'Kamu vicdanıyla olayı kapatacaklar'
Uğur Kurt’un ailesi ve avukatları "Savcılık iddianamede ‘taksirle adam öldürme’ diyerek bir kamu vicdanı yaratmaya çalışıyor. İnsan vicdanının kabul edebileceği bir şey değil. Olayın üstünü kapatmak istiyorlar" diyerek iddianameye tepki gösterdi.
Okmeydanı Cemevi’nde cenaze beklerken polis kurşunuyla başından vurulan Uğur Kurt’un ölümüne neden olan polis memuru hakkında “Taksirle adam öldürme” suçlamasıyla hazırlanan iddianameye avukatlar ve ailesi tepki gösterdi. Okmeydanı Cemevi’nde Uğur Kurt’un vurulmasına ilişkin polis memuru Sezgin Korkmaz hakkında 6 yıl hapis istemiyle hazırlanan iddanameye karşı dün Beyoğlu’ndaki İstanbul Barosu Kültür Merkezi’nde basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya ailenin avukatları Turgut Kazan, Aslı Kazan, Serdar Laçin ile öldürülen Uğur Kurt’un eşi Narin Kurt, 2 yaşındaki oğlu Kemal, annesi, babası ve amcaları katıldı. Olay gününe ait polis ve haber ajanslarının görüntülerinin izletilmesinin ardından konuşan Kazan, “İddianame yazılıp mahkemenin onayına sunulmuş, bizim haberimiz yok. Ancak savcılık iddianameyi basına servis ediyor. Savcılık iddianamede ‘taksirle adam öldürme’ diyerek bir kamu vicdanı yaratmaya çalışıyor. İnsan vicdanının kabul edebileceği bir şey değil. Olayın üstünü kapatmak istiyorlar” dedi.
Olayın bitmesine karşın silah sıkıyorlar
Görüntülere ilişkin detay veren Kazan, polis memuru Sezgin Korkmaz’ın amirlerinin uyarısına karşı silah sıkmaya devam ettiğini belirterek “Saat 11.37.59’da başlayan molotof atma olayında, son molotof 11.38.07’de atılıyor, molotof atanlar yan sokağa kaçıyor. Aynı saatte yani 11.38.07’de şüpheli polis memuru, şortlandın (akrep diye bilinen polis aracı) içine girip kendini koruyabilecekken, şortlanddan silahını alıp dönüyor, silahına mermi sürüyor. 11.38.09’da, polis amirlerinin tam 5 kez ‘Sıkma’ diye bağırdığı duyuluyor. Saat 11.38.10’da üçüncü bir kişi molotof fırlatıp hemen dönüp yan sokağa kaçmaya çalışıyor. Görüntüler açık. Molotofu atan kaçıyor ama şüpheli polis saat 11.38.12’de ateşe başlıyor. Bu sırada üçüncü kişi kaçmış ve görüntüden çıkmıştır. Ama Uğur Kurt vurulmuş ve yaşamını yitirmiştir” diye konuştu.
Kazan, hazırlanan iddianameyle ilgili olarak da “Asıl önemlisi kendi beyanına göre şüpheli polisin elinde bir FN silahı var ve şortlandda 4 adet gaz bombası bulunduğu anlaşılıyor. Yani ölüme yol açmayacak silahları kullanma imkânı varken arabadan tabancayı alıp ateş etmesi,‘meşru müdafaa’ ve ‘orantılı saldırı’ sayılamayacağı gibi ‘taksirle ölüme sebebiyet’ de sayılamaz” dedi.
Kazan, olay medyaya yansımasaydı “meşru müdafaa” ve “orantılı saldırı” sayılarak kapatılacağını kaydetti.
‘Adalet bana el uzatsın’
Uğur Kurt’un eşi Narin Kurt da eşinin katilinin cezalandırılmasını isteyerek “Katilinin hak ettiği cezayı almasını istiyorum. Adaletin bunu yerine getireceğine inanıyorum” dedi. Küçük oğlunun babasız kaldığını ve bir daha ona babasının nerde olduğunu anlatamayacağını belirten Kurt, “Savcı ve yargıdan istediğim tek şey adaletin yerini bulması. Adaletin bana el uzatmasını istiyorum” dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Kendisini canlı canlı dev yılana yutturdu!
- Cumhuriyet Savcısı açığa alındı!
- Erdoğan'dan RTÜK'e 'hızla tedbir' talimatı
- ORC'den çarpıcı 'Karadeniz' anketi
- Real Madrid Arda Güler için son noktayı koydu!
- 'LBGT faaliyeti içinde olan bir derneğin...'
- Milli Savunma Bakanı'ndan 'teğmenler' açıklaması!
- Bahçeli'nin çağrısıyla ilk adım
- Narin'in cesedini böyle saklamış!
- En sağlıklı sebze seçildi: Türkiye'de yetişiyor