Kullanıcılar, aldıkları hizmetlerden ceza almadan aboneliklerini iptal ettirebilir
Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, “Son haftalarda en çok şikâyet; internette cayma bedeli, özel okul ücretleri, Work&Travel mağduriyeti, düğün rezervasyon iptalleri, altın günü yöntemiyle ev/araba sahibi yapan organizasyonlar ve kripto para sisteminde para kaybedenlerden geliyor” dedi.
Kripto parayla ilgili mağduriyetin 16 Nisan’da Merkez Bankası’nın kripto parayla ödemeyi yasaklayan düzenlemesiyle başladığını belirten Ağaoğlu, “Burada çok ciddi mağduriyet yaşanacak. Merkez Bankası yasaklama kararını almadan önce bir tedbir uygulasaydı, bir süre verseydi, kaynağı elinde bulunduranlara karşı başka ülkeye kaçmasınlar diye önlem alsaydı bu kadar fırtına kopmazdı” diye konuştu.
Ağaoğlu, geçmiş yıllarda hakem heyetlerine giden özellikle internet ve cep telefonu aboneliklerinde tüketici lehine verilen kararların kamu otoritesinin hakem heyetlerine telkinleri nedeniyle yüzde 90’dan yüzde 60’a kadar gerilediğini vurguladı. Tüketici ile ilgili koruma kanunlarının uygulanması gerektiğini söyleyen ve “Milyonlarca yurttaşı yakmayın” diyen Aydın Ağaoğlu ile son dönemde yaşanan tüketici mağduriyetlerini konuştuk.
- Son günlerin en çok konuşulan konusu kripto paralar. Thodex dolandırıcılığı ile ilgili ne tür şikâyetler geliyor?
Bu iş 16 Nisan’da Merkez Bankası’nın kripto paralarla ödemeyi yasaklayan düzenlemesinden sonra başladı.
İnsanlar, elindeki varını yoğunu bozdurmuş bu alana yatırmış. Biz de defalarca uyarmıştık bu alanla ilgili. Merkez Bankası yasaklama kararını almadan önce bir tedbir uygulasaydı, bir süre verseydi, kaynağı elinde bulunduranlara karşı başka ülkeye kaçmasınlar diye önlem alsaydı mağduriyet yaşanmazdı.
Mesela yakın zamanda faizsiz konut ve araba sistemiyle ilgili bir düzenleme yapıldı, şirketlerin kuruluş izni ve lisans alması için, 100 milyon TL asgari ödenmiş sermaye zorunluluğu getirildi ve şirketlere belli bir süre tanındı. Kripto para düzenlemesi yapılırken de bir geçiş süreci olabilirdi. Gerçi faizsiz ev konusunda da şartları yerine getirmeyecek ve batacak şirketler olacak. Orada da mağduriyetler yaşanacak. Kripto paradaki gibi bir fırtına kopmadı orada çünkü süre konuldu.
- Şu anda faizsiz konutla ilgili şikâyet geliyor mu?
Bu evler konusunda şimdiden çok ciddi şikâyetler geliyor. Bu alanda firmalar yıllardır faaliyette. Çekilişle ev alıyorlar ,taksitler enflasyon oranında artıyor sürekli. Burada çekiliş neye göre yapılıyor belli değil. Mesela hak sahibi sistemden çıkmak istediğinde paralarını geç ödüyorlar, kesinti yapıyorlar. Tabii en büyük mağduriyet ve şikâyetler elektronik haberleşme sektöründe.
HAK ARAMA SÜRECİ UZADI
- Pandemi dönemine has ne tür şikâyetler alıyorsunuz?
Başı dertte olmayan hemen hemen hiç kimse yok. Bu dönemde sosyal mesafe cezasıyla ilgili çok mağduriyet var. İşsiz insanlara sadece bu sorundan dolayı e-haciz uygulandı. Tüketiciler bu konuda perişan. Şu dönemde bırakın e-haciz uygulamayı elektrik, su, doğalgaz, internet gibi temel ihtiyaçlar borcundan dolayı kesilmemeli.
- Bu dönemde tüketicinin hak aramasında süre uzadı mı?
Normalinde hakem heyetine giden bir dosya 2-2.5 ayda biter. Ama pandemide bu süre çok uzadı. Azami 6 ay sürüyordu şimdi bu süreleri aşabiliyor.
TÜKETİCİNİN CAYMA HAKKI VAR
- Ne tür mağduriyetler var?
Özellikle internet ve cep telefonu aboneliklerinde cayma bedeli konusunda milyonlarca insan mağdur. Tüketici kanunu der ki “Tüketici, 1 yıldan daha uzun olan abonelik sözleşmesini herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin istediği zaman feshetme hakkına sahiptir.”
- Ama firmalar bunu kabul ediyor mu?
Kabul etmiyorlar, tüketiciye cayma bedeli çıkarıyor.
Can alıcı nokta şu: Ticaret Bakanlığı bünyesindeki Tüketiciyi Koruma Genel Müdürlüğü’nün üst düzey yetkilileri tüketici kanunu 2014’te çıktığında tüketici hakem heyetlerine cayma bedelinin tüketiciye yansıtılması telkininde bulundular. Kanun maddesi var, buna uyulmuyor.
