Kötü giden ekonomiye karşı 'yastık savaşı'

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başkanlık sisteminin 100 günlük icraat programını ve 400 yeni projeyi  Saray’da düzenlediği programla açıkladı. “100 günde tamamlanacak proje sayısı 1000’in üzerinde” diyen Erdoğan’ın açıklamaları ve programdan dikkat çeken başlıklar şöyle:
Dövize ‘panda’lı önlem: 100 günlük eylem planında dövizde hergün ayrı bir rekor kıran artışı önlemeye dönük bir hedef yer almazken; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yine yurttaşlara ‘yastık altı’ çağrısı yaptı. Bir ekonomik savaşla karşı karşıya olduklarını anlatan Erdoğan, “Hiç endişe etmeyin, biz bu savaştan da galip çıkacağız. Gelin yastık altından dövizlerinizi çıkarın, Avrolarınızı, dolarınızı, altınlarınızı çıkarın. Gelin bunları TL’ye nakde dönüştürün. Yerli ve milli direnişimizi tüm dünyaya karşı ortaya koyun. Ben milletime inanıyorum” dedi. Kredi derecelendirme kuruluşlarının taraflı raporları nedeniyle karşılaştıkları zorlukları aşmak için dış borçlanmada Çin piyasasına yöneldiklerini anlatan Erdoğan, “Bu doğrultuda ilk defa Çin Yuanı cinsinden tahvil ihracı yapıyoruz” dedi. Kitapçıkta, “Dış borçlanmada Çin piyasasına açılım yapılması, Çin’in Panda Piyasası’ndan dış borçlanma işlemi gerçekleştirilmesi” hedefi yer aldı.

Karmaşaya 100 gün daha: Cumhurbaşkanlığı bünyesinde yeni kurulan başkanlıklar, ofisler ve politika kurulları işler hale getirilecek. Cumhurbaşkanlığı yeni teşkilat yapısı 100 gün içinde faaliyete geçirilecek. Bakanlıkların ve kurumların kadro ihdas ve dağılımları gerçekleşecek. Üst düzey bürokrasinin atamaları 100 gün içinde yapılacak. Kamuda yeni sisteme geçiş ile ilgili yaşanan tüm kaos 100 gün daha sürecek.

Yargı hızlanacak: FETÖ ile mücadele çok yönlü ve boyutlu bir anlayışla sürdürülecek. Vatandaşların mesnetsiz ihbarlar nedeniyle suçlanmaması için kapsayıcı ve etkin tedbirler alınacak. Yargılamaların ortalama görülme süreleri “hedef süre” uygulaması ile kısalacak. Savcılık, mahkeme ve icra müdürlükleri ile emniyet birimleri arasındaki tüm yazışmalar UYAP-EKİP entegrasyonu üzerinden gerçekleştirilecek.

Uzun yargılama tazminatlarında yetki devri: Anayasa Mahkemesi bünyesinde uzun yargılama ve mahkeme kararlarının geç icrasına ilişkin görülmekte olan dosyaların, Adalet Bakanlığı bünyesinde bulunan İnsan Hakları Tazminat Komisyonu’na devredilmesi suretiyle çözümünün hızlandırılması sağlanacak.

Çocuk istismarında caydırıcılık artırılacak: Çocuklara karşı cinsel istismar suçuyla mücadelede cezaların caydırıcılığı arttırılacak. Hayvanlara karşı işlenen öldürme ve eziyet fiillerine karşı caydırcı tedbir ve cezai yaptırımlar öngörülecek.

Kolluk büyüyecek: Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’na 47 bin 773 personel alınacak. Bunlardan 7 bini çarşı ve mahalle bekçisi olacak. Emniyet ve Jandarma’daki zırhlı araç sayısı 5 bin 320’den 5 bin 779’a çıkarılacak.

ABD ile 100 günlük plan: ABD ile krizin yaşandığı günlerde açıklanan icraat programında ABD ile ilişkiler için sadece “ABD ve NATO ile stratejik ilişkilerin siyasi, güvenlik ve ekonomik menfaatler temelinde geliştirilmesine yönelik oluşturulan gündem maddeleri tamamlanacak” cümlesi kullanıldı.

