Kılıçdaroğlu belgeleriyle açıkladı: Man Adasına 20 günde 15 milyon dolar

Erdoğan’ın “Yurtdışında bir kuruşumun bulunduğu ispat edilsin, istifa ederim” açıklamasına CHP lideri Kılıçdaroğlu dün kürsüden belgelerle yanıt verdi. Önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Suriyeliler için 30 milyar dolar harcadık” sözlerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Bu 30 milyar doları ne zaman, nerede, kimler için kullandınız” diye sordu, ardından da yurtdışına giden paraların belgelerini açık

Yayınlanma: 29.11.2017 - 02:18
Abone Ol google-news

<video:875388>

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “hodri meydan” çıkışına, gün yüzüne çıkan belgelerle yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, yanında getirdiği kutudan çıkardığı belgelerle, Erdoğan’ın eniştesi, kardeşi, oğlu, dünürü ve eski özel kalem müdürünün vergi cenneti olarak adlandırılan Man Adası’na gönderdiği para miktarlarını ve zamanlarını tek tek söyledi, belgelerini gösterdi. Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı belgelere göre, Erdoğan’ın oğlu, dünürü, kardeşi ve eniştesi, Man Adası’nda Sıtkı Ayan tarafından 1 sterlin sermaye ile kurulan Bellway Limited Şirketine 15 Aralık 2011’den 4 Ocak 2012’ye kadar toplam 15 milyon dolar aktardı. Kılıçdaroğlu, “Bunların tamamı bankaların resmi kayıtlarıdır. Sadece Türkiye’de değil, bu parayı yurtdışına göndermişler, o şirketlerin de kayıtlarında var. Haysiyetli bir adamsan gereğini yapacaksın. Nokta” diye seslendi. “Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle:

Dava açsan ne olur: Erdoğan’a sorular sordum, aradan süre geçti tık yok. Bir gün gazetelerde 1.5 milyonluk dava. Vah vah vah, ne kadar korktum bilemezsin. Dava açsan ne olur, açmazsan ne olur.

Doktor yanında olsun: Herhalde beyefendi beni dinliyordur. Sevgili Erdoğan’a tavsiyem olsun, yanına bir doktor al. Doktor da yanında olsun.

Gözlerinden öperek soruyorum: İkinci bir soru daha sormuştum. Gittiğin her yerde Suriyelilere 30 milyar dolar para verdim diyorsun. Bakıyoruz, gariban bu insanlar. Açlıktan ölen Suriyeli var. 30 milyar dolar verdiysen açıkla nereye harcadın. Ben, bakanlar, milletvekilleri, STK’ler bilmiyor.

İspat edelim: Madem istiyor, ispat edelim, beni tanımıyor, öyle anlaşılıyor. 1 Ağustos 2011, Man Adası devletinde bir şirket kurulmuş. ‘Man Adası diye bir devlet mi var’ diyeceksiniz. Evet var. Küçük bir ada, bizim vilayetlerden daha küçük. Bellway Limited Şirketi. O şirketin kuruluş senedi de bizde. Noter tasdikli. Hem Türkiye’nin hem de o ülkenin tasdiği var. Bu şirket 1-2 Ağustos 2011’de birer yönetim kurulu toplantısı yapar. Şirketin yönetim kurulu bir kişiden oluşuyor. Sıtkı Ayan. O yönetim kurulu toplantılarının tutanakları da bizde. Şirketin sermayesi 1 sterlin. Yönetim kurulu bir kişi. Sıtkı Ayan, adresini de vereyim; Reşit Paşa Caddesi, Mirgül Mahallesi, Yol Sokak, No 2934450 Sarıyer İstanbul.

Erdoğan kim olduğunu bilir: Ayan, 15 Kasım 2011’de bu şirketi Kasım Öztaş’a devretti. Öztaş kimdir? Sait Halit Paşa Caddesi, No 27, daire 5 Yeniköy Sarıyer İstanbul adresinde oturuyor. Erdoğan’a tekrar bir soru soracağım. Sıkı Ayan kimdir, tanıyor musun? Eminim benden daha iyi biliyorsun kim olduğunu. Peki, bu Öztaş’ı tanıyor musun? Eminim onu da çok iyi tanıyorsun. Bu şirketin tüm kayıtları elimizde. Peki, bu şirkete para gitti mi diyeceksiniz. Evet.

