Kafalarını ezeceğiz

Çözüm sürecinin buzdolabına alınıp, 1 Kasım seçimlerine de operasyonel ve güvenlikçi politikalarla gidilmesi AKP içindeki “Müzakereci-Mücadeleci” ayrışmasını günyüzüne çıkardı. AKP içinde yeniden çözüm sürecine dönümesini isteyenler yaşananları, “Müzakereciler direksiyondan indi, mücadeleciler bindi” diye tanımlıyor. AKP içinde ipleri ele alan mücadeleci isimler arasında Yalçın Akdoğan, Afkan Ala, Süleyman Soylu başı çeken isimler. Numan Kurtulmuş, Beşir Atalay, Hüseyin Çelik ve Mehmet Ali Şahin müzakere konusunda ısrarlı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın PKK ile en sert yöntemlerle mücadele edileceğine ilişkin açıklamasından bu yana AKP’de çözüme dönülmesi yolunda ses çıkmaz oldu. Güvenlikçi politikalara karşı oldukları bilinen AKP’lilerin parti içinde de etkinlikleri sınırlandı.

AKP’deki bu yeni politika tarzı, parti içindeki güvenlik politikalarına karşı isimlerin dikkatini de çekti. Bu gidişten kaygı duyan AKP’deki çözüm yanlılarınca, partinin girdiği yeni stratejiyi tanımlanırken, “Şu anda mücadelecilerin borusu ötüyor. Çözüm sürecinde biz müzakerecilerin etkinliği vardı. Artık direksiyonda müzakereciler değil mücadeleciler var” deniyor. Parti yönetiminde de ağız birliği edilmişçesine, “PKK, silahları bırakıp Türkiye’yi terk etme noktasına geri dönmedikçe teröre karşı verilen topyekün mücadele bitmeyecek. Mücadenin bitmesi için öncelikle PKK’nın silahlarını bırakması zorunlu” değerlendirmeleri yapılıyor.

AKP’de PKK’ya yönelik hava operasyonlarının yanısıra içeride de KCK yapılanmasını hedefleyen iç operasyonların sertleşerek süreceği belirtiliyor. Bu çerçevede “özyönetim” isteyen HDP belediye eşbaşkanlarına yönelik tutuklamaların, HDP örgüt yöneticilerini de kapsayacak şekilde genişletileceği seslendiriliyor. AKP kulisleri, HDP’yi de kapsayan PKK ve KCK’ye yönelik güvenlikçi politikaların seçime kadar durdurulabileceğine ilişkin bir gelişme işareti olmadığı bilgisini veriyor. PKK liderlerinin yakalanıp seçim öncesi Türkiye’ye getirileceğine ilişkin beklenti ve iddialar da bu çerçevede dile getiriliyor.

1 Eylül'de olmadı bayramda belki

AKP içindeki bazı kaynaklar, alttan alta konuşulan bir beklentiyi de dile getiriyor. Buna göre AKP içinde bir kesimin seçimden önce devletin değil PKK’nin bir adım atabileceği beklentisi içinde. Bu beklenti, “1 Eylül’de başta Abdullah Öcalan olmak üzere bu çatışmaların durması için taraflardan birinden bir müdahale beklentisi vardı, olmadı. Şimdi PKK seçimi de dikkkate alarak bunu yapabilir. Tek taraflı olarak saldırılarına son verebilir. Bunun tarihi de bu kez bayram olabilir. Çünkü bayramdan sonra seçime kala kala bir ay gibi kısabir süre kalıyor. HDP’den seçim güvenliğine ilişkin kaygılar geliyor. PKK bunu yaparsa seçim güvenliği ve HDP oylarını garanti altına almak için yapar” sözleriyle dile getiriliyor. AKP’de PKK bunu yapsa dahi operasyonların ve güvenlik politikalarının sona ermeyeceği konusunda görüşbirliği de bulunuyor. PKK’nin saldırılarını durdurmasının yetmeyeceği, çözüm sürecinde hedeflenen Türkiye’yi terk gerçekleşmedikçe operasyonların süreceği belirtiliyor.