AB ile sadece vize vaadi: AB’ye katılım için de sadece vize muafiyeti çalışmaları 100 günlük plana konuldu. Programda, “AB, Rusya ve Moldova ile vize muafiyeti sağlanması için çalışmaların sürdürülmesi” vaadedildi.

Musul Başkansolosluğu faaliyete geçiyor: Irak ile ilişkiler kapsamında Musul Başkonsolosluğu 100 gün içinde faaliyete geçirilecek.  

Geri dönüş vaadi: Suriye’de siyasi çözüm çabaları yoğunlaştırılarak, 3.5 milyondan fazla Suriyeli’nin Mınbiç, Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı Harekatı bölgelerine geri dönüşleri kolaylaştırılacak.
Mınbiç yol haritası da 100 günde: PKK/PYD/YPG ve FETÖ’nün yurtdışındaki finansman kaynaklarının kesilmesi için Avrupa ülkeleri ve ABD nezdinde diplomatik girişimlerde bulunalacak. Mınbiç Yol Haritası’nın hayata geçirilmesi süreci tamamlanacak.

Soma ve Tunçbilek özelleştiriliyor: Erdoğan, konuşmasında, “Soma ve Tunçbilek’teki üretim yapılmayan kamuya ait kömür sahalarını özel sektörün işletmesine açıyoruz” ifadelerini kullandı. Erdoğan ayrıca, “Alpu’da termik santral inşası için ihaleye çıkıyoruz” dedi.

Kanal İstanbul’un durdurulması diye bir şey yok: Kanal İstanbul Projesi kapsamında taşınmaz devri ve planlama çalışmaları tamamlanacak. Erdoğan, Kanal İstanbul ile ilgili, “Kanalın iki tarafına iki tane butik şehir kuruyoruz. İstanbul buna hasret, Süveyş kanalı, Panama kanalı olacak da nedenKanal İstanbul olmasın. Olmazsa olmaz olarak görüyoruz ve yapacağız” diye konuştu.

100 günde 5 millet bahçesi: 5 millet bahçesinin açılışı yapılacak, 6 millet bahçesinin temeli atılacak, 22’sinin ise proje çalışmalarına başlanacak. İmar Barışı ile 13 milyon yapının kayıt altına alınması sağlanacak. 30 adet kütüphane millet kıraathanesine dönüştürülecek.

20 bin öğretmen daha atanacak

Erdoğan’ın “20 bin sözleşmeli öğretmen ataması yapacağız” açıklaması, devam eden atama sürecini mi yoksa yeni bir atama müjdesini mi işaret ettiği tartışmasına dönüştü. Bakanlık kaynaklarından edinilen bilgiye göre, MEB henüz elindeki atama süreçlerini tamamlayamasa da yoğun talep ve ihtiyaç için yeni bir atama süreci başlatacak. Bu kapsamda ek atama talebinde bulunan on binlerce öğretmen adayı için 20 bin sözleşmeli öğretmen kontenjanı açılacak.

Teoride tam gün, pratikte ikili eğitim: Kitapçıkta, okullarda ‘tam gün eğitim gören öğrenci oranının artırılması’ hedefi dikkat çekti. Ancak bu yıl geçilen Liseye Geçiş Sistemi (LGS) nedeniyle açıkta kalan ve hiçbir okula yerleşemeyen 91 bin öğrenci için okulların kontenjanın artırılması, tam gün eğitim yapan okullarda ikili eğitime geçilmesinin kaçınılmaz olduğuna dikkat çekiliyor.

‘Karalamalara bakmayın’

Konuşmasının sonunda yeniden ekonomideki gelişmelere değinen Erdoğan, “Ekonomiyle ilgili söylenenlere, kendilerine göre karalama programlarıyla sağa sola koşanlara bakmayın, biz bu işlerin hepsini evelallah aştık, aşıyoruz ve aşacağız. Biz Türkiye’yi sadece ekonomisi, altyapısı, üst yapısıyla insan gücüyle büyütmekle kalmadık. Milletimize asıl hizmetimiz asırlardır yaşadığımız bozgun, gerileme, kayıp, moralsizlik iklimini tersine çevirmiş olmamızdır. Bugün ister ticaret ister ziyaret için yurtdışına giden vatandaşlarımız başı dik, özgüveni yerinde pasaportuyla gurur duyarak dolaşabiliyor. Ülkemiz içinde de herkes geleceğe umutla bakıyor” diye konuştu.