İttifak alana indi bile

Seçim akşamları televizyonlarda gösterilen seçim haritalarında Ege, Türkiye’nin diğer bölgelerindeki “yeşil renkten” ayrışıyorsa bunda “bölgenin hassasiyetleri” önemli rol oynuyor. “Deniz”in biçimlendirdiği gündelik yaşam, cumhuriyet değerlerine bağlılık, laikliği sahiplenme, yaşam biçimini koruma güdüsü, kıyıların “doğal rengini” korumasını sağlıyor. O rengin ilk kademe bekçileri ise bölgedeki “sol damarın” yanı sıra “milliyetçi” değerlere daha bağlı bir anlayışa yakın olan, bölgenin dört bir yanına dağılmış Yörükler. Cumhurbaşkanlığı için aday isimlerinin havada uçuştuğu günlerde kafaları karışan Ege Yörüklerinin gözünde şimdi her şey çok net. Bozkurt’ta, kendilerinin “sarı yağlık” dediği poşularını omuzlarına dolayıp Muharrem İnce için miting alanına gelen Denizlili Yörükler, kararlarını “Tek adamdan bıktık, özgürlüğü özledik” diye aktarıyor. 2008’deki bin 47 keçisiyle üretim yaparken şimdi tek bir hayvanı bile kalmayan Hasan Yurdagül, Tayyip Erdoğan’ın “Ananı da al git!” dediği günleri unutmamış: “O çiftçiyi sıfırladı, şimdi de biz onu sıfırlayacağız.”

İçlerinden çıkan pek çok “devrimciye” haksızlık etmeyelim, ancak yörüklerin sarı yağlığı, milliyetçi cenahın ilgisini üzerine çektiğinin bir nişanesi gibi Muharrem İnce’nin de omzundaydı. Hakkari performansı umut verici olsa da, ikinci turda HDP oylarını ne ölçüde kendine çeker bilinmez ama milliyetçi cepheden oy devşirmekte zorlanmayacağı kesin gibi. Miting alanındaki milletvekili aday adaylarının yakalarındaki rozetler bunun kanıtı. Çünkü o rozetlerde “6 ok” yoktu, çünkü “İYİ” yazıyordu. İYİ Parti’nin Denizli milletvekili aday adayları Nezir Aktan ve Ramazan Yüksel ile Bozkurt İlçe Başkanı Meral Kocaman, İnce’yi karşılamak için miting alanında saf tutanlar arasında yer alıyordu. “Vatanını seven herkesin yanındayız” diyordu İYİ partililer, ardından da ekliyorlardı: “Satanların değil!” İnce Denizli’de Ege seçmeninin kantarına çıkarken, “millet ittifakı” ikinci turdan önce alanlarda kuruluyordu...