Kendi küçük hasarı büyük

Prof. Dr. İhsan Bakır: Basit bir boğaz enfeksiyonu kalp yetmezliğine neden olabilir.

Kendi küçük hasarı büyük
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 13.12.2019 - 02:00

Kışın zirveye ulaşan viral ya da bakteriyel salgınlar yalnızca solunum yolu enfeksiyonları değil, kalp hastalıkları açısından da risk yaratıyor. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Robotik Kalp Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İhsan Bakır, hem viral hem de bakteriyel enfeksiyonların çocukların kalbini tehdit ettiğini belirterek “Basit bir grip dediğiniz şey miyokardit veya endokartid gibi tehlikeli kalp hastalıklarına neden olabilir” uyarısında bulundu.

Viral enfeksiyon hastalıklarının kalbi etkilediğinde, kalbin kasılmasını engelleyen, gerçekten ağır seyreden tablolara yol açtığına dikkat çeken Prof. Dr. Bakır, “Ejeksiyon fraksiyonu dediğimiz kalbin motor fonksiyonunu düşüren miyokardit (kalp kası iltihabı) adını verdiğimiz hastalıklara yol açabiliyor. Bakteriyel enfeksiyonlardan ise halk arasında Beta virüsü olarak bilinen ama aslında bir bakteri olan A Grubu Beta hemolitik streptokokların yol açtığı enfeksiyonlar, kalbin endokardit yüzünü, yani iç katmanını ve kalp kapaklarını etkileyebiliyor” diye konuştu.

ANTİBİYOTİK DİRENCİ 

Bu enfeksiyonların tedavisinde mutlaka boğaz veya idrar kültürü alınması ve mikroba spesifik antibiyotik kullanılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Bakır, şöyle devam etti:

“O mikroba etkili olan antibiyotik, yapılan kültür neticesinde anlaşılıyor. Bir de özellikle idrar yolu enfeksiyonlarında sıkça kullanılan florokinolon dediğimiz bir antibiyotik grubu var. Son çıkan yayınlardan sonra Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi FDA da bir uyarı yayımlayarak bu grup antibiyotiklerin tehlikelerine işaret etti. Florokinolon grubu antibiyotiklerin hızlı etkili olsa da hücrenin genetiğini bozduğu ve aort damarında genişleme, diseksiyona neden olarak aort yırtılması sonucu hastaların kaybedilmesine sebep olabileceği tespit edildi. Bakteriyel enfeksiyonlarda tedavide antibiyotik seçeneği halen var. Antibiyotik direnci dünyanın da ülkemizin de en büyük problemlerinden biri. Avrupa’da kesinlikle reçetesiz antibiyotik satılmaz, Türkiye’de son 2 yıldır bu uygulamaya geçildi. Bu nedenle de biz senelerce antibiyotiklere direnç geliştirdik. 

Çünkü bilinçsiz ilaç tüketimi çok oldu. OECD ülkeleri içinde en fazla direnç geliştiren ülkeyiz şu anda. Böyle giderse 10 yıl sonra bu antibiyotikler de işe yaramayacak. Boğaz enfeksiyonlarının kalp açısından risk yaratmaması için bir an önce tedavi edilmesi gerekiyor. Yani boğazda enfeksiyon var ama bu, kana da yayılmış mı? Şayet enfeksiyon kalp kasını veya kapakları tuttuysa mutlaka bir ekokardiyografide (EKO) ortaya çıkıyor. Çünkü oradaki mikrobik partiküller, zamanla büyüyerek EKO’da görünür hale geliyor. Bu tür mikrobik tümörler iki santimetrenin üzerindeyse ve hareketli kitlelerse mutlaka ameliyat gerekiyor. 

İKİ CM’NİN ÜSTÜNDEYSE

Eğer bu kitle yerinden kopup vücudun başka bir bölgesine atacak şekilde ise ve büyüklüğü de iki santimetrenin üzerindeyse ameliyat kaçınılmaz oluyor. İki santimetreden daha küçükse ilaç tedavisiyle biraz küçülmesini bekliyoruz ve kan sulandırıcı ilaçlar vererek hem oradaki mikrobik tümöral kitlenin küçülmesini, hem de kandaki mikrobun konsantrasyonunun azalmasını bekliyoruz. 6 hafta içinde bir küçülme olmazsa hastada cerrahi şansının mutlaka kullanması gerekiyor. Çünkü sonuçta bu mikrobik ajanlar oradaki dokuyu yiyor, yani kalp dokusuna zarar vermeye başlıyor ve o zaman kapakta yetersizlikler gelişiyor.” 

KAHVALTI ÇOK ÖNEMLİ

Alınabicek basit önlemlerle hastalıklardan korunmanın mümkün olabileceğini anlatan Prof. Dr. Bakır, “Bu enfeksiyonların hangi çocukta kalp hastalığına yol açabileceğini önceden tam olarak bilmemiz mümkün değil tabii ki. Ama en azından hastalık veya salgın durumunda çocuğu en az bir hafta okula göndermemek, evde hasta biri varsa kişisel eşyasını ayırarak hastalığın yayılmasını engellemek, çocuk tam olarak iyileşip bir doktordan okula gidebilir raporu almadan okula yollamamak, riski azaltmak açısından fayda sağlayacaktır. Ayrıca bakteriyel enfeksiyonlardan mutlaka korumamız gerekiyor. İlkokul, ortaokul çağındaki çocuklarda kahvaltı çok önemli. Sabah kahvaltısını çok güçlü yapmalılar. Bu yaş grubunda aşılama da önemli, özellikle yaşlı hasta grubunda ve çocuklarda herhangi bir salgın durumunda aşılama şart” dedi. 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon