Japonya İmparatoru Naruhito, ‘Güneş Tanrıçası’yla yemek yedi’

Japonya'da babası Akihito'nun tahtından feragat etmesinden sonra 1 Mayıs'ta imparator olan Naruhito, toplam 37 milyon dolara mal olduğu öne sürülen bir törenle kutsallık kazanmak için "Güneş Tanrıçası ile baş başa yemek yedi". Ülkede, "Tanrıçanın yeryüzüne inip imparatorun bedenine girdiğine" inanılıyor.

Japonya'da muhafazakârlar, Japon Hanedanı'nın Güneş Tanrıçası Amaterasu Omikami'nin soyundan geldiğine inanıyor.

Tören hem masrafların vergi mükelleflerinden karşılanması hem de anayasanın laiklik ilkesine aykırı olduğu iddiasıyla tartışmalara neden oldu. Japon medyasına göre 318 kişi, törene izin veren hükümete dava açtı.

1400 yıldır devam eden gelenek çerçevesinde tahta çıkan imparatorlar, Daijosai (Büyük Şükran Töreni) ile tanrıçaya şükranlarını sunuyor, bereket ve barış diliyor. Daijosai, tahta çıkış törenlerinin sonuncusu ve en önemlisi olarak kabul ediliyor.

Tören için Saray bahçesinde imparatorun "iki seans halinde tanrıçayla toplam 6 saat baş başa kaldığı" iki büyük salon dahil 30 ahşap yapı inşa edildi.

20 milyon dolara mal olduğu söylenen bu yapılar gelenekler uyarınca törenden sonra yakılacak.

'Tanrıça, imparatorun bedenine giriyor"

CNN'e konuşan Japonya Kraliyet Ailesi uzmanı John Breen'e göre törende, tanrıçalar tarafından kutsanan imparatorlar, "sıradan bir insandan, otoriteleri bu krallıktan diğer krallığa uzanan bir hükümdara" dönüşüyor.

Salonlara sadece imparator ve iki kadın hizmetkâr girdiği için, törende neler olduğu kesin olarak bilinmiyor.

Ancak Breen'e göre, saflığı simgeleyen 12 kat beyaz ipek elbisesiyle bir yatağın üzerine oturan imparator, üzerine ipek bir çarşaf örterek beklemeye başlıyor. Tanrıça yeryüzüne inip imparatorun bedenine giriyor.

Ama Saray yetkilileri bu teoriyi reddediyor, yatağın imparatorun oturması için değil, yorgun güneş tanrıçasının dinlenmesi için konulduğunu söylüyor.

Kaplumbağa kabuğu nereden çatlarsa pirinç oradan geliyor

Törenle ilgili hazırlıklar, aylar öncesinden başladı.

Tanrıçaya sunulacak pilavın pirincinin hangi çeltik tarlalarından geleceğini belirlemek için bir kaplumbağa kabuğu ateşin üzerine konuldu.

Kabuğun çatladığı yönlere bakılarak Kyoto ve Toçigi kentleri seçildi. Burada yetiştirilen pirinçler parlatılarak pişirildi.

Törende Naruhito'nun bu pilav dahil, 32 çeşit yemeği meşe yapraklarından yapılmış tabaklar içinde tanrıçaya sunduğu ve daha sonra kendisinin de bu yemeklerden yediği tahmin ediliyor.

Japonya, 2 bin yıllık geleneği olan dünyanın en eski kesintisiz monarşisi olduğunu iddia ediyor.

20'nci yüzyıla kadar Japon hükümdarları, tanrıların vücut bulmuş halleri olarak kutsal varlıklar kabul ediliyordu.

Son kutsal imparator Naruhito'nun dedesi Hirohito'ydu.

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kabul edilen yeni Japon Anayasası'yla hanedanın siyasete karışması yasaklandı. İmparator Hirohito, kutsallık statüsünden feragat etti.

Hiçbir siyasi gücü olmayan Naruhito, devletin başı değil, devletin sembolü olarak kabul ediliyor.