"Kamu harcamalarını artırmak büyüme artışı sağlamaz"

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ekonomideki istikrarın, piyasadaki güveni, piyasadaki güvenin ise üretim ve tüketim davranışlarını belirlediğine dikkat çekerek, "Bunların olmadığı bir ortamda kamu harcamalarını artırmak büyüme ve istihdam artışı sağlamaz" dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 13.08.2009 - 12:02

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Devlet Bakanı Ali Babacan'ın başkanlığında bugün Konya'da düzenlenen Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda (EKK) yaptığı konuşmada kamu maliyesinin, özellikle da kamu bütçe açığının, ekonomide istikrarı belirleyeceğini vurguladı.

Hisarcıklıoğlu, ekonomideki istikrarın, piyasadaki güveni belirleyeceğini, piyasadaki güvenin ise, üretim ve tüketim davranışlarını belirlediğine dikkat çekti. Bunların olmadığı bir ortamdaysa, sadece kamu harcamalarını artırarak, ne büyüme, ne istihdam sağlanacağını ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Türkiye ekonomisinin 2002'den sonra ekonomik istikrara ve hızlı büyüme temposunu yakalamasında, bütçe disiplini ile bütçe açığının azaltılması büyük rol oynamıştı. Bugün Küresel kriz, kaçınılmaz olarak tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bütçe açıklarını artırmaktadır. Ancak bundan sonra hızla büyümüş olan kamu bütçe açığının ekonomik istikrarı tehdit etmemesi ve mali sistemdeki kaynakları tüketip şirketlerimizi kaynaksız bırakmaması için, yeniden mali disiplini tesis edecek adımlara ihtiyaç vardır. Hükümetimizin Orta Vadeli Ekonomi Programı üzerinde çalıştığını biliyoruz. Bu programın tamamlanarak, bu konudaki belirsizliklerin azaltılmasını bekliyoruz" diye konuştu.


"Şirketlerin taahhutlerini zamana yayacak tedbirlere ihtiyaç var"

Geleceğe yönelik planlar yapmadan önce, bugünkü sorunlara da cevap bulmak, çözüm üretmek durumunda olunduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, bugünü kurtarmadan yarına ulaşmanın mümkün olmadığını belirtti. O halde mutlaka, üretimin teşviki yoluyla, mevcut kapasitesinin işler hale getirilmesine öncelik verilmesini isteyen Hisarcıklıoğlu, "Ekonomide yaşanan diğer önemli sorun, şirketlerimizin fon akışlarında ortaya çıkan dengesizliktir. Şirketlerimizin gelir-gider tahminleri, kriz öncesi ortama göre ve hükümetin de özellikle vurguladığı şekilde krizden fazla etkilenilmeyeceği varsayımıyla hazırlanmıştı. Oysa bugün belli olmuştur ki, giderler aynı kalırken, gelirler beklenenin çok altındadır. O halde bu uyumsuzluğu giderecek ve şirketlerin taahhütlerini de zamana yayacak düzenlemelere acilen ihtiyaç duyulmaktadır. Bu noktada hükümetin istihdam yüklerini azaltan adımlarını takdir ettiğimizi de vurgulamamız gerekiyor. Ayrıca tüketim malları üzerinden alınan vergilerin, kısa bir süreliğine de olsa, cesur bir şekilde azaltılmasının, piyasayı hareketlendirdiği unutulmamalıdır" dedi.
 

"Bugün yeni bir dünya ile karşı karşıyayız"

Hisarcıklıoğlu, "Eskiden bildiğimiz bir dünya vardı. Enflasyon aşağı düşünce anlamı belliydi. Faiz inerse ne olduğunu anlayıverirdik. Kurdaki değerlenmenin bile, makro ekonomideki istikrara yönelik belli bir manası olurdu. Şimdi, bunların hepsi dünde kaldı. Bugün yeni bir dünya ile karşı karşıyayız. Böylesi bir dönemde eskiden kalan alışkanlıklarımız ve yöntemlerimizle, şirketlerimizi ayakta tutmamız, küresek rekabete devam etmemiz mümkün görünmüyor" diye konuştu.

"Krizden en çok etkilenen bölge İç Anadolu oldu"

Hükümetin açıkladığı yatırım teşvik sisteminin uzun vadede Türkiye sanayisine rekabet gücü kazandıracak önemli bir başlangıç oluşturacağını belirten Hisarcıklıoğlu, bu yeni teşvik anlayışının Orta Anadolu için yeni bir fırsat penceresi açmasını umduğunu söyledi. EKK'ye gelirken rakamları incelediğini belirten Hisarcıklıoğlu, ilk altı ayda protestolu senetler tutarında, Türkiye'de yüzde 29 artış varken, Orta Anadolu bölgesinde bu artışın yüzde 31 olduğunu ifade etti. Bugün Orta Anadolu'ya bakıldığında temel sorunlardan birinin yerel ekonomilerdeki ürün deseninin yeterince çeşitlenmemiş olması olduğuna değinen Hisarcıklıoğlu, "Diğer bir ifadeyle, bölge ekonomisinin az sayıdaki sektördeki gidişatlara bağlı olmasıdır. Örneğin, Aksaray'daki bir fabrika kepenk kapattığı zaman bütün şehir ekonomisi çökme noktasına gelebiliyor. Öncelikle bölgedeki yerel ekonomilerin üretim desenlerini arttırmalıyız" şeklinde konuştu.


"Kredi Garanti Fonu'nun güçlendirilmesi çalışmaları sonuçlandırılmalı"

Reel sektörde yaşanan finansman sorunu çözmeye yardımcı olacak ve 2008 Ekim ayında TOBB'un gündeme getirdiği Kredi Garanti Fonu'nun güçlendirilmesi konusunun da sonuçlandırılmasını beklediklerini söyleyen Hisarcıklıoğlu konuşmasına şöyle devam etti:
"Sonuç olarak, bugün üretimi destek günüdür. Düşen kapasiteleri artırma, azalan istihdamı yerine koyma günüdür. Mevcut üretime ve işletmelere destek olma günüdür. Bunu başarmak içinse, yeni bir yaklaşıma ihtiyacımız var. Bu da üretimi teşviktir. EKK'nın başlattığı bu yeni girişimini bölgesel kalkınma çabalarına yeni bir ivme katacağına inanıyorum."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler