İşte üç çocuk teşviği

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Bir çocuk iflas, iki çocuk iflas, üç çocuk ise yerinde saymaktır” derken, Uşak’ta üçüz bebek sahibi olan bir aile, “iflastan” kurtulmak için devlette çalınmadık kapı bırakmadı. Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfı aileye, başvurudan 5 ay sonra 200 TL nakit, 8 ay sonra da 150 TL’lik gıda yardımı verdi. Ailenin son çare olarak başvurduğu Ombudsmanlık, sosyal yardım hizmetlerinden yararlandırılacaklarda bulunması gereken şartların esnekleştirilmesi için mevzuat değişikliği yapılmasını istedi.

Uşak’ta, kendisi 800 TL maaşla çalışan, üçüz bebek doğuran eşi de doğum iznine ayrılan bir yurttaş, geçinemediği gerekçesiyle Başbakanlık İletişim Merkezi BİMER kanalı ile üç kez yardım talebinde bulundu. Şikâyetçiye, yardım talebine ilişkin olarak ikamet ettiği yerdeki Uşak Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na başvurması gerektiği yönünde bilgi verildi.

8 ayda 350 TL aldı

Yurttaş, bunun üzerine 9 Kasım 2012’de vakfa başvurarak talebini yineledi. Bunun üzerine kendisine başvurusunun üzerinden tam 5 ay geçtikten sonra, 10 Nisan 2013’te mütevelli heyet kararı ile 200 TL nakdi yardım, 8 ay sonra da 150 TL gıda yardımı yaptı. Yurttaşa, bundan sonraki yardım talepleri için de vakfa başvuruda bulunması gerektiği konusunda ağustos ayında resmi yazı gönderdi. Vakıftan aldığı 200 TL’lik nakit yardımın ardından Başbakanlık BİMER’in kapısını çalan yurttaşın başvurusu Haziran 2013’te yine Uşak Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na yönlendirildi. Vakıf mütevelli heyeti, bu kez yaptığı değerlendirmenin ardından yardım talebini uygun bulmadı.

Ombudsmanlığa başvurdu

Üçüz bebeğiyle 8 ayda devletten yalnızca 350 TL’lik yardım alabilen yurttaş, son olarak Kamu Denetçiliği Kurumu’na (Ombudsmanlık) başvurdu. Şikâyetçi, başvurusunda üçüz bebekleri nedeniyle ciddi anlamda ekonomik sıkıntı içerisinde bulunduğunu, ancak yardım için ailelerin dağılmış olması şartının önüne konulduğunu savundu. Şikâyetçi, başvurusunda devletin çoğul gebelikler sonucu çoğul bebek sahibi olan insanlara farklı olanaklar sunması gerektiğini belirterek mağduriyetinin giderilmesini istedi.

Yurttaşın başvurusunu ombudsman Serpil Çakın inceledi. İlgili mevzuata mercek tutan Çakın, yaptığı incelemenin ardından şikâyetçinin ekonomik sıkıntıda olması nedeniyle maddi yardım talebininin mevzuatta öngörülen şartları taşımadığı gerekçesiyle reddedilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığını, ancak konunun anayasada Cumhuriyetin nitelikleri arasında sayılan “sosyal devlet” ilkesi ve BM Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme çerçevesinde değerlendirilmesi sonucunda yapılan işlemin “hakkaniyete aykırı” olduğunu saptadı.

Çakın, bu çerçevede sosyal yardım hizmetlerinden yararlandırılacaklarda bulunması gereken şartların, “muhtaçlık” tanımının genişletilmesi ve esnekleştirilmesi yoluyla yeniden belirlenmesi için gerekli mevzuat değişikliğinin yapılması için tavsiyede bulunulmasını istedi. Çakın’ın önerileri Baş DenetçiNihat Ömeroğlu’nun da onayıyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na iletildi.