Kılıçdaroğlu: Gülen sözcüğü dahi kullanılmadı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, beraberindeki heyetle birlikte, ABD'deki temasları sırasında Fethullah Gülen Cemaati'nin ABD'deki çatı örgütlerinden Türk Amerikan Birliği (TAA) temsilcileriyle TAA'nın ofisinde gerçekleşen kahvaltı sırasında 'Gülen sözcüğü dahi kullanılmadığını' söyledi.

Kılıçdaroğlu: Gülen sözcüğü dahi kullanılmadı
Abone Ol google-news
DHA
Yayınlanma: 05.12.2013 - 09:32

ABD'nin başkentindeki temaslarının ardından Türkiye'ye dönüş hazırlıkları öncesinde Ulusal Basın Binası'nda bir basın toplantısı düzenleyen Kılıçdaroğlu, ABD temaslarını değerlendirdi ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, bir soru üzerime Gülen Cemaati'ne yakınlığı ile bilinen çatı kuruluşu TAA temsilcileriyle kahvaltı programının Türkiye'de iken ayarlandığını belirterek, 'Amerika'ya gelirken oldukça ayrıntılı bir program yaptık, bütün kuruluşlarla görüştük. Gelen hiçbir daveti reddetmedik. Oradan da bir davet geldi, bir sabah kahvaltısı vermek istediler, biz de gittik. Aslında medyaya kapalıydı ama açık olmasını çok isterdim' dedi.

TAA temsilcilerinin ABD'de yaptıkları çalışmaları bütün ayrıntılarıyla kendilerine anlattıklarını belirten Kılıçdaroğlu, 'Bir kahvaltı yaptık ve bir tek sözcük dahi, Gülen sözcüğü dahi kullanılmadı. Kullanılsaydı ne olurdu? Hiçbir şey olmazdı. Biz toplumun her kesimi ile görüşüyoruz zaten. Davet geldi, siz ne yapabilirsiniz? Biz sizin davetinizi kabul etmiyoruz Amerika'da. Niçin?' diye konuştu. Kendisine öz güveni olmayan kişi yada kurumların bu tür ilişkilerden kaçınabileceğini, ama kendilerine güvendiklerini belirten Kılıçdaroğlu, 'Öz güvenimiz var. Laik, demokratik, sosyal hukuk devletini savunuyoruz. Medya özgürlüğünü, kadın erkek eşitliğini savunuyoruz. Bunu her yerde, her ortamda dile getiriyoruz. İnançlara saygılıyız, etnik kimliğe saygılıyız. Bunun dışında, bir siyasal partinin kendisini belli kurumlardan dışlamasını çok doğru bulmuyorum. Düşüncemiz var, programımız var, ilkelerimiz var. Bunu zaten her yerde söylüyoruz. Kaçınmanın, gizlenmenin bir anlamı da yok. Böyle baktık biz olaya' diye konuştu. Kılıçdaroğlu bir gazetecinin, 'Cemaatin hitap ettiği kesimden oy beklentiniz var mı?' sorusuna, 'Burada yaptığımız görüşmeler sonucu, Gülen hareketi CHP'ye oy verir mi vermez mi? Biz bütün yurttaşların bize oy vermesini isteriz. Dünya görüşü farklı olan yurttaşlara, 'siz bize sakın oy vermeyin, sizin oyunuzu istemiyoruz diyebilir miyiz arkadaşlar? Siyasette böyle bir şey var mıdır? Herkesin oyunu istiyoruz. Altını çizerek, özenle söyleyeyim. Cumhuriyetten yana olanlar, kadın erkek eşitliğine inananlar, ülkenin bütünlüğünden yana olanlar, barış içinde yaşamak isteyenler, işsizim diye gezenler, atama bekleyen öğretmenler, toplumun her kesiminde sorunu olanların oylarını bekliyoruz. Herkesten oy istiyoruz' yanıtını verdi.
 
'TÜRKİYE RAYDAN ÇIKMIŞ BİR TRENE BENZİYOR'
Türkiye'nin 'raydan çıkmış bir trene benzediğini' söyleyen Kılıçdaroğlu, 'Nereye gittiği belli değil. O treni yeniden rayına oturtmamız gerekiyor. Yönünü Batı'ya çevirmiş, çağdaş uygarlığa çevirmiş bir Türkiye'yi yeniden inşa etmek zorundayız. O nedenle herkesin oyunu istiyoruz, herkesten oy bekliyoruz. Bu kadar açık, bu kadar net' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, son günlerde basında yer alan AKP hükümeti döneminde alınmış Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararları belgeleri ile ilgili soruya da, 'Bu konuda düşüncelerimi daha önce ifade etmiştim. İkili oynayan bir siyasal parti var. Kapının önünde farklı konuşuyor, kapının arkasında farklı eylem yapıyor. Gerçek bu kadar açık. MGK'nın öyle bir belgesi olduğunu, belge açıklanmadan söyleselerdi kimse inanmazdı. En büyük tepkiyi de Erdoğan ve arkadaşları yapardı. Ama bugün öyle bir belge çıktı ortaya, kimse de reddetmiyor, tam aksine bu gizli belgeyi kim yayınladı diyorlar, nereden çıktı diyorlar. Kimse yalanlamıyor. İkili bir yapı var, yani güvensizlik dediğimiz olay sadece dış politikada kendisini göstermiyor. Türkiye'de sık sık kullandığım bir cümle var, 'Yalancıdan başbakan olmaz' diye, bunları bildiğim için söylüyorum zaten' yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, görüştüğü ABD'li ilgililerin, Türkiye'nin ekonomisi konusunda kaygılı olduklarını kendilerine ilettiklerini ve bu konuda tablonun ne olduğu konusunda kendilerinden bilgi istendiğini sözlerine ekledi.
 
'ADALET VE KALKINMA PARTİSİ'NİN, DIŞ POLİTİKADA GÜVEN YARATMADIĞI BİZE DEFALARCA İFADE EDİLDİ'
Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerde belli bir güvensizliğin egemen olduğunu belirten CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, gerek iç, gerekse dış politikanın belli bir güven üzerine kurulması gerektiğini belirterek, 'Özellikle dış politikada, ikili bir davranış ülkeler arasında güvensizlik yaratır. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin, dış politikada güven yaratmadığı bize defalarca ifade edildi. Neden güven yaratmıyor? Onu ben de çok iyi biliyorum, siz de çok iyi biliyorsunuz. Bir söylediği ertesi gün yalanlanıyorsa, veya birisinin söylediğinin tam aksini bir başka yetkili ifade ediyorsa, kapalı kapılar ardında verilen sözler daha sonra yerine getirilmiyorsa, sonuçta güvensizlik çıkıyor' dedi. Samimiyetin dış politikada çok önemli olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu şunları söyledi: 'Düşüncelerinizi, karşı tarafın düşüncelerine katılmıyorsanız, açık ve net ifade etmek zorundasınız. Siz samimi olduğunuz sürece saygınlık kazanırsınız, farklı düşündüğünüz için saygınlık kazanırsınız. Ama onun düşüncesine katılıyormuş gibi yapıp, daha sonra vazgeçerseniz veya farklı bir söylem geliştirirseniz sonuçta güvensizlik çıkar. Benim gördüğüm Türkiye ile ABD arasında ciddi bir güvensizlik zemini oluşmuş durumda. Bunun giderilmesi lazım. Bunu da samimi olarak ifade ediyoruz'.
 