Kim, ne zaman, ne kadar?: Şimdi geliyorum para nereye ne zaman gitti. 15 Aralık 2011’de Ziya İlgen, enişte, 2.5 milyon dolar Bellway Şirketi’ne para gönderiyor. Bellway; 1 sterlinlik şirket ve bir kişilik yönetim kurulu var. 15 Aralık 2011’de Mustafa Erdoğan, kardeşi 2.5 milyon dolar para gönderiyor. Bir sterlinlik şirkete 2.5 milyon dolar parayı niye gönderir senin kardeşin? Gariban ölüsü için kefen alırken yüzde 18 öder, sen 2.5 milyon doları nasıl gönderiyorsun? Yetiyor mu hayır. 26 Aralık 2011’de Ziya İlgen yine 1 milyon 250 bin dolar para gönderir. 26 Aralık 2011’de Mustafa Erdoğan 1 milyon 250 bin dolar para gönderir. 27 Aralık 2011’de Osman Ketenci dünür dedim ya, 1 milyon 250 bin dolar gönderiyor. 27 Aralık 2011, eski özel kalem müdürü Mustafa Gündoğan, 1 milyon 250 bin gönderiyor. 28 Aralık 2011, Mustafa Gündoğan 250 bin dolar. 28 Aralık 2011, Osman Ketenci 1 milyon dolar, 29 Aralık 2011, Ahmet Burak Erdoğan, oğlu 1 milyon 450 bin dolar. 4 Ocak 2012, Ahmet Burak Erdoğan 2 milyon 300 bin dolar gönderiyor.

Haysiyetli adamsan gereğini yap: Şimdi diyecekler ki efendim bu belgeler sahtedir, şudur budur. Bunların tamamı bankaların resmi kayıtlarıdır. Sağa sola kaçmaya gerek yok. Haysiyetli bir adamsan gereğini yapacaksın nokta.

Kübra bebek için: “Neden Erdoğan’a kızıyorsun” diyorlar. Ben bu ülkenin bir vatandaşı olarak, Konya Ereğli’de kırk günlük bebek zatürreeden öldü. Tek odalı toprak evde kalıyordu ve aralık ayında evin camı kırıktı. O bebeğin hakkını savunmak için ben bunları söylüyorum. Samsun’da 2.5 aylık Kübra bebek, açlıktan öldü. Ben Kübra bebeğin hakkını savunmak için bu soruları sana soruyorum. Van Gürpınar’da bir baba 16 kilometrelik yolu sırtında çocuğunun cesediyle gitti. Ben onların hakkını savunmak için sana bu soruları soruyorum.

Alçak kim?: Devleti yönetenlerin vatandaşlara örnek olması lazım. Vatandaşa vergi ver diyeceksin, vermezsen ceza keseceksin. Ama kendi çocuklarını göndereceksin, başka adalarda şirket kurduracaksın. Türkiye’den milyonlarca dolar para göndereceksin, sonra Kayseri’de meydana çıkıp “Dolarınızı bozdurun, Türk lirası değerlidir. Biz yerli ve milliyiz”. Sen ne yerlisin ne millisin, sen gayri millisin. Ben bunu söylediğim zaman da ‘İspat etmezsen alçaksın’ diyorlar. Ben ispat ettim şimdi, söyle bakalım alçak kim?

Susan dilsiz şeytan: Kamyon şoförlerini dinledin mi? Bak bakalım motorini nasıl yakıyorlar, mazotton alınan vergiyi biliyor musun sen? Ona gelince para alıyorsun, sırtına yüklüyorsun tüm vergiyi, senin çocukların, enişten, dünürün parayı dışarıya götürecek. Kılıçdaroğlu hiç konuşmayacak. Dönüp diyecekler ki ‘ne güzel muhalefet’. Ben bunu yapmam, neden; haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır. Sevgili Erdoğan, sen Türkiye’yi yönetemiyorsun.

Elçinin Katilleri bulunsun: Kılıçdaroğlu katledilen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’yi ölümünün 2. yılında partisinin grup toplantısında andı. Kılıçdaroğlu, “Söz verdiler ‘Faili bulacağız’ diye. Hâlâ faili bulunamadı. Faili meçhul cinayetler yakın tarihimizin kara sayfalarıdır. Umarız bu da yakın tarihimizin kara sayfası olmaz, Elçi’nin katilleri bulunur ve yargının önüne çıkarılır” dedi.

İşte Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı belgeler

Kılıçdaroğlu'nun bahsettiği Man Adası nerede?

Kılıçdaroğlu'nun belgeleri açıklarken kullandığı bankacılık terimi olan 'Swift' nedir?

Kim kimdir?

Sıtkı Ayan: İTO kayıtlarına göre Sıtkı Ayan’ın yönetim kurulu üyesi olduğu ve halen faaliyette olan şirketler şöyle: Som Petrol, Tay Çimento Sanayi ve Ticaret AŞ, Aktau Petrol Ticaret AŞ, Gent Elektrik Enerjisi Toptan Satış AŞ, Somas Enerji Sanayi ve Ticaret AŞ, SMS Gemi İnşa Sanayi AŞ, Turang Transit, Bylan Uluslararası Ticaret ve Gayrimenkul Sanayi AŞ, Emas Doğal Gaz Sanayi, Anatolian Uluslararası Enerji Yatırım, MS Uluslararası Enerji Yatırım, TRG Petrol Ticaret, CTAT Gıda ve Sağlık Ürünleri, Som Overseas Petroleum, ASB Grup Enerji, ASL Enerji, Perlite İnşaat, Aska Enerji.

Osman Ketenci: Burak Erdoğan’ın kayınpederi. Taksi durağı işletmecisi olduğu biliniyor.

Bahattin Ayan: ASB Grup ve Atagas’ta Yönetim Kurulu Üyesi. Uganda devletinin tahsis ettiği 47 bin dönüm araziye 300 milyon dolar yatırım yapmıştı.

Ziya İlgen: Enişte. Emekli öğretmen. Erdoğan 15 Temmuz gecesi darbeyi İlgen’den haber aldığını söylemişti.

Kasım Öztaş: Çalık’ın kurduğu ‘Atagas’ isimli doğalgaz şirketinde yönetim kurulu üyesi.

Mustafa Göndoğan: Erdoğan’ın eski özel kalem müdürü

Mustafa Erdoğan: Recep Tayyip Erdoğan’ın kardeşi.

Bellway ve karmaşık off-shore ağı

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ailesinin üyelerini Man Adası’nda kurulu Bellway Limited adlı şirkete milyonlarca dolar göndermekle suçladı.

Geçen mayıs ayında European Investigative Collaborations (EIC) adlı Avrupa gazetecilik konsorsiyumuna bağlı ‘The Black Sea’ adlı haber sitesinde yayımlanan Craig Shaw imzalı araştırmaya göre, aslında Bellway Limited, Erdoğan ailesinin sahip olduğu en az üç off-shore şirketten sadece birisi. Diğer şirketler ise Malta’da kurulu Pal Shipping Trader One Ltd. ve yine Man Adası’nda kurulu Bumerz Ltd. Bu şirketler 2007 - 2008 yıllarında kuruldular.

Bu üç şirket, bu karmaşık bir ağ üzerinden 25 milyon dolarlık Agdash adlı bir petrol tankerinin sahibi. Agdash adlı geminin varlığı ilk kez mayıs ayında ‘The Black Sea’ (theblacksea. eu) adlı haber sitesinin yayımladığı Malta Files (Malta Dosyaları) projesiyle ortaya çıkmıştı.

Bu üç şirketin ilişkisi ise şöyle: Agdash gemisinin sahibi Malta’daki Pal Shipping. Pal Shipping’in sahibi ise Man Adası’ndaki şirket Bumerz Limited. Bumerz Limited’in sahibi ise İstanbul’da kurulu Bumerz Denizcilik. İstanbul’daki bu şirketin sahibi ise Bellway Limited. Yani tüm şirketlerin sonu Bellway’e çıkıyor.

Kâğıt üzerinde Bellway Limited, Erdoğan’ın çocukluk arkadaşı ünlü işadamı Sıtkı Ayan’a ait.

EIC konsorsiyumu tarafından toplanan ve The Black Sea’nin yayımladığı belgeler, Agdash’ın Erdoğan ailesine iki işadamı tarafından bir bakıma hediye edildiğini yazmıştı. 25 milyon doları ise iki işadamı ödemiş: Mübariz Mansimov ve Sıtkı Ayan. Sıtkı Ayan, Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında bahsettiği isim. Mübariz Mansimov ise denizcilik şirketi Palmali Grup’un başındaki Azeri-Türk işadamı. Palmali, daha önce Erdoğan ailesine ait gemileri kiralamıştı. The Black Sea’nin aynı haberi bu gemilerin daha sonra Azeri devlet petrol şirketi SOCAR’a satıldığını da yazmıştı.

Araştırmaya göre, Sıtkı Ayan, Agdash için 2008 yılında 7 milyon dolar ödemiş. Geri kalan 18 milyon dolar ise Letonya bankasından Bumerz Limited tarafından alınan krediye ödenmiş. Kamuya açık ve internet üzerinden 2 pound’a alınarak erişilebilen belgeye göre 2009 tarihli banka kredisi belgesinin altında Erdoğan’ın eniştesi Ziya İlgen’in imzası bulunuyor. Ancak Erdoğan ailesi bu kredinin tek kuruşunu bile bankaya geri ödememiş; çünkü Mansimov, Erdoğan ailesinden gemiyi yedi yıllığına kiralayıp krediyi onlar adına geri ödüyor.

2011 yılında Bumerz’in hisseleri Man Adası’nda Sıtkı Ayan ve oğlu Bahaddin Ayan tarafından kurulan başka bir şirket olan ve Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında bahsettiği Bellway Limited’e devrediliyor. Böylece kâğıt üzerinde Erdoğan ailesinin off-shore ağının ve Agdash gemisinin sahibi Ayanlar olarak gözüküyor.

Kılıçdaroğlu’nun bahsettiği ve Bellway’a 2011 yılında transfer edilen milyonların ise Agdash’la doğrudan ilgisi olup olmadığı kesin olarak bilinmiyor. Kâğıt üzerinde şirketleri Ayanlar yönetiyor gibi görünse de 2014 yılında Ziya İlgen tarafından Malta şirket kayıtları için imzalanan belge Agdash’ın ve buna bağlı olarak sonu Bellway’e çıkan off-shore ağının asıl sahibinin hâlâ Erdoğan ailesi olduğunu gösteriyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler