Kötü kokular 10 yıl önce çıkmıştı!

İkinci dalga yolsuzluk operasyonunun odağındaki İzmir Limanı’ndan iş kapmak için AKP’lilerin “sözleşme günü şirket kurduğu” ortaya çıktı. TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman ile AKP Bakırköy İlçe Başkanlığı görevinde bulunan Reha Genç’in imzalarının bulunduğu sözleşmeyle yıllık değeri dönemin fiyatlarına göre 70 milyon dolar olan limandaki yükleme, boşaltma ve nakliye işleri, “ihalesiz olarak” Reha Denizcilik ile RADEM Lojistik şirketlerine verildi. Reha Denizcilik’in TCDD ile sözleşmenin imzalandığı tarih olan 15 Temmuz 2004’ten 2 gün önce, RADEM’in ise sözleşme tarihinde kurulduğu belirlendi.

YOLSUZLUK SKANDALINDA ŞOKE EDEN KAMERA KAYDI ORTAYA ÇIKTI! İŞTE POLİS KAMERASINDAN O ANLAR...

Türkiye’nin en kârlı limanları arasında gösterilen İzmir Limanı’nın o tarihte yıllık 90 milyon dolar olan gelirinin önemli bölümünü “genç şirketlere” devreden işlem için ihale açılmadı. Çünkü Kamu İhale Uygulama Yönetmeliği’nin 42. maddesi gereği şirketlerden 5 yıllık iş bitirme belgesi isteniyordu.

TCDD Genel Müdürlüğü ile Reha Denizcilik Ticaret Şirketi arasındaki sözleşme 15 Temmuz 2004’te imzalandı. Ayrıca ek sözleşme yapılarak, tüm liman hizmetleri 15 yıllığına Reha Denizcilik şirketine devredildi. Üstelik, şirketin alacağı her vinç için 15 yıllık süre daha tanınarak sözleşmenin 30 yıla uzatılmasına olanak sağlandı. Böylece yaratılan rantın toplamı 2 milyar 1 milyon doları buldu.

AKP’li yönetici Reha Genç, sözleşme imzalandıktan sonra Reha Denizcilik’teki hisselerini Kasım 2004’te Sadullah Hazar’a devretti. Şirketin çoğunluk hisselerine sahip ortağı Hasan Basri Güner’in adı ise Adnan Hoca (Oktar) davasının tutuklu sanıkları arasında yer alıyordu. Güner, Ergenekon davasından yargılanan Adil Serdar Saçan’a karşı da işkence iddialarında bulunmuştu.

Usulsüzlük ortaya çıkınca TCDD Genel Müdürlüğü, 31 Aralık’ta sözleşmeleri iptal ettiğini duyurdu. Bu arada Reha Denizcilik’in aldığı işi taşeron firma Ayhan Nakliyat’a dönemin parasıyla 497 milyar liraya yaptırdığı, TCDD’den ise 1.8 trilyon lira tahsil ettiği belirlendi.

Ancak şirket bu cüzi rantla limandan elini çekmedi. TCDD’nin sözleşme feshini yargıya taşıdı. Ankara 2. İdare Mahkemesi’nden aldığı kararla fesih kararını iptal ettirdi. TCDD, kendi imzaladığı “ballı sözleşme” konusunu temyize taşımak zorunda kaldı.