'TÜRKİYE KENDİ DIŞ POLİTİKASINI GÜVENSİZLİK ÜZERİNE İNŞA EDEMEZ'
Türkiye'nin kendi dış politikasını güvensizlik üzerine inşa edemeyeceğini vurgulayan CHP Genel Başkanı, 'Her aşamada kan kaybediyor, zemin kaybediyor. Bu sonuçta Türkiye'ye zarar veriyor. O kadar zarar verdi ki, sadece Amerika ile olan ilişkilerde değil, Mısır ile olan ilişkilerde, Suriye olan ilişkilerde, Irak ile olan ilişkilerde, bütün bölgeyle benzer sorunlar çıktı ortaya. Sıfır sorun diye başlandı, çok sorun diye devam ediyor. Nereye kadar devam edecek, önümüzdeki günlerde bunu göreceğiz' dedi. Kılıçdaroğlu, 'Büyük Ortadoğu Projesi'nin sürüp sürmediğine ilişkin soruyu da, 'Büyük Ortadoğu Projesi devam ediyor mu, etmiyor mu, onu sizler de, bizler de izliyoruz. Ama bir proje hiçbir zaman güvensizlik temelinde ilerleyemez. Böyle bir projenin bugün için geçerli olduğunu düşünmüyorum' diye yanıtladı. 
 
'BİZ İCAZETİ SADECE TÜRK HALKINDAN ALIRIZ'
Kemal Kılıçdaroğlu, gazetecilerin 'ABD ziyaretinin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından icazet almaya gitti' diye değerlendirildiğinin anımsatılması üzerine 'Biz icazeti sadece Türk halkından alırız' karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu, 'Onun dışında görüşlerimizi herkesle paylaşırız, herkesle tartışırız' diye konuştu. 
 
ABD'nin başkenti Washington'da 4 gün süren ziyaretinin son gününde Johns Hopkins Üniversitesi'nde konuşma da yapan Kılıçdaroğlu, ağırlıklı olarak Gezi Parkı olaylarına değindi. 'Yeni Bir Türk Dış Politikasına Doğru' başlıklı konferanstaki konuşmasına 'Gezi Belgeseli' izleterek başlayan Kılıçdaroğlu, Taksim Meydanı'ndaki ağaçların kesilmesiyle başlayan olayların halk direnişine dönüştüğünü belirterek, 'Dünyanın neresinde olursa olsun, bizler, özgürlük ve demokrasi isteyen kitlelerin sesine hep kulak kabartmak ve onlara sahip çıkmak durumundayız' diye konuştu.
 
KOMŞULARLA 'SIFIR SORUN' ELEŞTİRİSİ
Kemal Kılıçdaroğlu, iktidarın 'komşularla sıfır sorun' politikasını da eleştirerek 'Kaderin cilvesine bakın ki şu anda komşumuz kalmadı. Bütün komşularımızla kavgalıyız. 'Sıfır sorun' diyeceksiniz ama herkesle kavga edeceksiniz, bu kolay becerilecek bir başarı değil' dedi.
CHP'nin dış politikasını  sorumlu, güvenilir, tutarlı ve sonuç odaklı olarak niteleyen CHP Genel Başkanı, Avrupa Birliği'ne tam üyeliğin CHP'nin stratejik hedefi olduğunu vurguladı.

Kılıçdaroğlu Amerika'nın Türkiye'ye tepki gösterdiği Çin füzeleri konusunda da ilk kez Amerika'da konuşarak,  'Çin'le sürdürülen füze müzakerelerinin Türkiye ile NATO arasında sorun çıkarmasına taraflar izin vermemelidir. NATO müttefikleri Türkiye'nin hava savunma ihtiyaçlarını NATO standartlarında karşılayacak kolaylık ve adımları atmalıdır' dedi.
 
'DERSİM ARŞİVLERİ AÇILSIN'
Dersim'de yaşanan olaylarla ilgili bir soruyu da arşivlerin açılması çağrısıyla yanıtlayan Kılıçdaroğlu' Eğer siz bütün bilgileri kamuoyuna açıklarsanız gerçekler de ortaya çıkar, gerçeklerden kimse korkmaz. Ama AKP henüz bunu yapmadı. Bizi suçluyor ama arşivi açacak onlar, biz değiliz ama bu arşivler bir gün açılacak ve gerçekler ortaya çıkacak. Özür dilenecekse Dersim olayıyla ilgili elbette bunu Başbakan yapacak. Biz hiçbir zaman 'belgeler açıklanmasın' demedik' diye konuştu.
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler