Kadıköy’de kale kuşatıldı mı?

Kadıköy Belediyesi tarafından düzenlenen ve TİYAP, Tiyatro Kooperatifi ve Kadıköy Tiyatrolar Platformu’nun arasında çekişmeye neden olan Kadıköy Belediyesi Festivali’ni bu gruplara dahil olmayan tiyatrocu Nedim Saban yazdı.

Kadıköy’de kale kuşatıldı mı?
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 03.08.2020 - 06:00

Eski Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’ün vizyonuyla 17 yıl önce Kadıköy Özgürlük Parkı’nda başlatılan Tiyatro Festivali önemlidir. Sezon içinde tiyatro bileti satın alma lüksü olmayan binlerce kişinin ücretsiz tiyatro izlemesini sağladığı gibi, yaz sezonunda kapalı kalan tiyatrolara maddi destek sağlamış ve İstanbul tiyatrolarının Açık hava geleneğini canlandırmıştır.

Düşünülenin aksine, bu şenlik başladığı zaman, amaç İstanbul’un farklı yerlerinde perde açan ve sezon boyunca Kadıköy’e gelme fırsatı bulamayan topluluklarla da halkı buluşturmaktı; çünkü o zaman tiyatrolar çoğunlukla Avrupa yakasındaydı, Kadıköy’de sınırlı salon vardı. Oyunlar büyük bir izdiham ve coşkuyla oynanırdı. Gönül bu atılımın bütün yurtta taklit edilmesini isterdi, ancak her güzel şey gibi tek kaldı.

Gezi Direnişi’nin ardından ve tabii kent kültürünün de evrilmesi, Beyoğlu, Şişli’nin terk edilmesiyle, Kadıköy bir tiyatro sığınağı oldu. İrili ufaklı pek çok tiyatro açıldı, muhteşem işlere imza atıldı.

Alternatif prodüksiyonlar ve topluluklar kadar, Oyun Atölyesi, Moda Sahnesi, Duru Tiyatro, Akla Kara Tiyatrosu, Baba Sahne gibi köklü toplulukların da evi oldu. Ancak ne tuhaftır ki salonu olmayan ve büyük salonlara gereksinim duyan topluluklar, bu tiyatro bolluğunda bile Kadıköy bölgesinde salon sıkıntısı yaşar oldu. Bu nedenle de Kadıköy Belediyesi’ne halen bağımlılar. (Bağımlıyız)

PANDEMİ SONRASI

Salgın sonrasında yapılan şenlik altı aydır kapalı olan tiyatrolar için özel anlam taşıyordu. Kaldı ki, açıkhava tiyatrosu her noktada desteklenmeli, Cumhuriyet döneminde İstanbul’a inşa edilen ilk tiyatro binası olan Harbiye Açıkhava Tiyatrosu bile tekrar kazanılmalıydı. Sanatçıların hassasiyetinin anlaşılması gerekirken, ne yazık ki konu çok çirkin bir noktaya geldi: kabul edilenler, kabul edilmeyenler noktasına! Kuşkusuz kabul edilmeyenler arasında çok usta isimler var, ancak kabul edilenlerin de değeri yadsınamaz. Ortada bir seçim kriteri, başvuru kıstası ve seçici kurul olmadığı için tartışmalar uzadı; TİYAP bazı sorular sordu.

Belediyeden yanıt alamayınca TİYAP’tan iki ve bağımsız bir olmak üzere üç tiyatro şenlikten çekilme kararı aldı. Bu sefer de kalanlar sanki tuhaf bir şey yapıyormuş baskısını hissettiler. Kuşkusuz Kadıköy Belediyesi’nin nobran dille yazılmış olan açıklaması ve Başkanın “teşekkür etmeleri gerekirken” diye başlayan savunması olaylara çanak tuttu.

