Karakışın vurdukları... Minik ayaklar üşüyor

Erkekler, geçici olarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce (İBB), Zeytinburnu Kapalı Spor Salonu’na toplandı. Kadınlar ise Kayışdağı’nda bir evde barınıyor. Belediyenin, bu hizmeti, kasım ayı sonundan, mart ayının sonuna kadar sürüyor. Sonra, hepsi sokaklara geri dönecek. Zeytinburnu’ndaki merkezde, gündüz ortalama 800 evsiz oluyor. Gece ise sayı iyice artıyor. Karın en yoğun olduğu dönemde, burada 3 bine yakın kişi kalmış. Sabah, öğlen ve akşam yemeği verilen merkezin koşulları, kalabalık nedeniyle oldukça kötü. İçerde, ‘insan yığınını’ andıran bir görüntü var. Kapıdan girince, rahatsız edici ağır bir koku ile karşılaşıyorsunuz. Görevliler maskeyle dolaşıyor. İki küçük televizyon sürekli açık. İçerde uyuşturucu bağımlılarının ve ruhsal bozukluk yaşayanların da olması, tedirginliğe neden oluyor. Evsizlerin tek isteği ise daha az kişinin olduğu, kalıcı bir barınak.

KIZINI YILDA BİR GÖRÜYOR

Bilal Kurt (45), üç yıldır eşiyle sokaklarda yaşıyor. Eşi şu an Kayışdağı’nda. 11 yaşındaki kızı ise Tekirdağ’da bir yuvada. Kirayı ödeyemedikleri için evsiz kaldıklarını belirten Kurt, “Hastane acillerinde veya parklarda kalıyoruz. Kızımıza bakamadığımız için devlet elimizden aldı. Senede bir onu görmeye gidiyoruz” diyor.

LÜKS HAYATTAN SOKAĞA

1990’lı yılların meşhur dolandırıcısı Selçuk Parsadan’ın oğlu Hakan Parsadan (38) da merkezde. Babası öldükten 5 yıl sonra sokaklarda yaşamaya başlamış. Annesinin küçükken trafik kazasında kaybeden Parsadan’a, üvey annesi ve kardeşleri sahip çıkmamış. Parsadan, hizmetten memnun ama eksiklerin olduğunu söylüyor: “Çok paralı bir hayattan buralara düştüm. Buradaki yaşlılar tedavi altına alınmalı. Uyuşturucu bağımlıları var. Onların acilen rehabilite edilmesi gerekiyor.”

TEDAVİ İÇİN GELDİM

Akciğerlerindeki rahatsızlık nedeniyle Elazığ’tan İstanbul’a tedavi olmaya gelen Mustafa Erkuş (47) da, yol masrafını karşılayamadığı için çareyi buraya gelmekte bulmuş. Memleketinde anne ve babasıyla yaşayan Erkuş, “Sürekli kontrollere geliyorum. Yaz aylarında geldiğimde sokakta kalıyorum, tedavim bitene kadar memlekete gidemiyorum” diyor.

ORTAM TEHLİKELİ

Ayhan U.’nun (73) üç çocuğu Almanya’da yaşıyor. Eşinden boşandıktan sonra Türkiye’ye döndüğünü söyleyen U. Türkiye’de siyasi nedenlerle 7 yıl hapis yatmış. U., şunları söylüyor: “Bu yıl kızım beni görmeye gelmiş. Görünce tanıyamadım. Gördü ve gitti... Havalar ısınınca sokağa döneceğim. Burada ortam tehlikeli. Eceliyle de uyuşturucu nedeniyle de ölen var. Allah kimseyi sokağa düşürmesin, anadan, babadan başka hepsi yalan.”

15 YILDIR SOKAKTAYIM

Sedat Eker (46) 15 yıldır sokakta. 23 yaşındaki oğlunun yanına, rahatsız etmemek için gitmiyor. Eker, “Eşimle boşandım, sonra dikiş tutturamadım. Hastane acillerine ve havaalanına gidiyorum. Güvenlikler bizden bıktı” diyor.

ROMAN OLDUĞUM İÇİN

Güven Özbaskıcı, (35) anne ve babası boşandıktan sonra sokakları mesken tutmuş. 13 yıldır evsiz. Özbaskıcı, yetkililere şöyle sesleniyor: “Biz kalıcı bir çözüm istiyoruz. Sırf Roman olduğum için bu haldeyim. İş bulamıyorum.”