Lacan’ın konuşma sevdası (23.05.2020)
Türkçeye kazandırılan Yine/Hâlâ, “seminerler” serisinin yirminci kitabı. Seminerlerde Lacan, sözcüklerin kökenlerini ve birbirleriyle ilişkilerini saptamak, bunun yanında yeni sözcükler türetmek gibi uğraşlar edinir. Ontolojiye kadar uzanan Lacan, şeylerin ancak söylem içerisinde varlık buldukları görüşünü ileri sürer.
Andy
Warhol’un, Empire isimli filmi, Empire States Binası’nın sekiz saatlik statik
çekiminden ibarettir. Bu filmi diğerlerinden ayıran şey, “kullanıma-yönelik”
olmamasıdır. Diğer filmler gibi oturup seyredilmesi olanaksızdır ve filmi
başından sonuna kadar izlemiş olmakla böbürlenen kişilerin genellikle “aptal”
oldukları yargısı kabul görmektedir.
İşin
sırrı, filmin kullanımı ya da tüketimi değil filme varlık kazandıran düşüncenin
takdir edilmesidir.
Benzer
biçimde Jacques Lacan da bir yerde yazılarının kullanıma açık olmadığını, başka
bir deyişle, “okunabilir” olmadıklarını itiraf eder. Yine de söz konusu
yazıları anlamamış olmak okuru onları açıklama gibi bir uğraşa götürür.
GÜNLÜK
KONUŞMA VE NORMLAR
Ontolojiye
kadar uzanan Lacan, şeylerin ancak söylem içerisinde varlık buldukları görüşünü
ileri sürer. Gündelik konuşmada ise bazı normlar devrededir ve kişi, bu norm ya
da kısıtlamalara uyarak kendisini “aptal” durumuna düşmekten
kurtarabilmektedir.
Psikanalitik
söylem ise farklıdır; analitik ortamda kişi dilediği gibi aptalca konuşabilir.
Empire filminin, Lacan’ın yazılarının ve aptallığa izin veren analitik malzemenin
ortak yönü yorumu gerektirmeleridir.
Yazıları
yanında Lacan’ın verdiği seminerler de önemlidir. Bunlar onun öğrencileri ve
dinleyicilerinin tuttukları notlar yardımıyla kitaplaştırılmıştır.
Türkçeye
kazandırılan Yine/Hâlâ “seminerler” serisinin yirminci kitabıdır.
Seminerlerde
Lacan, sözcüklerin kökenlerini ve birbirleriyle ilişkilerini saptamak, bunun
yanında yeni sözcükler türetmek gibi uğraşlar edinir. Okur, merakla takip
ettiği bu çözümlemelerin sonucunda varlık kazanan sözcüklerin işlevlerini sorgulamadan
duramaz.
LACAN’IN
‘KADIN YOKTUR’ ÇIKARIMI!
Lacan’ın
tartışmalara ve eleştirilere konu olan “kadın yoktur” ve “cinsel ilişki yoktur”
çıkarımları açısından bu sözcüklerin bir katkısı olup olmayacağını sorar
kendisine.
Hepsinden
önemlisi kadın neden yoktur? Dil gibi yapılanmış olan bilinçaltı mı onu
içermemektedir? Eril söylemlerin inşa ettiği dünyadan mı kovulmuştur? Bu,
insanoğlunun yazgısı mıdır yoksa telafi edebileceğimiz tarihsel bir şey midir?
Lacan
benimsediği üslup ile merakımızı kamçılayarak bizi bir yerlere sürüklediği gibi
psikanaliz üzerine eleştirel önermeler ileri sürmekten de çekinmez.
“Bilinçdışı” der Lacan, “konuşan varlığın içinde bir yerlerde onun bildiğinden
daha fazlasını bilen bir şey olduğu varsayımıdır.”
Hepimizin
içinde bir bilge olduğuna ilişkin ön kabul, bilindiği gibi, Jung’un abartılı
“kolektif bilinçdışı” yaklaşımında doruk noktasına ulaşmıştı.
Yalnızca
sorularla yetinmeyeceğimizi bilen Lacan, “bilinçdışı” dediğimiz şeyin bilgi
isteminden çok konuşma sevdası olduğunu söyler. Bu durumda ister istemez satır
aralarında rastladıklarımızla biz de bir yorum ortaya koyabiliriz:
CİNSEL
İLİŞKİ YOKTUR!
Anlaşıldığı
kadarıyla, kadının yokluğu, kadının bir bütün olarak var olmaması anlamına
gelir. Erkek, bu bütüne hiçbir biçimde erişememektedir.
Dahası,
ne ilginçtir ki, kadının kendisi de kendi bütünlüğünün farkında değildir.
Analitik olarak kanıtlanmıştır ki yolu tıkayan bir şeyler vardır. Erkek, kadını
ancak “anne” olarak görebilir.
Noah
Baumbach’ın, Evlilik Hikayesi filminde olduğu gibi kadın bu rolün ötesinde bir
yerde kendisini konumlandırmak istese bile erkek onun adımlarını takip edemez.
Peki neden cinsel ilişki yoktur? Özne, varlığı, bütünlüğü içinde değil yalnızca
“beden” olarak algıladığı için.
Eriştiğimiz
yanıtlar yeterli midir? İleri sürdüğümüz yorumların bizi tatmin etmesini de
istemez Lacan. Bu, kesintisiz bir süreçtir. Bu nedenle Lacan, “hâlâ / yine”
demektedir.
Amaç,
bilgiye ulaşmak değil konuşma isteminin tatminidir. Lacan’ın ortaya koyduğu
doğurgan bir çalışmadır. Herkesi konuşmaya, yorumlamaya, akıl yürütmeye ve asla
susmamaya davet eder.
Yine / Hâlâ / Jacques Lacan / Çeviren: Murat Erşen / Metis Yayınları / 192 s.
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan'dan yeni asgari ücret çıkışı
- En düşük emekli maaşı belli oldu!
- 'Erdoğan, Akşener'i istifadan vazgeçirdi'
- 'Türkiye ile savaşa hazırlıklı olmalıyız!'
- Arda Güler'in hareketi gündem oldu!
- Suriye, Türkiye ve Katar’dan satın aldı
- İmralı senaryosu
- Roketsan’ın yazılım mühendisi evinde ölü bulundu
- Ercan'dan 7.5 büyüklüğünde deprem uyarısı!
- 'Ödeme' iddiası: Vedat Milor'dan açıklama