılay ile güzel bir kampanya başlatıldı, özellikle öğrencilerimin ve ailemin destekleri büyük... Aslında amacım kampanya değildi ama bir anda büyüdü. Binlerce destek olmayan isteyen insan var ve bu aslında yalnızca bana değil binlerce insana umut demek” dedi.

3 tüp kan, bir can demek
Baba Serdar Köseoğlu da kızının tedavisi için ilik nakli olması gerektiğini belirterek “Kemoterapi aldı ve şu an nakile hazırlanma sürecindeyiz. Uyumlu donör bulmak için ben, annesi ve kardeşinden kan hücresi alındı. Fakat kan hücresi yüzde 50 annesinin, yüzde 40 kardeşinin tuttu. Doktorların aradığı yüzde 98 uyum. Kızıma uyumlu donör arıyoruz” diye konuştu. “3 tüp vererek bir can kurtarabilirsiniz” diyen baba Köseoğlu, şöyle devam etti:
“Kök hücre bağışında bulunan biri, bir hasta ile eşleşirse ve uygun donör olduğu anlaşılırsa tüm işlemleri Sağlık Bakanlığı tarafından yapılıyor. Ve işlemler oldukça basit. Kan vererek birine can olabilirsiniz. Kızılay stoklarında şuan 600 bin donör varmış. Kök hücre nakli olmayı bekleyen ise 4 bine yakın hasta var. 18-50 yaş arası herkes donör olabiliyor. Kızılay’da kök hücre bağışına son 1 haftada artış varmış. Kızım için donör bulsak da bu işin peşini bırakmayacağız, kampanyaları sürdüreceğiz. Konu yalnızca kızım değil dönor bekleyen tüm hastalar.”