‘Kimyasal silah kullanıldığı bir bahane’
ABD, İngiltere ve Fransa’nın Suriye’ye düzenlediği hava harekatına çok sayıda siyasetçi, gazeteci, akademisyen ve Ortadoğu uzmanından tepki geldi.
Eski Maliye Bakanı Abdüllatif Şener ABD’nin amacının Suriye’nin toprak bütünlüğünü parçalamak olduğunu söyleyerek, “Türkiye’nin saldırıya ilişkin tavrına ise hayret ediyor ve üzülüyorum. Önceki gün Miraç Kandili’ydi. Miraç Kandili’nde emperyalist ülkeler müslüman bir ülkeyi bombalıyor. Maalesef ki Türkiye’den yapılan açıklamalarda ise bu saldırıdan mutluluk duyulduğu belirtiliyor” dedi. Gazeteci Hüsni Mahalli ise Dışişleri Bakanlığı operasyona ilişkin yaptığı ‘Tüm insanlığın vicdanına tercüman olan bu operasyonu memnuniyetle karşılıyoruz’ açıklamasını eleştirdi. Mahalli, “Türkiye neden böyle bir açıklama yaptı anlamakta zorlanıyoruz. Emperyalist bir saldırı ne zamandan beri insanlığın vicdanına tercüme oluyor” diye sordu. Siyasetçiler, akademisyenler ve gazeteciler Suriye’de yaşananları gazetemize yorumladı.
‘ABD’nin amacı Suriye’yi parçalamak’
Abdüllatif Şener: Suriye’de son dönemlerde ülkedeki çatışma ortamından kurtarılabileceği yönünde umutlar yeşermişti. Suriye’nin toprak bütünlüğü, Suriye halkının huzur ve güvenliğine yönelik bir gelişme vardı. ABD’nin asıl amacı Suriye’yi parçalamak. Bu nedenle bu gelişmelerden rahatsızlık duydu. Kimyasal silahı bahane ederek saldırdı. Bu her saldırı gerekçesine kimyasal silahı bahane etmesi inandırıcı değil. Suriye’de kimyasal silah kullanıldığına dair dünyaya servis edilen fotoğraflarda çocuklar yer alıyor. Sakallı Suriye Cephesi’nden alıştığımız sakallıların, teröristlerin görüntüleri gözükmüyor. Rastgele görüntüler servis ediliyor. Bu ABD, Fransa ve İngiltere’nin kötü niyetli olduğunun göstergesidir. Her şeye rağmen Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlayacağına inanıyorum. Türkiye’nin tavrına ise hayret ediyor ve üzülüyorum. Sadece Türkiye’nin değil, İslam toplumlarının tavrına da üzülüyorum. Önceki gün Miraç Kandili’ydi. Böyle bir gecede emperyalist ülkeler müslüman bir ülkeyi bombalıyor. Maalesf Türkiye’den yapılan açıklamada ise bu saldırıdan mutluluk duyuluyor. Başbakan’ın açıklamasında ise geç kaldıklarını söylüyorlar. Bu açıklama ise çok yanlış. Suriye olaylarının ilk çıktığı günlerde de ‘Ey Amerika Suriye’yi neden vur muyorsun?’ deniyordu. Sürekli Dışişleri Bakanı yurtdışındaki toplantılara gönderilerek ABD’nin Suriye’yi vurması için diğer ülkeler ikna edilmeye çalışılıyordu. Bu islam dünyası için çok acı bir durumdur.
Hüsnü Mahalli: Birçok savaş gördüm böyle aptalca, saçma başka bir savaş görmedim. Amerika bir haftadır ‘Suriye’yi vuracağız’ diyor. Füze ile bazı noktalara vurup kaçıyorlar. Derdiniz ne ? Tiyatro mu bu? Samimiyseniz savaş ilan edersiniz. Boşaltılmış beş hava üstünü bombalamak ancak Donald Trump’ın zekası ile ölçülebilir. Bu saldırının Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün Suriye’de incelemeler yapmasından önce gerçekleşmesi ise çok enteresan. Bıraksınlar heyet inceleme yapsın. Silah kullanılmış mı, kullanılmamış mı gidip incelesinler. ABD incelemeden bir şey çıkmayacağını biliyor. Günlerdir ‘nükleer atıldı’ iddialarını yayıyorlardı. Bari rezil olduk. ‘Vuralım’ dediler. Suriye’yi vurdular. Dışişleri Bakanlığı operasyonun ‘Tüm insanlığın vicdanına tercüman olan bu operasyonu memnuniyetle karşılıyoruz’ açıklamasını yaptı. Türkiye neden böyle bir açıklama yaptı anlamakta zorlanıyoruz. Emperyalist bir saldırı ne zamandan beri insanlığın vicdanına tercüme oluyor. Türkiye yakında bu saldırının kendisine döneceğini görecektir. Türkiye’ye yapılan saldırıda da bakanlık böyle bir açıklama yapmaz. Yapılan bu açıklama ile Türkiye Batı’ya göz kırpmaya çalışıyor.
‘Operasyonun meşruiyeti sorgulanır’
İstanbul Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Hakan Güneş : Kimyasal silah kullanımına ilişkin yapılacak inceleme öncesi ABD’nin gerçekleştirdiği bu saldırı hem manidar, hem de uluslararası hukukun ağır çiğnenme biçimlerinden bir tanesi. Şu an üç liderin eş zamanlı olarak kimyasal silah kullanıldığı ve bunu da Suriye yönetiminin kullandığına dair gerekçe sorulduğunda bu gerekçeyi kendi istihbarat kaynaklarına dayandırdılar. Yani bundan önce de tek taraflı operasyonlar yapıldı. Bu operasyonlarda en azından ortada, somut bir durum vardı. İlk kez böyle bir durum yaşanıyor. ‘Bizim istihbaratımız böyle dedi’ denilerek hareket ediyorlar. Dolayısıyla bir operasyonun nedenini kendi istihbaratına dayandırmak adına bir ilk ve uluslararası hukukta en garabet normların oluşturulmasından bir tanesine tanıklık ediyoruz. Böyle devam ederse çeşitli ülkeler kendi istihbarat örgütlerini gerekçe göstererek kendilerine bir takım saldırılar yapıldığını iddia edilebilecek. Bu çok sorunlu bir noktaya işaret ediyor. Bu durum operasyonun meşruiyetini de sorgulatıyor. Birleşmiş Milletler (BM) kararını beklemeden ilgili ulusların raporlarını beklemeden böyle bir operasyona kalkışılması operasyonun meşruiyetini sorgulatır.
‘Türkiye mevcudiyetini sürdürmek istiyor’
İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'ndeki görevinden ihraç edilen Doç. Dr. Erhan Keleşoğlu: Bir çok yorumcu bu operasyonun çok tehlikeli ve dünya çapında bir savaşa yol açabilecek bir saldırı olmasını bekliyordu. Ancak beklendiği gibi olmadı. Geçen yıl Nisan ayındaki saldırı benzeriydi... Fransa ve İngiltere’nin dahil olduğu kısıtlı bir saldırı gerçekleşti. Anlaşıldığı kadarıyla kimyasal silah üretildiği düşünülen yerler vurulmuş. Daha çok füzelerin kullanıldığı bir saldırı olmuş. Rusya ve İran güçlerinin bulunduğu yerlerden uzak durulmuş. Bu şunu gösteriyor ABD Fransa ve İngiltere çatışmanın büyümesinden endişe ederek, Suriye rejimine odaklanmışlar. Operasyonun kısıtlı kalması içi özel çaba sarf edilmiş. Rusya ve İran’a ise bu operasyon ile gerektiğinde güç kullanmaktan kaçınmayacağız mesajı verilmiş oldu. Türkiye ise Batı bloğu ve Rusya ile İran arasında bir denge oyunu oynuyor. Sahada da özellikle Fırat Kalkanı ve Afrin operasyonu ile mevcudiyetini sürdüren bir ülke. Bu denge oyununa yasalanarak mevcudiyetini sürdürmek istiyor.
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- Diyanet'in rekor ihalesi 'Cengiz'e verildi
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Dünya’nın bütün çöplerini neden Güneş’e fırlatmıyoruz?