Kâğıt toplayıcılarını fakirlikten sonra bir de koronavirüsün ağırlaştırdığı şartlar vurdu

Her yıl olduğu gibi bu yılda havaların soğumasıyla özellikle “ekmeğini sokaklardan kazananların” çalışma koşulları ağırlaştı. Bu insanlardan bir kısmı da çoğunluğunu mültecilerin oluşturduğu kâğıt toplayıcıları.

Kâğıt toplayıcılarını fakirlikten sonra bir de koronavirüsün ağırlaştırdığı şartlar vurdu
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 09.12.2020 - 06:00

Gece gündüz, yaz kış demeden sokakta çalışan kâğıt toplayıcıları, bu yıl koronavirüsten dolayı daha da zorlanıyor. Kâğıt toplayıcısı Kamer Gülmez ve ailesinin (45) evine misafir olduk. Kaldıkları evin tavanından beton parçaları dökülüyor. Ayrıca evin bazı pencereleri naylonla kapatılmış durumda. 

Kamer Gülmez, 2’si engelli 3 çocuğuyla yaşıyor. Gülmez, evdeki tüm eşyaları çöpten topladığını söylüyor. Kronik hastalıkları olduğu için çoğu zaman 19 yaşındaki kızının kâğıt toplamaya gittiğini söyleyen Gülmez, “Sosyal Hizmetler Müdürlüğü her ay biraz para yardımında bulunuyor. Onu da borçlara veriyoruz ama yine de her aya borçlu giriyoruz. Odun sobasında ısınıp yemek yapıyoruz. Sabahları çıkıyoruz, akşama kadar dışardayız. Haftada 4-5 sefer kâğıt topluyoruz. Günde 50 TL kazanıyoruz. Koronaya yakalananlar da karıştırdığımız konteynırlara çöpünü atıyor. O tehlikeye rağmen o çöpü karıştırmamız gerekiyor. İnsanlar, çöpe bakmayın diyor. Tamam da ekmeğimizi nereden çıkaracağız?” diye soruyor. 

Korona sürecinde verilen bin TL dışında hiçbir destek almadıklarını belirten Gülmez, şunları söylüyor: “Bir makarna dahi getiren olmadı. 8 aydır kira veremiyoruz. Faturalar birikti. Sadece suyun binlerce TL borcu var. Suyumuz, elektriğimiz kesik. Elektriği komşudan seyyar çektik. İhtiyaç için suyu camiden getiriyoruz. İçmek için de su deposu olan karşı komşumuz destek veriyor. Özellikle koronada çocuklarımın aç yattığı çok gün oldu. Bazen marketlerin attığı ürünleri getirip yiyoruz. Ekmek almak için mutfağın kapısını dahi sattım. Hayat nasıl eve sığsın? Parası olana hayat eve sığar ama bizim gibi fakirler ve kâğıt toplayanlar için hayat eve sığmıyor. Bizim için hayat koronadan önce zaten durmuştu ama korona ile birlikte tamamen durdu. Bizi hem korona vurdu hem açlık. Bazen insan intiharı bile düşünüyor.”

KÂĞIT AZALDI

Mehmet Ali de (32) 17 yıldır kâğıt topluyor. 5 çocuk babası olan Ali, her gün sokağa çıkmak zorunda olduğunu belirtiyor. Korana öncesinde günlük 200 kg kâğıt topladığını şu an ise 80 kg toplayabildiğini söyleyen Ali, “Bez maskeyi yıkayıp kullanıyoruz. Bize herhangi bir yerden maske, dezenfektan veya ekonomik destek gelmedi” açıklamasında bulunuyor.

BÖYLE HAYAT EVE SIĞAR MI?

65 yaşındaki Abdullah Demir, 19 yıldır kâğıt topluyor. 11 ay çalışıp 1 ay memlekete eşinin yanına gidiyor. Gün ağarmadan sokaklara çıkan Demir de akşam 10’a kadar kâğıt topluyor. Günlük ortalama 50 TL civarında para kazanan Demir, aracındaki az miktardaki kâğıdı göstererek, “İşte saatlerdir topladığım budur. Böyle hayat eve sığar mı? Çalışmasam aç kalırım” diyor.

NE OKUL NE DE HAYALLERİ VAR

Çoğu Afgan olan mülteci kâğıt toplayıcıları, yeni bir yaşam umuduyla bin bir zorluğu aşarak Türkiye’ye kaçak yollarla geliyor. Tıpkı 12 yaşındaki Gulağa gibi. Hayat onu hiç okul yolu ile kesiştirmemiş. 2 yıldır İstanbul’da olan Gulağa, geldiği ilk günden beri kâğıt topluyor. Bir ağabeyi kendisiyle birlikte kağıt toplarken 2 ağabeyi de Afganistan’da iş bulamadıkları için çalışmıyor. Gün ağarmadan Maltepe sokaklarına çıkan Gulağa akşam 10’a kadar kâğıt topluyor. 

Günlük ortalama 60 TL para kazanan Gulağa, sokağa çıkma yasağı dönemi dışında korona sürecinde hep çalışmış. Kâğıt toplama deposunda kalan Gulağa, yetkililerin “Evden kal” çağrılarına ilişkin, “Ben de depodan çıkmak istemem ama aileme para göndermem için para verecekler mi? Ekmek verecekler mi” diye soruyor. Bismillah Eyyubi ise henüz 14 yaşında. Eyyubi, “Ne kadar sokakta kalırsam o kadar daha fazla para aileme gönderebiliyorum” diyor. 27 yaşındaki Abdulhy Wafa ise 2.5 yıldır İstanbul’da. Savaştan dolayı bırakmak zorunda kaldığı okula 5 yıl gidebilmiş. Daha önce Bakırköy’de restorantta bulaşıkçı olarak çalışan Wafa, koronadan dolayı işten çıkarılmış. İşsiz kalmasıyla o da sokakta kâğıt toplamaya başlamış. Afganistan’daki ailesine aylık en az 1000 TL para göndermeye çalıştığını söyleyen Wafa da kâğıt toplama deposunda yaşıyor. Israrla sormamıza karşın bir hayalinin olmadığını söylüyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler