'İyi ki varsınız'

Koronavirüse karşı tarihi bir sınav verdiğimiz şu günlerde, tehlikeli salgınla en ön safta savaşan sağlık çalışanları büyük risk altında. Ailesinin büyük bir bölümü doktor olan FIFA hakemi Mete Kalkavan da bu süreci en zor yaşayanlardan. "Onlar için endişeleniyorum. Tüm sağlık çalışanlarının insanlık adına ne zor bir görev üstlendiğini şimdi herkes daha iyi biliyor. Hepsiyle gurur duyalım, hakları ödenmez" diyen Kalkavan, bu zor günleri hep birlikte atlatacağımızı söyledi. Başarılı Süper Lig hakemi, salgının ardından değişen yeni hayat düzenini Cumhuriyet'e anlattı.

Salgının özellikle yayılmaya başladığı ilk dönemde yurt dışı bağlantılı kişilerde görülmesi, hakemler olarak sizlerin de maçlar nedeniyle sık seyahat etmeniz bir endişe yarattı mı?

Virüs Çin'den sonra Avrupa'ya bir anda sıçradı. Biz de en son Londra'ya Tottenham-Leipzig Şampiyonlar Ligi maçını yönetmeye gittik şubat ayının sonunda. Zaten genel olarak çok fazla yakın temas kurmuyoruz hakem olarak. Gerek İngiltere'de bulunduğumuz dönemde gerekse de seyahat süresince herhangi bir tedirginlik yaşamadım. Salgın artmaya başlayınca tabii ki insanın aklına geliyor hastalık olasılığı. Ancak ufacık bir belirti bile hissetmediğimden endişe duymadım bu anlamda.

İşe gitmeye devam etmek zorunda kalmak, bu dönemde nasıl hissettiriyor?

Ambalaj kutusu ve koli üreten bir fabrikamız var. Özellikle gıda sektörü için mecburi olarak imalatımızı bir şekilde devam ettirmek zorundayız. Ve iş yoğunluğu çok fazla şu günlerde. Risk grubunda olan çalışanlarımızı salgın başlar başlamaz evlerine çektik. Her türlü iletişimimizi, toplantımızı uzaktan bağlantı yoluyla gerçekleştiriyoruz. Ben de kendi aracımla işe gidip geliyorum. İlk zamanlar eve geldiğimde, çocuklarım öpmek için bana koştuklarında mecbur olarak onları geri çeviriyordum. Artık alıştılar, önce kıyafetlerimi değiştirip kişisel temizliğimi yaptıktan sonra onlarla kucaklaşıyorum. Benim için bütün günün en güzel anı.

'VİDEO TEST ÇÖZÜYORUM'

Antrenmanlara nasıl devam ediyorsunuz?

Bu süreçte uzaktan eğitim ve antrenman programlaması için Hakem Gelişim Sistemi (HAGESİS) kuruldu. 19 Mart'ta liglere ara verilince uygulama üzerinden ilk etapta 14 günlük daha sonra da 36 günlük program yollandı hakemlere. Haftanın 5 günü evde olmak şartıyla, nabzı yükseltici, sakatlığı engelleyici kuvvet egzersizleri yapıyorum. Beslenmeye özellikle dikkat ediyorum. Ayrıca UEFA ve MHK'den haftada bir gelen, video ve kural testlerini çözüyorum. Bu arada oturduğum sitenin bahçesinde 520 m'lik bir parkur var. Temiz havada kısıtlı da olsa antrenman yapma imkanım oluyor.

Evde kalmak nasıl peki?

Hakemliğin getirdiği sorumluluk ve zaman zaman yaşadığımız stresten uzaklaştım bu süreçte diyebilirim. Tüm zamanımı ailemle birlikte geçiriyorum. İş dışında evde çocuklarla oyun oynuyorum bol bol. Eşimle birlikte dizi ve film izliyoruz dijital platformda. Onun dışında televizyonu sadece haberleri izlemek için açıyorum.

Yıldız sporcular evde saçlarını kesiyor. Böyle bir planınız var mı?

Son maçımdan beri ne saç ne sakal tıraşı oldum. Uzun bir süre olmayı da düşünmüyorum.

'BASKETBOLU ÇOK ÖZLEDİM'

Bu dönemde nelerden mahrum kaldınız?

Anadolu Efes-Valencia Euroleague maçına biletim vardı. İptal olunduğunu öğrenince çok üzülmüştüm. Basketbolu izlemeyi özledim. Bir de futbol sahasında arkadaşlarla birlikte antrenman yapmanın eksikliğini hissediyorum bu süreçte.

'AİLEMLE AMERİKA'YA GİDECEĞİM'

Her şey normale döndüğünde ilk ne yapmak istersiniz?

Eşim ve çocuklarımla birlikte Amerika'ya gitmeyi planlıyorum. Özellikle oğlum Poyraz, kızım Yağmur ve eşim Selda'yla Los Angeles'ta Universal Stüdyoları'nda doyasıya keyifle vakit geçirmek istiyorum.

Herkesin yaşam tarzını etkiledi bu salgın. Sizde neler değişti?

Hayatımızın önemli bir bölümünü görüntülü konuşma oluşturuyor artık. Hatta her cumartesi akşamı saat 9'da tüm aile bireyleri canlı yayında buluşuyoruz. 10 farklı evden yaptığımız bağlantıyla video üzerinden sohbet ediyoruz.

'HER GÜN ARIYORUM'

Ailedeki doktorlar için endişeleniyor musunuz?

Kız kardeşim Melis hekim. Eniştem ve halam doktor. Halamın eşi de profesör. Rahmetli amcam da başarılı bir doktordu. Böyle bir aileden gelince bu mesleğin ne kadar kutsal olduğunu yakından bilen biriyim. Dünyayı etkileyen bu ağır süreç de tüm insanlığa, sağlık personellerinin haklarının ödenemeyeceğini gösterdi. Evet onlar için endişe duyuyorum ve hepsiyle hergün konuşuyorum. Sadece ailemle değil, bütün sağlık çalışanlarımızla gurur duyuyorum.

'BU SAVAŞI BİRLİKTE KAZANALIM'

Gidişatı nasıl görüyorsunuz, bu salgını nasıl yeneriz?

İstanbul'da bir cenazeye katıldım yakın zamanda. İki farklı cenaze yan yanaydı avluda. Bizde herkes maskeli ve eldivenli bir şekilde mesafeyi koruyarak temassız duruyordu. Ancak diğer tarafta kimsede maske olmadığı gibi taziye sırasında herkesin birbirine sarılması dikkatimi çekti. Açıkçası bu tablo beni ürküttü gelecek adına. Sürecin başında teması engellemeyen ABD, İtalya, İspanya ve İngiltere gibi ülkeler bunun bedelini çok ağır ödüyor. İşte bu yüzden Sağlık Bakanlığı'nın önerilerini uygulayıp mecbur kalmadıkça sokağa çıkmayalım. Lütfen "Evde kalın" ki bu savaşı hep birlikte kazanalım.