'Kapanacağı baştan belliydi'

Deniz Feneri yolsuzluğu soruşturmasını yürütürken, görevden el çektirilen Ankara Cumhuriyet Savcısı Nadi Türkaslan, İstanbul’da süren Deniz Feneri davasında Zahid Akman ve Zekeriya Karaman’ın arasında bulunduğu 17 sanık hakkında savcının beraat talebini değerlendirdi. Savcı Türkaslan, “Aslında soruşturmanın böyle sonlanacağı, benim soruşturmadan alındığım gün belli oldu. Ben o zaman da soruşturmada alınma sebebini, soruşturmayı kapatmak olarak söylemiştim” dedi. “Halen aynı görüşte misiniz” sorusuna yanıt veren Türkaslan, “Evet, halen aynı görüşteyim” dedi.

Ankara Adliyesi’nde şuan Fikri ve Sınai Haklar Soruşturma Bürosu’nda görev yapan savcı Nadi Türkaslan, Cumhuriyet’in sorularına şu yanıtları verdi:

- İstanbul’da süren Deniz Feneri davasında mütaala veren savcı, 17 sanığın beraatini istedi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Neyseki daha mütaala. Mahkeme kararı değil. Belki mahkeme kararı gerçeğe uygun olur. Ama şu: Yani Deniz Feneri yolsuzluğu davasının, böyle sonuçlanacağını tahmin etmek çok zor değil. Aslında soruşturmanın böyle sonlanacağı, benim soruşturmadan alındığım gün belli oldu. Ben o zaman da soruşturmada alınma sebebini, soruşturmayı kapatmak olarak söylemiştim.”

- Halen aynı görüşte misiniz, dosya kapatılacak mı?

- Halen aynı görüşteyim. Zaten süreç beni haklı çıkardı. Hem adli hem de idari davalar sonucunda beraat etmem, beni haklı çıkardı.

- Size göre Deniz Feneri yolsuzluğu nedir?

- Çok açık bir şekilde yardım paralarını başka amaçlar için kullanmak için apaçık örgüt ortadaydı. Örgütün hiyerarşisi vardı. Dolandırıcılık, sahte belgelerle tam hukuki olarak evrak içindeydi.

- Ne kadarlık bir para?

- 40 milyon Euro civarında. Ama görünen kısmı bu. Bir de buzdağının görünmeyen var. Soruşturmaya devam etseydik daha büyük rakam çıkartabilirdik.

- Peki bu paralar nereye gitti, hangi amaçlar için kullanıldı?

- Deniz Feneri yolsuzluğunu, boyutunu, uzantısını tam olarak ortaya koymak için soruşturmaya devam etmek gerekirdi. Deniz Feneri sanıklarının kimler tarafından niye himaye edildiği de kimlerin soruşturmaya müdahale ettiği ortaya çıkacaktı. Paralar, kişisel olarak kullanılmış, şirketlerinde kullanılmış.

- Deniz Feneri davası sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Tüm bunlar, bu süreç, yargıya güvenin, niye kaybolduğunun özetidir. Deniz Feneri soruşturmasına müdahil olunmasa sonraki aşamalarda başka soruşturmalara da müdahale edilemezdi. Bu nedenle Deniz Feneri soruşturması yargının her yönüyle kırılma noktasıdır.. Beraat talebi ise beklenen sondur.

- Sizden sonra bu dosyada görev alan savcılar, daha önemli görevlere getirildi?

- Sadece şunu söyleyebilirim bu ödül sistemi de hakim ve savcıları cezbediyor!