Karantina Sohbetleri: Alican Yücesoy - “Örgütlü mücadele olmadan olmaz”
Karantina Sohbetleri’nin yeni konuğu oyuncu Alican Yücesoy. Bu yıl birçok festivalden ödüller alan Yücesoy hayatı sadeleştirmek gerektiğini söylüyor.
Oyunculuğunun yanına yönetmenliği de ekleyen Alican Yücesoy son günlerde sosyal medyada çok faal. Söyleşiler yapıyor, canlı yayınlarla insanlara ulaşıyor ve birbirinden farklı konularda ilginç pencereler açıyor. Hepsini de evinden yapıyor elbette. Biz de bu karantina günlerinde ona ulaşıp hayat nasıl geçiyor ve dahası bundan sonra nasıl geçecek, bir konuşalım istedik.
Merhabalar Alican, nasılsın, nasıl geçiyor karantinada günler?
Teşekkür ederim abi gayet iyi geçiyor.
Evdesin değil mi? Önlemlerini aldın…
Elbette. Evdeyim hiç çıkmıyorum evden, sadece günde iki defa köpeğimi çıkartıyorum onun dışında hep evdeyim. Önlem aldım mı bilmiyorum açıkçası :) Ev içinde alabileceğim önlemleri aldım tabii ki, temizlik işine daha fazla zaman ayırdım onu daha çok önemsiyorum, onun dışında çok bir şey yapmadım aslında.
Evde de olsan çok faal olduğunu görüyorum. Instagram üzerinden söyleşiler yapıyorsun. Buna çok yeni başladın aslında değil mi, yani karantina ile birlikte?
Aynen öyle ben normalde sosyal medya ile ilişkisi çok iyi biri değilimdim. Kendi OHAL’imin dördüncü beşinci günüydü sanıyorum başladığımda. :)
Tüm bunlar olmasaydı, yani karantina, OHAL vb, ne yapıyor olacaktın? Tiyatro, film, dizi... ne vardı gündemde?
Oyunlarım devam edecekti tabii, onun dışında planda olan festivaller vardı. “Küçük Şeyler”in ve benim çektiğim kısa film “Taş”ın kendi festival yolculuğu devam ediyordu ve onlarla ilgili aslında gideceğim yerler vardı belli olan.
ÖNEMLİ OLAN KENDİMİ İFADE ETME ŞEKLİ
"Taş" demişken.. Nasıl hissediyorsun yönetmenlikle ilgili? Devam edecek misin ve sadece kısa film olarak mı devam edeceksin, yoksa uzun metraj da olabilir mi?
Yönetmenlik güzel ama düzenli yapabilir miyim onu bilmiyorum :) Kısa film çekmek istiyorum aslında, ilgilendiğim o. Tabii beni yönetmeye iten şey daha çok kendimi ifade etme şekli hatta kendimi ifade ederken sıkışmakla ilgili diyebilirim. Tekrar böyle bir şey olduğunda ben de yeniden bir senaryo yazabilirim ve yönetebilirim elbette. Yazmaya başladığım bir şey vardı ama bu süreç tuhaf bir şekilde uzaklaştırdı beni ondan. Bilemiyorum.
Aslında bu karantina mevzusu da sanki senin için bu anlamda ilham verici olabilirmiş.. yaratıcılığını tetikleyen bir şeyler çıkar mı sence, ne dersin?
Mutlaka. Ben de öyle düşünüyorum aslında, herkes için de böyle olacağını düşünüyorum. Bir yandan da bir şey yapmaktan vazgeçiyor oluşumun, aslında süreçte yeni bir farkındalığa yarayacağını da düşünüyorum.
DAHA ÇOK KURBAĞA ÖPERLER
Bu arada sen de takip etmişsindir, bazı dizi setleri tüm uyarılara rağmen devam etti. Tüm ekibin sağlığı tehlikeye atıldı. Sektörde bu konularda daha etkin yaptırımlar olması gerekmiyor mu? Nedir burada aksayan şey?
Abi burada aksayan şey şu; işçi sendika ile olan ilişkisini bilmiyor, yani sendika ne işe yarar bilmiyor. O yüzden bugüne kadar belki de sendikaya gitmemiş bile, haliyle sendikalı olmayan işçi ne kadar çok olursa sendika o kadar zayıf olur, sendikanın güçlü olabilmesi için olabildiğince fazla insanın sendika üyesi olması lazım bir kere bu bir. O zaman ciddiye alınır çünkü sendikalar. İkincisi yapım şirketlerinin -bunu devlet eliyle olmasını beklemeden- sendikasız işçi çalıştırmıyor olması lazım. Bu da sendikaları güçlü yapar. O zaman sendikalar üyeleri adına toplu karar alabilirler. Biliyorsun örgütlü mücadele hiçbir zaman tepeden organize edilemez. Tepeden organize edilmiş başarıya ulaşan sendikal mücadele şekli yok bugüne kadar. İşçi örgütlü mücadeleyi öğrenecek bunun tek yolu bu. Yoksa önceden de verilen örneği vereyim. Daha çok kurbağa öperler prense dönüşsün diye.
Bu salgının ardından birçok şeyin eskisi gibi olmayacağı da bir gerçek. Başka bir dünyada yaşayacağız muhtemelen ama bu başkalığın ne olacağı, buradan ne gibi dersler çıkaracağımız da biraz belirsiz. Sen kendi adına hayatında neleri değiştireceksin, neler olacak önceliğin?
Buna şöyle cevap verebilirim abi, benim yakın zamanda -salgından önce- aldığım bir kararım vardı zaten sadeleşmekle, yalınlaşmakla ve azalmakla ilgili… Bu süreçte bu kararımın ne kadar doğru olduğunu bir kez daha görmüş oldum, henüz tam anlamıyla uygulamaya geçmemiştim ama hızla onu uygulamaya geçeceğimi biliyorum; bunu değiştireceğim. Önceliğim bu olacak yani.
Peki son soru: bu günler ne zaman geçer bilmiyorum ama her şey bitip de rahatladığında ilk ne yapacaksın, en çok neleri özledin?
Ben İstanbul’da yalnız başımayım ve ilk defa sanıyorum bu kadar çok ailemi özledim. Uzun yıllardır ailemi özlemediğimi düşünüyordum. Aslında en çok kardeşimi özledim -başka bir ülkede yaşıyor- bu bittiği gibi ilk işim kardeşimi görmek olacak ona sarılacağım, onu çok çok özledim.
Çok teşekkürler Alican, sana sağlıklı günler dilerim.
Ben de… Görüşmek umuduyla.
En Çok Okunan Haberler
- Bahçeli ile görüşmesini anlattı
- Soylu'dan 'Özür dileriz' çıkışı
- AKP'li başkandan 'torpil' savunması
- İşte Enes Güran'ın kolundaki ısırık izinin fotoğrafı
- 'Bundan 25 gün önce de...'
- 2 çocuk vurulmuş halde ölü bulundu!
- İşte AKP'li belediyelerin 'etkinlik' harcamaları!
- 'Erdoğan' zirvesi sonrası MHP'den bir paylaşım daha!
- Biberonla tiner içirilen bebek öldü
- MEB’ten skandal karar: Müdüre üstün başarı ödülü!