Karamollaoğlu: Milletin tercihi neyse ona saygı duyulur

Saadet Partisi Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu, "Bugün gördüğümüz neticeden çok daha iyisini beklerdik. Ama demokrasilerde milletin tercihi neyse ona saygı duyulur." dedi.

Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri'nde oy verme işleminin sona ermesi ve sonuçların açıklanmasının ardından parti genel merkezine gelişinde partililerce karşılandı.

Burada konuşan Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ve AK Parti'yi tebrik ederek, demokraside tercihi milletin yaptığını, bu tercihe de saygı duyduklarını belirtti.

Konuşmasının ardından partisinin genel merkezindeki makamına çıkan Karamollaoğlu, bir süre sonra genel merkezin önünde bekleyen partililere hitap etti.

Karamollaoğlu, parti teşkilatlarının seçim çalışmaları kapsamında olağanüstü çaba sarf ettiğini dile getirerek, "Hakikaten bugün gördüğümüz neticeden çok daha iyisini beklerdik. Ama demokrasilerde milletin tercihi neyse ona saygı duyulur. Millet böyle bir tercihte bulundu. Biz de bu tercihe saygı göstermek durumundayız." diye konuştu.

"İşimizi bırakıyor değiliz"

Seçim sürecinde ülkenin sıkıntılarının nereden kaynaklandığını ve nasıl çözülebileceğini anlattıklarını ifade eden Karamollaoğlu, şunları kaydetti:

"Bu ifadelerimiz bugün de geçerli. İktidarda bulunan arkadaşlar eğer bu ifadelere biraz bundan sonra kulak kabartırlar, bunları dikkate alırlarsa hem kendilerinin hem de memleketin faydasına olur diye düşünüyoruz. Burada işimizi bırakıyor değiliz. Bundan sonra çalışmalarımıza inşallah daha büyük gayretle devam edeceğiz. Elbette bugün içinde bulunduğumuz şartlar bu milleti nasıl etkiliyor, neden böyle etkiliyor? Onu da dikkate alarak yeni metotlar geliştirmeye, millete ulaşmaya gayret edeceğiz."

"Yanlışlıklarını söyleriz, düşman olarak görmeyiz"

Karamollaoğlu, AKP kadrolarıyla geçmişte birlikte çalıştıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Onların yanlışlarını söyleriz ama onları asla düşman olarak görmeyiz. Bütün yanlışlarına rağmen biz hala onları 'kardeş' diye görürüz. Kardeşliğin, dostluğun bir durumu var. Dost, acı söyler. Sevdiğimizi tenkit ederiz. Sevdiklerimizin yanlışlarını ortaya koyarız. Onlardan da tenkit bekleriz. Siyaseti başkalarını tenkit etmek, toplum nezdinde itibarsız etmek için yapmıyoruz. Şahsi meselelerle ilgilenmeyiz. İş, ülke menfaatine geldiğinde sözümüzü söyleriz. Çünkü biz, Milli Görüşçüyüz. Milli Görüş olarak yola hocamızla birlikte çıktık. Erbakan hocamız bize hedefler koydu. Birincisi ahlak ve maneviyattı. Biz bütün ülkemizi düşünürüz. Bizim gibi düşünenleri de bize karşı çıkanları da hizmete layık görürüz. Hak ve ahlak duygusu olmadan ahlaki değerler tesis edilemez. Onun için biz farklıyız. Biz sadece ülkemizde değil. Bütün İslam ülkelerinde hatta bütün dünyada barışın adaletin hakim olması için çaba gösteririz."