Katliam aklanıyor
Devlet Denetleme Kurulu'nun Madımak raporu isyan ettirdi.
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nun, Sivas katliamıyla ilgili raporunda olayla ilgili Aziz Nesin’in konuşmaları ve Pir Sultan Abdal heykelinin dikilmesini sorumlu tutması ve otelin içinde kalan ve yakılan insanları “mevzi kaybetmemek için ısrarla otelde kaldıklarını” ifade etmesi, aileleri ve sivil toplum örgütlerini isyan ettirdi. Rapora yönelik ortak tepki, “Bu rapor; o günkü devletin kendi halkına reva gördüğü bu vahşi katliamın, bugünkü devlet eliyle aklanması girişiminden başka bir şey değildir” şeklinde oldu.
DDK’nin Madımak raporuna yönelik tepkiler şöyle:
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği: Aziz Nesin suçlu, ozanlar anıtı suçlu, Pir Sultan suçlu, derneğimiz suçlu, otopsi yapanlar suçlu vesaire. Suçlu olmayan kim? Şeriat sloganları atanlar, “Cumhuriyet burada kuruldu burada yıkılacak” diyenler, bildiri dağıtanlar, gazete manşetlerinde “Müslüman mahallesinde salyangoz sattırmayız” diyenler... ve elbette devletin kendisi suçsuz. Özünde sanıkların masum gösterilmesini amaçlayan bu raporun gerçeği ortaya çıkarmak gibi bir derdi yoktur. Tek amaç vardır, cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Sivas’taki Madımak katliamı üzerinden Türkiye’de kendi tabanına mesaj vermek, hatta bir yolunu bulup katliam sanıklarını cezaevinden çıkartmaktır. Nitekim Başbakan Erdoğan, katliam sanıklarının aileleriyle yaptığı bir görüşme sonrasında yaptığı açıklamada “çocukların babasız büyüdüklerini, ailelerin mağdur olduklarını” söylemişti. Ayrıca, Sivas davasının firari sanıklarıyla ilgili verilen zamanaşımı kararını değerlendirirken de “hayırlı uğurlu olsun” ifadelerini kullanmıştı. Dolayısıyla bizim nazarımızda bu raporun vicdanları tatmin eden bir tarafı yoktur. Bütün amaç, katliamın utancından kurtulmak isteyenlerin, Madımak’la yüzleşmekten korkanların bu katliama zemin hazırlayan siyasal islamın rolünü göz ardı edenlerin ustalıkla gerçekleştirdikleri manevrasıdır. Bu rapor; o günkü devletin kendi halkına reva gördüğü bu vahşi katliamın, bugünkü devlet eliyle aklanması girişiminden başka bir şey değildir.
Eren Aysan (Behçet Aysan’ın kızı): Zaten rapor birbiriyle çelişkili ifadeler içeriyor. “Devletin kusuru vardır” ifadesi geç de olsa iyi bir niteleme ama ayrıntılardaki ithamlar tatsız ve asap bozucu. Türkiye’de siyasi cinayetlerin genel bir kaderi vardır, her şey belirli bir hukuksuzluk temelinde işler. Sivas katliamı da böyle... Raporda bir takım insanlardan bahsediliyor ancak, bu insanlar netleştirilmiyor. Ayrıca, DDK’nin sadece varolan durumları değil de, uzun uzadıya dava sürecini de incelemesi gerekiyordu. Bu anlamda da ciddi bir açık olduğunu düşünüyorum. Otelin içerisinde kalan insanların mevzi kaybetmemeleri konusu çok komik... Otelin önündeki insanlar ne yapıyorlardı, dans mı ediyorlardı? Genel olarak raporun ne dediği anlaşılmıyor. Benim bu raporu anlayabilmem için hazırlayanların zihniyle düşünmem lazım. Çünkü o kadar çok çelişki var ki. DDK’nin raporunun hukuki olarak neye yaradığı, bundan sonra yeniden bir yargılama yapılıp yapılmayacağı önemli.
Zeynep Altıok Akatlı (Metin Altıok’un kızı): Bende bu raporun tamamen belli bir amaç çerçevesinde hazırlanmış olduğu algısı oluştu. Devlet çeşitli konularda daimi surette kendi işine yarayacak hukuki terimler servis ediyor. Burada da benim gördüğüm kadarıyla “kolektif hafıza” diye bir şey çıkarmışlar. Sünni kollektif hafıza, Alevi kollektif hafıza diyor... Israrla raporda katledilenlerin sayısı 37 diye bahsediliyor. Sadece bir iki yerde doğru rakam var. Bu da başka bir hedef oluşturma çabası. Kısacası bizim 21 yıldır söylediğimiz şeylerden farklı hiçbir şey söylemiyor. Ama satır aralarında endişe verici ifadelere yer veriliyor.
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- İlk kez tek bir fotonun nasıl göründüğü gösterildi
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- Yıkılması gerekiyor!