Katil televizyon!
Tiyatro in’in sahnelediği ‘Katil Joe’ sert ve ve kanlı bir kara komedi. Uyuşturucuya, paraya, ensest ilişkilere gönderme yapan oyun, popüler kültürün en önemli araçlarından televizyonun hayatımızda yıkıcı bir etkisi olduğunu da vurguluyor.
Popüler kültürün anayurdu ABD’de, derme çatma bir ev, derme çatma bir aile... Orada da “ahlak”ı sınayan bir katil var; Katil Joe...
Engin Hepileri’nin kurduğu “Tiyatro in” ilk olarak “Katil Joe”yu sahneledi. Pulitzer ödüllü Tracy Letts’in yazdığı oyunu Mehmet Birkiye yönetiyor. Televizyona, uyuşturucuya, paraya, ensest ilişkilere gönderme yapan oyunun en önemli elementi ise televizyon. “Kaybeden” ya da “Tutunamayan” aile bireyleri; dinlememek, düşünmemek için televizyona kitleniyorlar. Aklı uyuşturan yayınlar veren televizyonu birileri kapattığı zaman düşünmeye fırsat buluyorlar.
Popüler kültüre sert bir eleştiri yapan oyun, popüler kültürün en önemli araçlarından televizyonun hayatımızda yıkıcı bir etkisi olduğunu da vurguluyor. Oyunda, Engin Hepileri, Defne Halman, Öykü Karayel, Taner Ölmez ve Mehmet Birkiye gibi popüler oyuncuların rol alması oyunun bir ironisi belki de....
Kavramları yeniden sorgulamamızı isteyen oyun, aile kavramının da göründüğü gibi olmadığına işaret ediyor; aile, demokrasi, özgürlük gibi pek çok kavramın zamanla içinin boşaltılarak gerçekliğini yitirdiğine vurgu yapıyor.
Katil Joe sert ve ve kanlı bir kara komedi. Peki, ABD’de yaşayan, varolma çabası içindeki bir ailenin hikayesini neden bugün sahneye taşıyorlar? “Çünkü” diyor Hepileri, “Amerika’nın çok etkisindeyiz”. Hepileri, sözlerine şöyle devam ediyor: “Oyunun söylediği şey şu: Televizyonu kullan ama aracın olsun, amacın olmasın. Arada bir kapat. Kapat ki neyin senin istediğin, neyin onun istediği olduğunu ayırabilesin”
Oyunun yönetmeni Mehmet Birkiye, oyunun, yeni neoliberal toplumların ve onun uzantısı olan medyanın, bütün insanlığın oluşturduğu kavramların içini boşaltmasıyla ilgili bir oyun olduğunu belirtiyor. Birkiye, “Popüler kültür de sonuç olarak neolibarizmin uzantısı, onun ayakta durmasını sağlayan kültür türü. Yüzeysel, derinliği olmayan bir alan” diyor.
Üvey anne Sharla Smith’i canlandıran Defne Halman, oyunda büyük bir eleştiri olduğunu, sistemin insanı nasıl yuttuğunu, yok ettiğini, unuttuğunun altının çizildiğini söylüyor:
“Oyun, bazı çıkarlar için herkesin birbirini harcayabildiğini, aile kavramının da aslında göründüğü gibi olmadığını gösteriyor. O evde, kapılar ardında çaresizlikten başka yerlere sürüklenen insanlar var... Bir yandan da kendilerini kurtarmak için bir şeyler yapmaya çalışıyorlar... O evde, parası için birini öldürmenin bile çok büyük sorun olmadığını görüyorsunuz. Bu çok sert bir bakış.”
Defne Halman, oyunda, “sistemden faydalanamayan sistem köleleri” olduğunu vurguluyor:
“Televizyonun aile üzerindeki ağır tahribatını görüyoruz: Birbirleriyle konuşmuyorlar, uyuşmuş herkes... Herkes bira içiyor, eve gelen dolaptan bir bira kapıyor, ama uyuşukluk televizyondan kaynaklı bir uyuşukluk. Sistemin insanlar üzerindeki baskısı onları bu noktaya getirmiş. Onlar, sistemden faydalanamayan sistem köleleri. En naif karakterin bile bir zaman sonra içinden bir öfke canavarı çıkabiliyor.”
En Çok Okunan Haberler
- 'Ben o gün tecavüze uğramadım diye...'
- MSB'den açıklama geldi
- İki jandarmanın davası görüldü
- Teğmenleri değil yargıçları konuşalım
- İmamoğlu'ndan Bakan Tekin'e sert tepki
- Saat verildi, sayı istendi
- CHP'li isimden Cevizoğlu'nun sözlerine tepki
- TCMB ve TBB'den açıklama
- Sürecin şifreleri!
- İstanbul'da sahilde 2 ceset bulundu