Milyonları yakmayın arkadaş. Tüketici hizmeti iyi alamadığı için zaten cayma hakkı var. Gerçi yurttaş internetteki hız düşüklüğünü de kanıtlayamıyor ki. Tüketici “İnternet hızım düşük” dediğinde firma kanıtla diyor, yurttaş bilişim uzmanı mı nasıl kanıtlayacak. Yok tek cihazla bağlanmadın, yok modeme uzak bağlandın... Taahhüt ettiği hızda internet kullanamıyorsunuz. Çocuk okula bağlanıyor donuyor, evden çalışıyor internete bağlanamıyor. “Kardeşim çıkmak istiyorum” diyorsun “yok” diyor. “2 yıl aboneliğin var çakarız 1000-1200 TL ceza ödeyeceksin” diyor. Her gün böyle şikâyet geliyor bana. Ben de diyorum ki 1 yıldan uzunsa aboneliğiniz hiç düşünmeden çıkın.
- O kadar kolay mı gerçekten, bu alandaki abonelikleri iptal etmek için yurttaş 40 dereden su getiriyor?
Abone, taahhüdünden önce sözleşmesini sonlandırırsa kendisine yansıtılacak bedel sadece o ana kadar faturaya yansıtılmış indirimler olur. Mesela kurulum ücreti, modem parası almamış bunlar olabilir. Geride kalan ayların ücreti bunlardan az ise az olan taraf yansıtılır. Örneğin 24 aylık ve aylık 100 lira aboneliğiniz var. 22. ayda ayrılmak istediniz. Kanuna göre hiçbir ceza ödemeden ayrılabilirsiniz.
Ama 1 yıllık abonelikte 10. ayda ayrıldınız, 2 ay geride faturanız var 200 TL. 10 ay boyunca size uyguladığı indirimler 500 TL ise kanuna göre sizden az olan 200 TL’yi almak zorunda.
Cep, sabit telefon internet aboneliklerini de düşündüğümüzde Türkiye’de yaklaşık 170 milyon abone var. Bunların 10’da biri, 1 yılda süresinden önce cayma hakkını kullansa her birine 1000’er lira ceza yansıtsalar yıllık 17 milyar lira ediyor. Yurttaşın cebinden haksız yere firmaların kasasına para gitmiş oluyor.
İnternet servis sağlayıcıları ve GSM operatörleri bir uyanıklık daha yaptılar. Taahhütsüz fiyatlarını aşırı yükselttiler. Dediler ki benim bu paketim aslında 350 lira... Ama sen 2 yıl taahhütlü abone ol 100 lira. Çünkü cayma cezaları yüksek çıksın istiyorlar.
1.5 LİRA İÇİN 2 BİN LİRA AVUKATLIK ÜCRETİ
- Tüketici mahkemeleri ve tüketici hakem heyetlerine giden dosyalar ağırlıklı olarak kimin lehine sonuçlanıyor?
Geçmiş yıllarda hakem heyetlerinde dosyalar çok daha fazla tüketici lehine sonuçlanırdı. Ama kamu otoritesinin hakem heyetlerine yaptığı telkinlerden sonra özellikle internet ve cep telefonu aboneliklerinde tüketici lehine verilen kararlar yüzde 90’dan yüzde 60’a kadar geriledi.
- Hem mahkeme süreleri uzuyor, hem kararlar tüketicinin alehine çıkıyor, bu tüketicinin hakkını aramasında caydırıcı etki de yaratıyordur.
Caydırıyor tabi. Yurttaş lanet olsun deyip ceza neyse ödeyim diyor. Haksız yere faturanıza yansıtılan 1.5 liranın peşine düşseniz en az 2 bin lira avukatlık ücreti ödüyorsunuz. Duruşma gününü mü kovalayacağım diyor. Bu anlamda tüketicinin işi zor. En hızlı giden mahkeme 2-3 yıl sürüyor. Şirketler cayma bedelini hemen sizden tahsil ediyor ama manevi tazminat istiyorsunuz dava en az 2-3 yıl sürüyor oradan da istinaf mahkemesine gidiyor. 5 yıl sonra sonuçlanıyor.
HER İNDİRİME İNANMAYIN
- Tüketici mağdur olmamak için ne yapmalı?
Tüketiciler serüven arayışı içinde olmasınlar. Bedava peynir fare kapanında olur. Birtakım vaatlere, ne de olsa kamunun gözü önünde oluyor hatalı bir şey olsa kamu otoritesi el koyar diye güvenmesinler. Tüketici gördüğü indirimlerin, duyuruların hepsine inanmasın.
En Çok Okunan Haberler
- Kılıçdaroğlu'na 'Meral Akşener' yanıtı
- 'Hadi gelin kapatın!'
- Tarihi geçmiş ürün satan zincir market şubesine mühür
- Yeni dönem başlıyor: Taksi, otobüs, dolmuş...
- Ulaşım durma noktasına geldi!
- Bir sonraki ve en büyük ekonomik patlama...
- İl başkanı hayatını kaybetti!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Kayserispor'dan Fenerbahçe açıklaması!
- Niğde'deki korkunç cinayetin arkasından yasak aşk çıktı!