İzmir Körfezi'nde deniz salyası kâbusu
KONUK YAZAR | Anıl Talat Eryontuk, Cumhuriyet'in Ege'si için yazdı...
Marmara Denizi’ni tehdit eden deniz salyası (müsilaj) İzmir Körfezi’nde de görülmeye başladı.
Deniz Salyası, insan sağlığı açısından herhangi bir risk oluşturmasa da denizlerimiz için büyük tehlike arz ediyor.
Denizi oksijensiz bırakan bu tehlike deniz yaşamının geleceği açısından çok ürkütücü.
Uzun bir süredir İzmir’de olağanüstü nüfus artışı olduğuna dikkat çekiyordum.
Şu bir gerçek ki; nüfus arttıkça insanların atıkları denize ulaşıyor ve denizlerde belirli bir doygunluğa ulaşıyor.
Yaşadığımız şey tam da bu.
Düşünsenize tarlaya fazla gübre verildi mi ne oluyor?
Tarla yanıyor öyle değil mi?
Denizler de öyle.
Bir süre önce İzmir Körfezi’nde halk arasında ‘deniz marulu’ olarak bilinen yeşil renkli yosunlar da görülmüştü.
Bu deniz salyaları bir sebep değil sonuç aslında.
İklim değişikliği ile mücadeleden, yeni bir atık politikasına kadar, kısa, orta ve uzun vadede yapılması gerekenler var.
Özellikle yerel yönetimlerin arıtma tesislerinin işleyişi konularında çok özen göstermeleri gerekmektedir.
Aksi halde yaşayan kuşaklar bir iç deniz ekosisteminin yok oluşuna şahit olacak.
Müsilajın özellikle deniz tabanında yaşayan canlılar olmak üzere tüm ekosistemi olumsuz etkileyeceği aşikar.
Dengenin bozulmasının daha büyük ekolojik bozulmalara, kısacası dip sularında oksijen tükenmesine ve canlıların toplu ölümlerine yol açabileceği iddia ediliyor.
Marmara’da yaşanan bu durumun İzmir Körfezi’nin tamamına yayılması halinde ise durum çok daha vahim bir hal alacaktır.
Dediğim gibi günümüz dünyasının en büyük sorunlarından biri çevre kirliliği.
Maalesef kirlilik sadece toprağı değil, sularımızı da ilgilendiriyor.
İster nehirlerimiz, isterse denizlerimiz olsun, yıllardır yoğun bir kirlilik baskısı altında.
Acil olarak bilimsel araştırmaların bulgularına dayalı yönetim planları geliştirmemiz gerekmektedir.
Öncelikli olarak İzmir Körfezi’nin ekosisteminin iyileşmesini sağlayacak karasal kaynaklı yüklerin azaltılmasının önünü açacak bilimsel temele dayalı bir yol haritası oluşturmak zorundayız.
Karasal yüklerin artışını durdurup, azaltabilirsek müsilaj olayının azaltılması yönünde büyük ilerleme kaydedebiliriz diye düşünmekteyim.
Kendine yapılan haksızlıklar karşısında tepkisini çok net ortaya koyan doğa ile artık daha iyi ve doğru şekilde diyalog kurmalıyız.
Kısa vadeli ve ucuz çözümler ile bu durumu geçiştirirsek gelecekte çok büyük sorunların kapımızı çalacağından hiç şüpheniz olmasın!
Yaşadığımız çevre kirliliği ve ikim krizi bu sorunun bugünün problemi olmadığını, gelecekte de bunu yaşamaya devam edeceğimizi gösteriyor çünkü.
En Çok Okunan Haberler
- Berat Albayrak hakkında yeni iddia
- Ülkü Ocakları'ndan protesto: MHP'li başkandan tehdit!
- Motorcular şikayetçi oldu!
- İşte 150 bin liranın aylık getirisi...
- 'Soba' faciasında annenin ifadesi ortaya çıktı
- Nasuh Mahruki'den ilk açıklama Cumhuriyet'e
- İlk çıktığında Bitcoin'e 100 TL yatırmış olsaydınız!
- Cep telefonunuzun izlendiğini nasıl anlarsınız?
- Özel'den asgari ücret için açık çağrı
- Bahçeli'nin azarladığı gazeteci konuştu