‘Köklü değişim gerekli’
Ünlü piyanist Hüseyin Sermet atölye çalışmalarında gençlerle buluşuyor.
Uzun yıllardır yurtdışında yaşayan piyanist Hüseyin Sermet son iki aydır Türkiye’deki konserlerinin yanı sıra birbiri ardına düzenlenen atölye çalışmalarında gençlerle buluşuyor. Geçen ay Antalya Piyano Festivali kapsamında üç ustalık sınıfı düzenlemişti. Bu hafta ise İstanbul’daki ARSU Akademisi’nde üç günlük ustalık sınıfına katıldı, İTÜ MİAM’da oda müziği kursu başlatacak.
Virtüöziteyi zedeler mi?
- Pek çok ünlü solist eğitim faaliyetlerinin virtüöziteyi zedeleyeceğine inanır, genç sanatçı adaylarına yönelik atölye çalışmalarına zaman ayırmak istemez. Sizin bu konuda bir endişeniz yok mu?
Bugüne kadar atölye çalışması yapan pek çok ünlü sanatçıyla karşılaştım. Hatta öğrencileri
oldum. Hiçbirinin virtüözitesini zedelediğimi sanmıyorum… Eğer bir solistin virtüözitesi
eğitim faaliyeti sonucu zedelenecekse gerçekte hiç yok demektir.
Bence tembellikten kaynaklanıyor bu tavır. Ben tam tersini düşünüyorum. Öğrencilerle buluşmak insani bir temastır, sanatçıyı besler. Eserleri gençlerle analiz ederken onlara bazı ince ayrıntıları aktarırken siz de yeni bir şeyler keşfedersiniz.
Birkaç kez önemli eserlerdeki bazı detayları gençlere anlatmanın yollarını ararken öyle bağlantılar buldum ki, daha sonra bu bilgiyi icralarımda kullandım.
Vicdani yükümlülük
- Geçen ay Antalya Piyano Festivali kapsamında üç ustalık sınıfı düzenlemiştiniz. 12 Aralık’ta İstanbul’da ARSU Güzel Sanatlar Akademisi’nde üç günlük ustalık sınıfı yaptınız, ardından İTÜ MİAM’da her ay tekrarlanacak oda müziği kursuna başlıyorsunuz. Bu gelişmeyi neye borçluyuz?
Geçen yıl ARSU Akademisi’nin daveti üzerine bir ustalık sınıfı düzenlemiştim. Çok ilgi çektiğini, tekrarlamak istediklerini söylediler. Memnuniyetle kabul ettim.
6 ay sonra 60 yaşına giriyorum. Artık bilgimi, deneyimimi Türkiye’de gençlere aktarmanın
zamanı. Adnan Saygun, Ulvi Cemal Erkin, Nadia Boulanger’nin piyano, Olivier Messiaen ve Henri Dutilleux’nin kompozisyon öğrencisi oldum.
Yıllardır konser veriyorum. Bu bilgiyi genç müzikçilere aktarmayı vicdani yükümlülük kabul ediyorum.
Sert ve aksi mi?
- 25 yıl önce Monako Müzik Akademisi’nden istifa edip öğretmenliği bırakmıştınız. Şimdi Türkiye’deki eğitim kurumlarında düzenli ders vermek ister misiniz?
Düzenli ders verecek zamanım yok ne yazık ki, konser programım benim için öncelikli. Fakat atölye çalışmaları düzenlemeyi eskiden beri istiyorum.
Antalya’da Türkiye’nin önde gelen konservatuvarlarından öğrencilerle karşılaştım. “Siz bize anlatılan kişiye hiç benzemiyorsunuz” dediler. Çocuklara çok sert ve aksi bir karakterim olduğu söylenmiş. Hatta, bir öğrenciye “Dayak yemeyi göze alıyorsan Antalya’ya gidebilirsin” demiş hocası.
Bunca yıldır gençlerle buluşmak istediğim halde arzumun gerçekleşmemesinin nedenini bu vesileyle öğrendim. Ben sokak serserisi değilim, bugüne kadar kimseyi dövmedim…
Yetenekli gençler
- Gençlerin düzeyini nasıl buldunuz, yanlış eğitimle sakatlanmış yeteneklere rastladınız mı?
Çok yetenekli gençlerle karşılaştım. Gördüklerim bana umut verdi... Yeteneği değil, sakatlanmış gençlerle karşılaştım. Hocalar bazılarını öyle aşağılamış ki neredeyse özgüvenlerini yitirmişler.
Eğitimin düzeyine gelince… Mesleğinde yetersiz, kendini yenilemekten âciz hocalar, bezgin ve tembel öğrencilerle bir araya gelirse ortaya gerçek bir felaket çıkıyor. Kuşkusuz konservatuvarlarda istisna kabul edilebilecek, yetkin, mesleğine tutkuyla bağlı hocalar var. Fakat istisnalar kaideyi bozmuyor…
Türkiye’de konservatuvarından orkestralarına tüm müzik kurumlarında çok köklü bir değişime ihtiyaç var.
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Sette kavga çıkmıştı: Siyah Kalp dizisinde flaş ayrılık