Kuzey’in kralları Golyat’ı devirdi

Golyat ve Davud’un hikâyesini herkes bilir. Küçük bir çoban olan Davud, karşısındaki dev savaşçının zayıf noktasını bellemiş, kafasına bir sapanla taş atarak heyula Golyat’ı yere sermiş ve ortama umutsuzluk hakimken ülkesi adına savaşı kazanmıştı. NBA’in son yıllardaki Golyat’ı da Golden State Warriors’tı. 2015’ten beri aralıksız NBA Finali’nde olan ve neredeyse daimi rakibi Cleveland Cavaliers’ı (ve dolayısıyla LeBron James’i) 4 randevunun üçünde devirerek NBA Şampiyonu olmayı başaran GSW’nin bu seneki rakibi Toronto Raptors’tu. NBA’e Amerika Birleşik Devletleri’nin dışından (Kanada) katılan tek takım olan Toronto, son yıllarda playoffların gediklisi olsa da kendilerini başarıya taşıyacak o son hamleyi yapamamıştı. Geçen yaz gerçekleşen Kawhi Leonard-DeMar Derozan takası, onları zafere taşıyan ekleme oldu. Leonard’ın gelişiyle hücumda ve savunmada bir süperstara kavuşan Kanada ekibi, ülkenin yıllardır beklediği o şampiyonluğa ulaştı ve Jim O’Brien kupasını Amerika dışından kazanan ilk takım oldu. Haliyle her şampiyonluk gibi, bu zaferin de kırılma anları vardı.

Playoff yolculuğu

Batı Konferansı’nda normal sezonu lider bitiren Golden State Warriors, playoffların ilk turunda Los Angeles Clippers’la karşılaştı. Warriors, kolay geçmesi beklenen seride iki maç kaybetse de 4-2’yle tur atlayan taraf oldu. GSW’nin konferans yarı finalindeki rakibi ise, konferanstaki ezeli rakibi Houston Rockets’tı. İki ekibin üst üste 5. playoff eşleşmesinde de kazanan taraf yine 4-2’yle Warriors oldu. Konferans finalinde de Portland’ı süpüren (4-0) GSW, final serisine Kevin Durant’ten yoksun olsa da özgüvenli bir biçimde geldi.

Şampiyon Raptors’un yolcuğu ise çok daha çetrefilliydi. Normal sezonda Doğu Konferansı’nı ikinci sırada bitiren Toronto Raptors, İlk turda Orlando Magic karşısında zorlanmadı. Kuzey ekibi için asıl playoff ikinci turda başladı. İkinci turdaki rakip, Joel Embiid, Ben Simmons, Tobias Harris ve Jimmy Butler gibi yıldızlarıyla Doğu Konferansı’nın en iddialı ekiplerinden Philadelphia 76ers’tı. Playoff tarihinin en eğlenceli ve heyecanlı serilerinden birine tanık olduk. Seri, iki takımında 3’er galibiyet almasıyla 7. maça kadar uzadı. 7. maçta mücadelenin bitimine 4.2 saniye kala skor 90-90’dı ve top Toronto’daydı. Üçlük çizgisinin biraz gerisinde topu alan Leonard, sağ en dip çizgiye kadar topu sürdü ve tam süre biterken atışını kullandı. Top, çemberde üç defa sekerken zaman durmuştu adeta. Top sekti, sekti ve filenin içinden geçti. Raptors artık Doğu Konferansı Finali’ndeydi ancak rahatlayacak zaman yoktu. Lider Milwaukee Bucks, adeta buldozer gibi geçti Raptors’un üstünden ilk iki maçta. Bucks’ın yıldızı Giannis de en az Leonard kadar, Lowry kadar başarıya açtı. Üçüncü maçı iki uzatma sonunda 118-112 kazanan Toronto, daha sonra tek bir mağlubiyet bile almadı ve finallere çıkmayı başardı.

Warriors’ta sakatlıklar

Golden State Warriors, playoff boyunca sakatlıklardan çok çekti. Önce Clippers serisinin ikinci maçında yıldız pivot DeMarcus Cousins’ı kaybettiler. Geçen sezon çapraz bağlarını kopartan ve sezonun tamamına yakınını kaçıran Cousins, playofflar için transfer edilmişti ancak ondan faydalanamadılar. Daha sonra Houston serisinin 5. maçında takımın en büyük yıldızı Kevin Durant, sağ arka baldırından sakatlandı. En son, yedek kulübesinin en önemli oyuncusu Kevon Looney, final serisi sırasında sakatlandı ve Warriors’un yedek kulübesindeki alternatifleri azaldı.

Beklenen finaller

2019 NBA Finalleri başlarken ortada şöyle bir tablo vardı: Bir yanda bu finallere 5. kez üst üste çıkan ve üst üste 3. şampiyonluğunu hedefleyen Golden State Warriors, diğer yanda ise tarihinde ilk kez bu seviyeye çıkan ve bunu 25 yıldır bekleyen Toronto Raptors. Durant’in devam eden sakatlığına rağmen ilk etapta favori Golden State’ti. Sonuçta bu ekip, Stephen Curry, Klay Thompson ve Draymond Green’le de bir defa şampiyon olmuş, bir defa da finale çıkmıştı. Green’in son derece iyi bir playoff dönemi geçirdiğini de bu noktada eklemek gerekli. Bu şartlar altında oynanan ilk maçı, Pascal Siakam’ın inanılmaz bir basketbol oynadığı mücadelede Toronto Raptors kazandı. Daha sonra Warriors’un seriyi 1-1’e getirmesi Kuzey tarafında endişeye neden oldu. Zira Kanada’da oynanan iki maçın ardından seri Oracle Arena’ya geri dönecekti ve GSW’yi deplasmanda mağlup etmek epey zor bir işti. Ancak Raptors, Leonard önderliğinde deplasmanda oynanan iki maçtan iki galibiyet çıkararak seride 3-1 öne geçti. Bu noktadan itibaren şampiyonluk sesleri gelmeye başladı. Toronto, beşinci maça tarih yazmak için çıktı. Ancak, GSW cephesinden çok önemli bir haber vardı. Kevin Durant, ‘tamam mı devam mı’ maçları için sahada olacaktı. Maça muhteşem başlayan Durant oyunda kaldığı 12 dakikada 11 sayı üretti ancak çok talihsiz bir sakatlık yaşayarak çapraz bağlarını koparttı. Yıldız oyuncu, o anda NBA final serisini kapattı. Warriors, Durant’in sakatlığıyla büyük bir moral bozukluğu yaşadığı karşılaşmayı 106-105 kazanarak pes etmedi. Toronto, evinde şampiyon olma şansını kaçırdı. 6’ncı maç öncesi herkes, serilerin altıncı maçlarında coşan Klay Thompson’dan, 2016’daki gibi 3-1’den geri dönüş olup olmayacağından bahsediyordu. Toronto bu konuşmalara gerekli cevabı sahada verdi. Harika bir performansla şampiyonluğu evine götüren Raptors’ta Finaller MVP’sini tartışmaya gerek bile yoktu. Kawhi Leonard, 2014’ten sonra 2019’da da Finaller MVP’si seçilerek gerçek bir ‘winner’ olduğunu kanıtlıyor, makus talihiyle ünlü bir takımı bile girdaptan nasıl çıkaracağını gösteriyordu cümle aleme. Klay Thompson’ın ciddi sakatlığıysa, keyifleri epey kaçırdı.

Gerçek bir taraftar

Toronto Raptors, seri boyunca şehirden ve taraftarlarından çok büyük bir destek gördü. Bunların en ateşlisi ise, hiç tartışmasız Drake’ti. Takımın sahiplerinden biri ve uluslararası basketbol elçisi de olan ünlü rapçi, Stephen Curry ve Draymond Green ile girdiği tartışmalarla kendisini hep gündemin içinde tuttu. 90’larda Reggie Miller ve ünlü yönetmen Spike Lee’nin girdiği çatışmanın benzerini Curry ve Green’le yaşayan Drake’in çok mutlu olduğuna şüphe yok.