Bu yaşananlardan tiyatro zarar gördü. Tiyatrocular her konuda kavga eder algısı güçlendirildi, bazı basın organları konuyu CHP ve Tiyatro ilişkisine taşıdı. Bu yazıyı özellikle Cumhuriyet gazetesine yazma nedenim de budur: İktidar medyasında iktidarı eleştiremeyiz ama bağımsız medyada özeleştiri yapabiliriz. Kavganın tarafları gibi görünen ne TİYAP ne Tiyatro Kooperatifi ne Kadıköy Tiyatrolar Platformu’nun üyesi olmadığım ve bu tartışmaların yaşanacağını öngörerek festivale başvuru yapmadığım için tarafsız kalabilirim.

Tartışmaların ana nedeni, Tiyatro Kooperatifi’nin iç yazışması olduğu söylenen ama üzerinde Kadıköy Belediyesi Festivali dışında bir açıklama bulunmayan formun dışarıya sızmasıydı. Bu form, 24 Temmuz’da başlayacak şenliğe son başvuru tarihini 18 Temmuz olarak belirtiyordu ama 18 Temmuz’da henüz belediye şenlikle ilgili hiçbir açıklama yapmamış, başvuru sürecini bile başlatmamıştı.

Konuyu sosyal medyada sorgulayan Behzat Uygur’a belediyeden gelen cevap başvuruların bir hafta sonra başlayacağını belirtse de apar topar bir başvuru süreci başladı ve çok kısa zamanda şenlik oyunları açıklandı.

Şahsen kooperatifin yararlı bir girişim olduğunu düşünüyorum ve Covid sürecindeki mücadelelerinin çok değerli olduğuna inanıyorum. Bir tiyatrosever olarak, Sabancı Müzesi’nde olduğu gibi, belediye ile bir kapalı etkinlik de yapsalar, 18. Özgürlük Parkı Festivali’nin de yapılması koşuluyla razı olurdum.

Ancak bu krizi yönetemediler. Açık başvuru yapılan bir şenliğe kooperatif üyeleri önermelerinin istendiği için form düzenlediklerini söylemeleri anlamsız. Belediyeye yeni atanan kültür müdürü de yanlıştan dönülmesinde pratik çözüm üretemedi.

ÖFKE HÂKİM OLDU

En tehlikelisiyse, sanki toplu taşıma ihalesiymiş gibi, kooperatiften şu kadar, TİYAP’tan bu kadar, Platformdan bu kadar oyun alıyoruz algısı! Artık dilimize yerleşmiş olan oyun satın alma cümlesi tiksinç zaten. Tiyatronun kutsal emeği böyle yok edilir. Öte yandan, Kadıköy Tiyatro Platformu’nun açıklaması da son derece öfkeli bir dille kaleme alınmıştı.

Metnin içeriğinde, aslında göz ardı edilmemesi gereken bir nokta var: Kadıköy Belediyesi, kentin kültürel zenginliği olan mekânlara yıl boyunca sahip çıkmalı. Ancak üç aydır başkandan toplantı bile alamamışlar.

Fırat Tanış’ın bu kindar üslubu tanıyorum diye eleştirdiği jargon, kim usta, kim değil tartışmasına geldi, akademik makalelere konu olması gereken tiyatro biçemleri tweet’lere sığdırıldı ve ilk oynadıkları oyunla başarılarını kanıtladıkları için özgüven kazanmış olan gençler kavganın yemi oldular. Salgın sırasında değersizleştirilen bir yaş kuşağının en son hak ettiği şey bu olmalı!

4 Ağustos’ta başlayacak olan şenlik, aslında tüm belediyelere önerilecek bir model uygulamasıyla göreceli olarak ucuz satılan biletlerin sübvanse edilmesiyle destekleniyor. Ancak çok ideal olan bu sistem, bugüne kadar popüler bir açık hava eğlencesi olarak tanınan bir parkta uygulanınca, alternatif tiyatroları da zedeleyecek.

Böyle bir dönemde, 50 kişilik mekânında star sistemine direnen büyük yürekli küçük tiyatrolara da haksızlık yapılmadı mı? Bileti kim neden satıyor tartışması, tecimsel ve anladığım kadarıyla hukuksal ama bir firmaya salt öğrencilere destek olacağı için iş vermek yeterince ikna edici değil.

Kadıköy Belediyesi bazen haklı, bazen haksız biçimde eleştiri odağı oldu. Tabii ki bu süreçte hiçbir şey yapmayan duyarsız kurumlar unutuldu. Oysa aslında konu bu olmalı! Şerdil Dara, demokrat bir partiden seçildiği için sanatçılardan teşekkür beklemek yerine eleştiriye hazır olmalı, kültür kadrolarını genişletmeli ve şeffaflaştırmalı, taklit edilecek bir model geliştirmeli.

Bizler de, başka kurumlara: “Neden Kadıköy gibi olamıyorsunuz ?” diye sormalıyız. Kadıköy, tiyatro için önemli bir kale, henüz kuşatılmış filan da değil. Savaş stratejileri yerine, barışçıl çözümler halen mümkün!

SANAT FESTİVALİ BAŞLAMADAN PANDOMİM KOPTU!

Kadıköy’de salı günü Özgürlük Parkı’nda başlayacak olan “Sanat Parkta” festivalinde “Yaşamaya Dair” oyunu ile Genco Erkal, Evlat ile Onur Saylak, Joseph K ile Mert Fırat, Güneyli Bayan ile Rutkay Aziz, Übü Hep Übü ile Çağlar Çorumlu, Şişman Güzeldir ile Füsun Demirel, Aziz Nesin Kabare ile Levent Üzümcü, Cimri ile Serkan Keskin, Hayal Satıcısı ile Berna Laçin dikkat çekiyor.

27 Eylül’e kadar devam edecek festivalin programı yüklü. Konserler ise Bülent Ortaçgil ile başlıyor, Moğallar, Ahmet Aslan, Feryal Öney, Erdal Erzincan, Eda Baba, Aylin Aslım, Mazlum Çimen, Baba Zula, Melek Mosso, Ozbi&Gülce Duru, REDD, Simge Pınar, İmer Demirer, Lara Dilara, Sibel Köse, Şakalı Akustik diye 26 Eylül’e kadar devam ediyor.

SAĞLIĞA DİKKAT

Pandemi dolayısıyla amfi tiyatronun kapasitesi yüzde 60 oranında düşürülerek 350 kişiye indirilerek sosyal mesafe korundu. Bilet ve şenlik programı haftalık olarak mobilet.com’da.

MERT FIRAT’TAN ‘DAHLİM YOK’ AÇIKLAMASI:

“Üzerimden yapılan karalamalar yüzünden onlarca tiyatro ve tiyatro sanatçısını birleştiren kooperatifin ve platformun zarar görmemesi için” diye başladığı açıklamasında Mert Fırat sosyal medyada özetle şunları yazdı: “İki sene önce kurulan birliğin adı “Tiyatro Kooperatifi”dir ve Kadıköy’le sınırlayıcı değildir.

“Kadıköy Tiyatroları Platformu ise” benim de sadece üyesi olduğum, Kadıköy ilçesindeki tiyatroların sorunları ve çözümler için çalışan bir platform. Kadıköy Belediyesi’nin hazırladığı formlar, kooperatif bünyesindeki oyunların hangisi hazır, hangisi müsait öğrenmek için hazırlanmıştır. Belediye de formu dolduran tiyatrolar arasından seçim yapmış, ne ben ne kooperatif, yerel yönetimin karar aşamasına dahil olmamıştır.

Bilet satış operasyonundan alınan pay, e- burs aracılığıyla sanat eğitimi alan öğrencilere verilecektir. Kimseye başka açıklama yapmayacağım. Asılsız iddialar ve karalamalar için yasal süreç başlatılmıştır.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon