Kılıçdaroğlu'na bir rakip lazım

CHP’nin 35’inci kurultayı için Arena Salonu’nun kapısına Aydın Engin’le vardığımızda bizi kalabalık partililerin olduğu yoğun bir kalabalığın karşılayacağını düşünürken onlarca davulcu karşıladı. Salonun önünde içeri girmek için çırpınan kitleler bu kez yoktu. Bu iki şeye delaletti. Ya CHP’liler düzenli bir kurultay yapmayı nihayet becerebilmiş, giriş ve çıkışlar belli bir nizam içinde gerçekleştiğinden kapılarda birikme olmamıştı. Ya da kurultayda Kılıçdaroğlu’nu zorlayacak hatta yeterli imzayı toplayabilecek bir aday olmayacağından “neyleyim ben yarışsız bir kurultayı” diyen CHP’lilerin çoğu salona gelmeye gerek duymamıştı. Salona girince gördük ki bu iki şık da geçerli. Belki kalabalık önceki kurultaylara göre daha az olduğundan eski kurultaylara oranla daha düzenli bir salonla karşılaştık. Salonda yer sıkıntısı çeken de olmadı.

Kılıçdaroğlu’na rakip lazım

Kemal Kılıçdaroğlu her zamanki gibi tam saatinde salona geldi. Divan Başkanlığına oybirliği ile seçilen Murat Karayalçın, hayli uzun sayılabilecek bir konuşma yaparken de genel merkez politikalarını eleştirmeden edemedi. Karayalçın’ın özellikle “CHP’nin kitle partisi olması demek herkesin gireceği, Yunus Emre’nin deyimiyle herkesin yer alacağı bir parti değildir” sözleri Kılıçdaroğlu’nun oturduğu sıralarda mırıldanmalara yol açtı. Yunus Emre’nin böyle bir sözünü duymamıştık. Sanırım Karayalçın, Mevlana’nın “Kim olursan ol yine de gel” sözüne atıf yapmak istemişti. Kılıçdaroğlu, kürüsüye çıktığında bu sözlere alındığını “Biz herkese kucak açarız. Yeter ki haram lokma yememiş olsun” sözleriyle belli etti.

Eski kurultaylarda daha dağınık ama daha coşkulu konuşmalar yapan Kılıçdaroğlu, bu kez derli toplu, konuların birbiriyle bağlantısı iyi ama son derece coşkusuz bir konuşma yaptı. Öyle ki, konuşmasının en sonuna geldiğinde içimizden “salonu zıplatacak, alkışlarla kesilecek bir tek cümlesi olmadı” diyorduk ki, Cumhurbaşkanına yönelik “Diktatör bozuntusu! Ya adam gibi tarafsızlığını korur saygı görürsün ya da sana her gün şeref ve namus senin için ne anlama geliyor diye soracağım. Hem de hergün sözlerimi daha da ağırlaştırarak devam edeceğim” sözleriyle yoğun alkışlar geldi. Oysa geçen kurultayda rakibi Muharrem İnce’nin ağır salvolarına karşı çıktığı kürsüde her sözü alkışlarla kesilmişti. Demek ki, Kılıçdaroğlu’nun tribünleri ayağa kaldırması için bir rakip gerekli.

Sürpriz zirveler

Kulislere gelince... PM için üç anahtar liste yarışacak. Kılıçdaroğlu’nun listesi, Muharrem İnce’nin listesi, bir de İlhan Cihaner, Fikri Sağlar ve diğer sol kanatçıların çıkaracağı liste. Bu arada sürpriz zirveler de gerçekleşiyor. Muharrem İnce’nin geçtiğimiz günlerde İstanbul’da bir otelde Gürsel Tekin’le başbaşa bir görüşme yaptığı, önceki gün de İnce’nin Kılıçdaroğlu ile ikili bir görüşme gerçekleştirdiği kulislere yayıldı. Bugün kurultayda PM yarışı olacağı için ilk günkünün aksine hayli heyecanlı ve renkli geçecek.

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun il başkanlarına “Benim 15 olmazsa olmaz ismim var. İki tane de iki büyük sendikanın temsilcisi olacak” dediği öğrenildi. Kadın ve gençlik kotasını da çıkarınca CHP’nin tüm örgütüne 20 ismi belirleme hakkı kalıyor. 81 ilin bu 20 isim üzerinde uzlaşma şansı hayli zor.